alparslan salona girdiği gibi annesiyle teyzesinde gözlerini gezdirdi. "amacınız savaş açmak mı?"dedi, oldukça sakin ve soğukkanlılıkla. annesi dikleşirken oğluna bakıyordu. "savaç açılacak bir durum yok ortada oğlum"derken alparslan gülümsedi. berrin oğlunun sinirlendiğini gayet iyi anlıyordu. sinirlendiğinde gülen oğlu aynı kocasına benziyordu. alparslan "sinek varisinin işine burnunuzu sokmakla kalmayıp hayattında değer verdiği tek insan olan sevgilisi ki aynı zamanda ortağına hakaret ettin" ilk başlarda teyzesine bakarak söylediği şeylerden sonra annesine dönerek cümlesini bitirmişti. alparslan dikleşti. "artık onların ve benim bu olaya tepkimi ölçtüysen, şimdi rica ediyorum bu konuyu daha çok uzatmadan varisin şahsından ve sevgilisinden özür dileyin" berrin gülümsedi. oğlunun durumu fark etmesi oldukça hoşuna gitsede ayağa kalktı.
arslan dikkatle karısını izliyordu. "bir ara varisin illegal kumarhanesine ziyarete giderim" alparslan memnuniyetle başını sallarken buse "ben özür falan dileyemem. kızımı malı gibi gören birine özür borcum yok." alparslan ve berrin eş değer hızda buseye dönerken buse anlık afallasada cümlesinin arkasında olduğunu göstermek adına dikleşti.
çiğdem bu sefer araya girdi. "durumu zaten zora soktuğunun farkında mısın anne? kızları gerçirirken varis beni karşınıza aldınız dedi resmen. sıla olmasa varis bizimle savaşa girmeye razıydı. ya hadi onu geçtim sen, senin şahsına yapılan bir hakaret olsa affeder miydin anne? seni çok iyi tanıyorum ve sana hakaret eden adamı eziyet ederek öldüreceğinden de eminim. en azından empati kur. varisin malı olmayı bende istemezdim ama kendi hür irademle onun boyunduruğunun altına girdim" çiğdem derin bir nefes aldı. sıraladığı ve dikkatli bir şekilde seçtiği kelimelerle anesine bakıyordu. aybars başını olumsuz anlamda sallasa da buse "teyzenden sonra sen bel altından giriyorsun küçük hanım. benimle onu kıyaslamakta nereden çıktı." çiğdem dikkatle annesine baktı. "haklı olduğumu biliyorsun anne" buse kaşlarını çattı. "teyzenle birlikte ziyarete giderim"dedi. berrin memnun bir ifadeyle gülümserken çiğdem de derin bir nefes aldı.
alparslan "bende sizinle gelirim"demesiyle arslan ayağa kalkmış ve karısının belini tutarak kendine çekmişti." senin gelmene gerek yok. aybarsla ben, daha işlevimizi kaybetmedik. "alparslan omuzlarını silkti. "ben o nedenle gelmeyecektim. annemin ve teyzemin kendini koruyacağından eminim. ben arya için geleceğim" berrin kaşlarını kaldırdı. arya ne alaka der gibi alparslana bakarken alparslan kendini rahat bir şekilde koltuğa attı. "arya kazanma bağımlısı. kumarda kazançlarının en önemlisi. normalde onu bir daha kumar oynarken görmemek için kendime söz vermiştim ama bunu çiğneyebileceğimi düşünüyorum" aybars merakla alparslana baktı.
"neden onu kumar oynarken görmemek istedin?"dedi. alparslan meraklı bakışlara karşı daha açıklayıcı olmak adına "arya kumarda belli bir seviyeye geldiğinde yani yeterli bir kazanmaya ulaştığında gözü hiç bir şeyi görmüyor. personayı kendi canını ortaya koyarak kazandı. kumar oynarken onun orataya koyduğu kartlara bazen tahammülüm olmuyor enişte. o gerginlik bana çok fazla geliyor. söz konusu sevdiğim kadınken o kumar oyununu izlemek eziyet gibi geliyor" berrin kaşlarını kaldırmıştı. "o zaman bizzat aryanın biz kumarhaneye gittiğimizde orda olduğundan emin ol. onu kendi gözlerimle görmek istiyorum."alparslan omuzlarını silkti. "benim özellikle uğraşmama gerek yok. sıla oraya gideceğini söylediği gibi arya peşine takılır. " berrin başını salladı.
arslan emin olmak ister gibi oğluna bakarken "kendi canını ortaya koyarak kumarhane kazandığını söyledin değil mi?"dedi. alparslan başını sallarken çiğdem "sadece o da değil enişte. arya robertonun kıbrıstan uzak durması için de kumar oynadı. robertonun kıbrısa girmemesine karşılık robertonun isteği üzerine canını ortaya koydu." buse ve berrin alparslana dönerken alparslan söylenir vaziyette" roberto benim canımı yakmanın ona haz vermesini umdu"diye açıklama yaptı. berrin bunun üzerine "yine kumarda kazandı"dedi teyit etmek ister gibi. çiğdem hızla başını salladı. "hemde hiç elindeki kartlara bakmadan" arslanın nihayet yüzündeki mimikler okunacak şekle gelmişti. yüzü tehlikeli bir şekilde gerilmiş dudaklarında gülümeme peydahlanmıştı. bu kız belliki ona berrini hatırlatıyordu. berrinin dişine göre sağlam bir gelin adayıydı. belkide gelin değil ailenin kızı olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52
Teen FictionNe..! Kıbrıs'a kumarhane mi açılmış...? Ah! Doğru. biz açmıştık. kumarhane açmalarıyla hayatlarının gidişatı değişen üç kızın hikayesi.. *kesit* sıla "ne yani ben yakışıklı kumar ma...