sıla gerekli araştırmaları yapmıştı. savcının çıkmasına izin veren savcı ve hakimin tespitini sağlamıştı. şimdi sıra burda adaleti sırgulamaktaydı. elbette bu iş onlara düşmezdi taki yanlış kararlar alınıncaya kadar. sıla kanepede uyuya kalan aryayı görürken buruk bir tebessüm sundu. saat epey geç olmuştu. saat akşam altıyı geçiyordu. hava kararmaya başlamış olmalıydı. kış ayazı her yerde kendini belli ediyordu. hava erken kararmaya başlamış ve kıbrısta soğuk rüzgarlar esmeye başlamıştı.
sıla saate bakarak dalmış bir şekilde kendine geldi. ayaklanırken karnına giren krampla durakladı. eli hızla karnına giderken acıyla iki büklüm oldu. arya sılanın kıpraştığını duymasıyla başını kaldırmıştı ki sılanın ayakta iki büklüm durmasına karşı hızla kanepeden kalktı. "sıla n'oldu"endişeli çıkan sesiyle sılanın yanına varması bir oldu. korkuyla sılaya bakarken "iyi misin?"dedi. sıla başını usulca sallarken dikleşmeye çalıştı. "kramp girdi"dedi. arya hızla söylenmeye başladı. "seninde mola vermen lazım sıla. ilk aylar önemli. kendine dikkat et gözünü seveyim. kaş yapalım derken gözden olmayalım" sıla aryanın omzuna elini koyarken "ben iyiyim"dedi. dikleşmiş ve "bu konuyu bir daha açma olur mu? varis endişelenmesin şimdi" arya başını olumsuz anlamda salladı. "sıla.."dedi. devam etmesine sıla izin vermemişti. "lütfen arya. "diyerek ilerledi. "sen ara çiğdemi hala hastanedemiymiş öğren. doktor onu salmayı düşünüyordu. normal doğum olunca hastane çıkışı da hızlı oluyor"dedi. arya ona denileni yaparken ikili gizli yerden çıkıp yukarda kalabalığın içinden geçerek ruletten kendilerini çıkartmaya çalışıyordu.
sıla kapı dışına çıktığı gibi kapıda bekleyen berki gördü. tam konuşmak için ağzını açmıştı ki sılayı fark eden berk "yenge her şey üzerine yemin ederim ki sana çalışıyorum ve tek kelam patrona bir şey demeyeceğim. sen ve doğmamış yiğenim için burda ve emrine amadeyim" sıla gözlerini kıssada "inanmak istiyorum "dedi. berk hızla elini göğsüne götürüp kalbini tutarken "yemin ettim"dedi. sıla başını sallarken arya kapattığı telefonla "eve bir kaç saat sonra geçeceklermiş. roberto çıkış işlemlerini yapıyormuş." sıla başını sallarken "bu iş uzamadan çözmemiz gerekiyor"demiş ve arabaya doğru ilerlerken "önce dinlenelim arya. sonra yeniden konuşuruz"demişti. arya memnun bir ifadeyle "tamam"diyerek sılaların arabaya bindi. sıla aryayı eve bırakıp ordan kendi evine geçecekti.
arya, sıla onu eve bıraktığı gibi içeri geçerken onu kapıda karşılayan asele baktı. aselin kızarık yüzüne anlamsız bir şekilde bakarken asel "durum düşündüğümüzden ciddi."dedi. arya montunu çıkartırken "nasıl yani"dedi. asel mutfağa doğru ilerlerken fısıltıyla konuştu. "tuana per perişan durumda. babasını hala affedememiş bir kız çocuğu olmakla birlikte kendisinin hala savcıya aşık olabileceğini düşünüyor"dedi. dolaptan aldığı bardağı itinayla suyla doldurmuş ve tek dikişte içmişti. arya denilenleri sindirmeye çalışırken "savcıya hala aşık olabileceğini mi düşünüyor dedin sen"dedi. şaşkınlıkla sorduğu soruya asel başını sallayarak yanıtlamıştı. ardından yeniden bardağına su dolduran asel dolan bardağını alarak arkasına döndü. aryanın gözünün içine bakarak "sence gerçekten böyle bir şey olabilir mi?" dedi. bardağı ağzına götürmüş sudan bir yudum almıştı. arya tam emin olmamakla birlikte çekinerek "bilmiyorum. "dedi. başı önüne düşmüştü. "of Allahım of."diyerek masanın yanında duran sandalyeyi çekerek oturdu. "neden her şey düzgün giderken böyle oluyor"dedi. asel bitirdiği bardağı masaya bırakarak aryanın karşısına oturdu. "isyan etme. "dedi anne edasıyla uyarırken ekledi. "bizi yıldırmaya çalışan her hareket güçlendirdi unutma. şuan bulunduğumuz konuma düşmelerimize borçluyuz. düşmedikçe bu kadar dik kalkamazdık"dedi. arya başını kaldırıp uzunca asele baktı. asel haklıydı. neye olmaz dediyseler olmuştu. başaramayacakları her bir an onları güçlendirmişti. üç yıl iyisiyle kötüsüyle bitiyordu. bu üç yıl gibi uzun zamanda sadece kumarla bağlı kalmamışlar bütün dünyayı ilgilendiren hareketler yaparak dünyaya seslerini duyurmuşlardı. artık hayatları sadece kumardan ibaret değildi. aile bile olmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52
أدب المراهقينNe..! Kıbrıs'a kumarhane mi açılmış...? Ah! Doğru. biz açmıştık. kumarhane açmalarıyla hayatlarının gidişatı değişen üç kızın hikayesi.. *kesit* sıla "ne yani ben yakışıklı kumar ma...