30. BÖLÜM ( İLKER)

59 6 8
                                    

tuana ona oldukça dik bakan boraya karşı "ne bakıyorsun?"dedi. bora bir adım atıp tuanaya yaklaşırken elini uzattı. "sanırım beni tanıyamadınız. ben bora. sizin kumarhanenize gelmiş ve en yakın arkadaşınızın oyununa yenilmiştim. hatta o masada kavga çıkmıştı." savcı duyduklarına karşı kaşlarını çatarken ne düşüneyeceğini bile kestiremez bir halde tuanaya bakıyordu. şu kızın altından çıkmayacak herhangi bir illegal bir şey yok muydu? gerçi gözünü bile kırpmadan adam öldürmeye kalkan birine karşı kumarhanesinin olduğunu öğrenmek şaşırtmamalıydı. 

tuana boraya karşı gülümsedi. "üzgünüm tanıyamadım. kumarhanemize çok insan geliyor. kendinizi özel hissedip sizi tanıyacağımı nerden çıkarttınız anlayamadım."dedi. tebessümünü sürdürürken savcı tuananın pişkin pişkin kumarhanesinin varlığını dile getirmesine karşı savcı "tam olarak kimsin elif? uyuşturucu baronlarını bulacak kadar bilgi sahibi kumarhaneye sahip olacak kadar kumarbaz... nasıl bu kadar dibe battın?" tuana savcıya döndü. başını olumsuz anlamda salladı. ve savcıya yaklaştı.

 "yanılıyorsunuz savcım. dibe batmadım. yükseliyorum. adım adım yükselip parladığımın farkında değil misiniz? bakın size kadar ünümüz gelmişki benim kumarhane sahibi olduğumu da öğrenme şerefine nail oldunuz." savcı çatık kaşlarıyla "illegal yollardasın farkındasın değil mi? yükseliyorum diye gökte uçarken birden yere çakılma! yüksekten düşmenin acısını kaldıramazsın" tuana savcının bir anda tehtidkar bir sesle tehtit etmesine karşı dikleşti.

 yüzündeki gülümseme iğneleyici bir hale dönerken " merak etmeyin savcım. benim bir yerden düştüğüm yok. ama düşürmeye çalışanım çok haklısınız. amacınız onlardan olmaksa dikkat edin. beni düşürmeye kalkarken ayağınız kaymasın. eminim bunun acısını da siz kaldıramazsınız. " arkasına dönmüş odada ilerlerken "he bu arada" diyerek yana dönerken başını savcıya çevirdi. "dava sonucumuz netleşmek üzere ve kaybetmek üzeresin. boş vaatlerinle uğraşmak yerine elindekilerle uğraş. o zaman daha çok başarı kaydedersin" ve odadan çıktı. savcı dişlerini sıkarken bora tuana ile savcının arasındaki ilişkiye karşı şaşırdı. 

aralarındaki etkileşim oldukça garipti. biri barut diğeri yanmaya hazır bir ateşti.. bora kaşlarını kladırdı. "savcım.. tam kendinize göre bir rakip bulmuşsunuz. "derken savcı boraya döndü. savcının sinirli halini gören bora sessizleşirken "ee ne yapıyoruz?" dedi.  savcı koltuğa kendini atarken "biraz düşünmeliyim bora. bu sırada bir şeyler içer misin?" bora kahve diyerek otururken savcı kahve söyledi.

tuana savcının odasından çıktığı gibi kızlarla olan gruba "sarı ve turuncu kod bir arada. bu akşam kumarhanelerin başına geçiyoruz" dedi. 

arya çiğdemle ufak ufak konuşmaya başlamıştı. daha çok çiğdemi sorguluyor ağzından laf almaya çalışıyordu. alparslan ise arya geldiğinden beri bir kez yanlarından ayrılmamış ve sürekli onları dinlemişti. konuşmalarının bitmesiyle arya hızlıca çiğdemin isteği üzerine bir şeyler karalamış ve çiğdeme göstermişti. iki çizimini tam hayalindeki görsele benzetemeyen çiğdeme karşı arya sabırla bir çizim daha çizdi. ve bu sonuncu çizimine hayran olan çiğdemle arya derin bir nefes aldı. sonunda bitmişti çilesi. çizime giden kumaşları yazıp kağıda not ederken ayaklandı. "o halde ben kalkayım  "diyerek ayaklanmıştı ki gruba gelen mesajla durakladı. turuncu ve sarı kod mu? en değer verdiği kumarhanelerini tehlikeye sokacak ne gibi bir olay olmuştu ki? öfkelenmeye başlamıştı. 

"olay ne? "demesiyle sıladan da bir mesaj gelmişti. "bu sefer görkem değil. eminim"derken tuana yazdı. "savcıyı öldürebilir miyim? (masum gülen emoji)" arya savcının bu işe girmesine karşı kaşlarını çattı. bir bu eksikti. devletle münakaşaya girmek olmazdı. ama bu işe el atmazlarsa tuananın devlet mevlet dinlemeden savcıya saldıracağı kesindi. arya alpraslanın yanındaki varlığıyla kendine gelirken korkuyla irkildi. mesajlara o kadar dalmıştı ki alparslanın yanına geldiğinden ve mesajları okumak için başını eğdiğini bile fark edememişti. arya kendini geriye çekerken "belliki kişisel alanı sana anlatmamışlar. bana bu kadar yakın olma!" uyarıcı ses tonuna karşı alparslan omuzunu silkti ve geriye bir adım attı. 

52Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin