arya tuanayla birlik olup içerken kafayı bulmayı planlıyordu. iş kaybetmişti ve bu aryayı oldukça üzen bir olaydı. bilakis kaybetmeye alışık olmayan biriydi. sılaysa sabaha karşı ilerleyen vakitte araştırmasını bitirmiş uyumaya hazırlanıyordu. tam o sırada içeriye giren borayı uyaran bilgisiyar bildirimine yöneldi. kameralarda yer alan yüz tanıma sistemi borayı tespit etmiş ve sılanın boranın geldiğinde haber vermesi için uyarı bildirimi koymasıyla geldiğini anlamıştı. boranın kimliğini de tuana yardımıyla bulmuştu.
sıla hemen tuana ve aryayla grup araması gerçekleştirirken boranın geldiğini duyurdu. arya borayı takmayacak kadar sarhoş tuanaysa onunla ilgilenmeye değmeyecek kadar gereksiz görmüştü. bu yüzden bora onu kapıda karşılamayan ama iki kızı alkol kısmında gören bora bu duruma bozulmuştu. lakin bu pekte önemli değildi. bora buraya araştırma için gelmişti. yine...
tuana eline aldığı bardağı kafasına dikti. bu gecelik yeterince içmişti ama arya itinayla içmeye devam ediyordu. bu yüzden barmene dönüp "kupaya göz kulak ol" dedi. barmen hızla başıyla onaylarken tuana ayaklanmış ve ikinci kattaki odasına doğru yol aldı.
bora kumar masalarının etrafında volta atmaya başlamıştı ki tuananın merdivenlere doğru ilerlediğini görmesiyle elif diyerek seslendi. tuana alışık olduğu isimle durakladı ve arkasına döndü.
bora hızla ona yaklaşmaya başladı. tuana borayı görmesiyle "yanında savcıyı da beklemiştim. şaşırttı beni. sabah yüksek atıyordu bazı şeyleri" bora tuananın dediklerine gülümseyerek karşılık verirken "onu beklediğin çok açık zaten. uzun zamandır sizi ne rulette nede persona da görüyordum. gerçekten savcıyı bekliyor olduğunuz belli. "tuana boranın cümlesine aynı onun gibi gülümseyerek yanıt verdi.
"evet. gündelik işlerimiz yoğun olduğundan geceleri buraya yetişmekte zorlanıyoruz. ama savcının gelecek olma ihtimali kanımızı ısındırdı doğrusu. sonuçta oldukça legal olan kumarhanemizi tanıtma fırsatı edinecektik. ama şansına küssün. madem gelmedi bu şansı kaybetti." bora başını salladı. tuananın cevabına karşı oldukça dürüst bir yanıt verdi.
"açıkçası savcı da gelmek çok istedi ama belenmedik anda buraya gelmesi daha doğru olur gibi geldiğinden bu akşam buraya gelmekten caydı." tuana kaşlarını kaldırmış ve iğneleyici gülümseme sunmuştu.
o sırada sıla personanın kamera görüntülerinde savcının olduğunu gösteren bir yüz tanıma bildirimiyle tuanayı aradı.
tuana çalan telefonu hemen açarken sıla direk "savcı personada"dedi. tuana usulca telefonu kapattı ve ona bakan boraya karşı "belliki savcı bizim burda olduğumuzu senin aracılığınla öğrenip personayı ziyarete çıkmış" bora tuananın bu kadar hızlı bilgi öğrenmesine karşı şaşırmıştı. yine de pot kırmadı. o sırada tuana boraya karşı sırtını dönerken "başka bir şey yoksa odama geçiyorum" bora kaşlarını çattı. "savcının yanına personaya gitmiyor musun?" tuana omuzlarını silkererek ilerlemeye devam etti. " kendine gel bora! savcı için burdaki işlerimi bırakamam"dedi, kinayeli ve dalga geçtiğini gösteren sesiyle ,merdivenlerden usulca yukarı çıkarken bora tuananın arkasından şaşkınlıkla bakakaldı. ya kızları anlayamıyordu yada bu kızlar gerçekten anlaşılmayacak şeyler yapıyordu.
sıla personanın kameralarından savcıya dikkat kesilmiş onu izliyordu. her hareketini dikkatle bakarken personayı dikkatlice gezdiğini oranın işleyişini anlamaya çalıştığı çok belliydi.
sıla tuanadan gelen mesajla personayı yöneten fatihi aradı. kısa bir özetle savcıya hoşgeldin demesi gerektiğini ve oldukça legal olan bir işletme olduğunu anlatmasını istemişti. fatih sıladan gelen emirle anında harekete geçip savcının yanına ilerlemiş ve onunla konuşmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52
Teen FictionNe..! Kıbrıs'a kumarhane mi açılmış...? Ah! Doğru. biz açmıştık. kumarhane açmalarıyla hayatlarının gidişatı değişen üç kızın hikayesi.. *kesit* sıla "ne yani ben yakışıklı kumar ma...