78. BÖLÜM (CİNAYET)

30 6 1
                                    

sıla bulduğu bütün bilgileri kızlara attı. arya ve tuana yine gizlice hazırlanmışlar ve evden çıkmayı başarmışlardı. koskoca kıbrısta her yer kimsesizler ve varisin adamlarıyla doluyken gizlice hareket etmek oldukça zordu. arya ve tuana adamı bulacakları alana doğru ilerlerken aynı zamanda söyleniyordu. bu adam da kim ya? durduk yere bizi kaçırmaya çalıştı. tuana aryaya hak verirken "kimin kuyruk acısı bilmiyorum"dedi. arya ve tuana gidecekleri yere yakın bir yerde otobüs durağında inip yürümeye başlamışlardı. sonunda adamı bulacakları mekana gelirken adamın mekanın kapısında görmeleriyle durdular. adamın telefonu çalmış ve adam mekana girmekten vazgeçip sokaklara dalmıştı. arya ve tuana adımlarını hızlandırıp adamı takip ederlerken adam girdiği sessiz sokakta telefondaki kişiye bağırmaya başladı.

"benden bu kadar kolay vazgeçemezsin. dediğin her şeyi yaptım" arya kaşlarını çatıp tuanaya baktı. tuananın başını sallamasıyla arya adama doğru ilerleyip seslendi. adam sinirle kapattığı telefonundan başını kaldırıp ona yaklaşan aryaya baktı. aynı hızda adam elindeki telefonu yere fırlatıp kırmıştı adam. delil bırakmak istemiyordu. "sende kimsin"diyen adama karşı arya konuştu. 

"asıl sen kimisin? neden bizi kaçırmaya çalıştın" adam kaşlarını çatarken kılık değiştirmiş aryayı tanımaya çalıştı. "ne kaçırması be"diyerek sitem adama karşı tuana "bizi dağdan kaçırmaya çalışmadın mı?"dedi sabrı sınanırcasına. adam dikkatle aryayı ve tuanayı süzdü. sonra aklına gelmiş gibi "ha siz kendi rızasıyla arabaya binen kızlarsınız. nerden esti beni bulmak? geç kalmadınız mı? benim ölüm emrim verildi bile" arya kaşlarını çattı. "neyden bahsediyorsun? neden öldürüleceksin? "adam omuzlarını silkti. "beni bulduğunuzu öğrenmiş olmalı" tuana adama yaklaştı. "kim öğrenmiş olmalı? bizi kaçırmanı söyleyen kim? ve neden bizi kaçırmak istedin" adam başını sallayarak usulca "derdi sizinle değil. ama intikam alma aracı olarak kullanılabilirsiniz" arya onların sorusuna cevap vermeyen adama karşı "söylesene be adam? patronun kim?" adam başını kaldırdı. "niye kılık değiştirdiniz?"dedi. arya belinden silahı çıkartıp adama doğrulturken "eğer bir daha konuyu değiştirip cevap vermezsen seni vururum. şimdi söyle. bizi kaçırmanı kim istedi? " adam aryanın elindeki silaha baktı. 

"onu bulamazsınız."dedi. tuana öfkeyle "neden bulamaz mışız?"derken adam tam ağzını açmıştı ki silah patlama sesi ve ardından adamın yere yığılması bir olmuştu. tuana aryaya döndü." niye vurdun! söylüyordu"dedi. arya kaşları çatık bir şekilde tuanaya döndü. "ben vurmadım. onu ben vurmadın tuana"derken eli omzuna gitmişti.  biri adamın arkasından isabet alırken aryanın omzunu hesaba katmamıştı. yada bilerek aryanın omzunu da hedef almıştı. arya eline gelen kanla tuanaya döndü. adamı delip geçen kurşun arya da duraklamıştı belliki. "burdan hemen gitmeliyiz."derken tuana aryanın koluna girmiş ve kanayan yaraya baskı yaparak ordan uzaklaşırlarken tuana "sıla bundan memnun olmayacak"diyerek aryayı durduttuğu taksiye bindirdi. nasıl olurda gözlerinin önünde cinayet olurdu anlam veremiyordu. tam bir şeyi bulduk derken olacak şey miydi bu.

tuana acısını saklamaya çalışan aryaya göz atıp şoföre gideceği yerin adresini verdi.  eve gitmeleri gerekiyoırdu ama alparslanın kimsesizlerinin her yerde olması bu adamın da kimsesiz olma olasılığını meydana çıkartıyordu. bu nedenle evin yukarısında bulunan evin adresini verip aryaya döndü. şoför dikiz aynasından aryanın terlediğini görmesiyle "arkadaşınız iyi mi?" tuana şoföre döndü. "panik atağı var. arabaya binince böyle oluyor. rica etsem hızlı olur musunuz? bir an önce eve gidelim" adam başını sallamış ve daha da hızlanmıştı. 

tuana geldikleri adrese karşı şoföre parayı uzatıp aryaya yardım ederek arabadan indi. tuana aryanın ağırlığını üstlenip eve doğru yürürlerken evlerinin arkasından aryayı tırmandırıp eve soktu. ardından kendisi bahçeye girerken onları bekleyen sılayla evin içine girdiler. sıla aryayı direk kanepeye oturturken tuana da ilk yardım malzemeleriyle aryaya pansuman yapmaya başladı. sıla aryanın çok kan kaybetmeden ilk yardımın yapılmasından memnun bir şekilde aryayı kanepeye uzandırırken tuanaya döndü. "nasıl oldu?" dedi. tuana başlarından geçen her şeyi anlatırkan sıla sinirle ayağa kalktı. bu adam nasıl olurda kızların hareketlerini iyi izliyordu. sılanın hareketlerini nasıl bir adım öncesinde öğrenmiş olabilirdi. sıla odada volta atmaya başlarken sinirle söylendi.  "bu mümkün değil"dedi. arya yattığı yerden "içimizden biri"dedi. sıla ve tuana aynı anda aryaya dönerken arya yattığı yerden dikleşti. "o gün o dağda olduğumuzu bilen başka biri olmalı. gözden kaçırdığımız biri." sıla kaşlarını çattı. "o gece varis ve alparslan farketti sizi. başka birinin sizin orda olduğunu fark ettiğini sanmıyorum" tuana sılaya döndü. "alparslan veya varis kaçırmaya çalışmış olamaz mı?" sıla saçmala der gibi tuanaya bakarken  arya "olabilir"dedi. oldukça ciddiydi. 

sıla kaşlarını çattı. "varisin böyle bir şey yapması için neden yok"dedi mantığını konuştururken arya ise başını eğmiş sılaya bakıyordu. "ona bakılırsa alparslanın bana olan aşkı en başından beri aynı. bana ihanet edecek bir durum yok" sıla koltuğa oturdu. bunu sindirmesi gerekiyordu. "pekala o halde kimseye güvenmiyoruz"dedi. arya başını sallarken sıla sitem etti. "hayatımda ikinci defa aşık olmuşum onada güvenemiyorum"diyerek ayaklanırken kızlara döndü."ben ölen adamı incelerim. başka bir ipucu bulmaya çalışırım" kızlar başını sallarken sıla aryaya döndü. "sende dinlen. hemen ayaklanma. en azından yarana müsade et" arya bıkkın bir şekilde kendini kanepeye yatırdı. sıla arkasına dönüp odasına doğru yol aldı. ellerinde ki tek ipucunun da kaybolmasıyla yine en başa sarmışlardı. sıla bilgisiyarların başına oturup araştırmaya başlamıştı.

sıla araştırmalara dalmıştı ki içerden aryanın ona seslendiğini duydu. aryanın seslendiğini duymasıyla kapısının açılıp ayakta ona bakan aryanın durması bir olmuştu. "sana seslendim sıla. duymuyor musun?" sıla anlamsız bir şekilde sitem eden aryaya bakarken "seslendikten sonra vakit tanımalısın. "derken arya hızla laf aldı. "her neyse alparslan aradı. varisin mekana geçmişler. ben oraya gideceğim. "sıla kaşlarını çatarken "yaralısın"demeyi de ihmal etmiyordu. arya umursamaz bir şekilde sılanın odasından çıkarken sıla aryanın arkasından ayaklandı. "sana nasihat vereli bir saat bile olmadı arya ve dinlenmek yerine kumar oynamaya gidiyorsun. hem geçmişler derken neyi kastediyorsun?" sıla çoktan giyinip kuşanmış aryayı süzerken arya "ma aile gitmişler. seni göremeyince benim de orda olmadığımı anlayıp alp beni aradı."sıla dikleşmişti. "bekle o zaman bende hazırlanayım. "arya tamam derken sılanın arkasından sılanın odasına girdi. sıla yeniden giyinirken aynı zamanda "sen yaralı omuzunla oyun oynayabilecek misin?"dedi. arya "hiç bir şey oyun oynamama engel değil"derken sıla gözlerini devirdi.

sıla hazırlanmasıyla onu bekleyen arya ve tuanayla evden çıktı. arabaya binmeleriyle sıla "berrinler nerden çıkmış"derken arya "sanırım varis ve senden özür dileyecekler" tuana ve sıla şok yaşarken arya "bi'zahmet dilesinler."dedi. sıla peki der gibi arka koltukta otururken arabayı süren tuana varisin illegal kumarhanesine doğru yol aldı. sıla hala araştırmasına telefonundan devam ederken aynı zamanda "varis orda mıymış?" arya evet demesiyle sıla "niye haber vermedi o zaman bana"dedi. arya "orası ben bilemem"derken sıla kaşlarını çatmıştı. 

sıla araştırmalarını yaparken birden cinayetin gerçekleştiği yerde ceset bile bulunmamasına karşı şaşırdı. karşısındaki aynı zamanda etrafı temizliyordu. bu garipti. belliki oda işini gizli yapıyordu buda gizlenmesi gereken biri olduğunu gösterirdi. sıla geldiklerini söyleyen tuanaya kariı telefonunu çantasına koyarak arabadan indi. kızlar mekana saygıyla karşılanarak girerken sıla sorunsuz bir gece geçirmek adına dua etmeye başlamıştı bile. zaten başlarında bir bela vardı birde alparslanın ailesiyle savaşmak zorunda kalmak istemiyordu. 


52Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin