52

68. BÖLÜM (ETKİNLİK?)

öğlene kadar uyuya kalan sıla telefonun çalmasıyla sersem bir şekilde ayağa kalktı. telefonunu yatağın içinde aramaya koyulurken kapanmadan son dakika aramayı açmayı başarmıştı. kulağına telefonu götürürken "efendim"dedi uykulu sesiyle. varisin karşıdan sesini duydu. "hala uyuyor musun?" sıla telefonu kulağından uzaklaştırıp saate bakarken saatin ikiyi geçtiğini gördü. "evet. gece kızlarla rulete geçtik. " varis onaylama mırıltısı çıkartırken sıla "neden aradın?"dedi merakla. yeni yeni kendine gelmeye başlamıştı.

varis kararsız bir şekilde "yarın birlikte etkinliğe katılıcaz. oldukça şık giyin." sıla duyduklarına anlam veremezken "ne etkinliği?"dedi. varis sıkıntıyla nefes verdi. "yarın anlayacaksın sıla. tabi yarına bu fikirden caymazsam. her neyse, yarın seni akşam sekiz gibi almaya gelirim"diyerek telefonu kapatırken sıla kaşlarını çattı. 

bu da neydi? sabah sabah afedersiniz, öğlen öğlen bu yaşadığı şeye anlam vermeye çalışıyordu. etkinlik? bu etkinlikte neyin nesiydi? sıla yeniden kendini yatağa bırakırken " hem niye şık olmam gerekiyor?"sesli bir şekilde homurdanmaya başladı. "ben her zaman şıkım. bu nasıl bir yanıttı." ayaklanırken odasından çıkmış ve aryanın odasına dalmıştı.

çoktan uyanmış ve hazırlanan aryayı gören sıla afalladı. "niye erken kalktın? ve nereye hazırlanıyorsun?" arya aynadaki yansımadan odasında bulunan sılaya bakarken "çiğdemlere gidiyorum" sıla kaşlarını çattı. "alparslanın evine yani" arya sılaya döndü.

"sıla, alparslanla karşılaşmayalı konuşmayalı neredeyse bir ayı geçti. hem çiğdemi de en son mahkeme de gördüm. yani bir buçuk hafta önce" sıla şaşkınlıkla telefonuna baktı. zaman ne çabuk geçiyordu. "peki alparslanla karşılaşmaya hazır mısın?" arya omuzlarını silkerek aynasına geri döndü. "bunun önemi yok. artık alparslanla konuşmam gerek" sıla merakla aryayı incelerken" oraya gideceğinden çiğdemin haberi var mı?" arya başını olumsuz anlamda salladı. "eğer olursa alparslanın benden kaçmasından korkuyorum" sıla başını salladı.

alparslanın aryadan kaçıyor olması gerçekten şaşırtıcıydı. muhtemel gibi gözükmese de alparslan gerçekten aryadan kaçıyordu. 

arya sılaya dik dik bakmaya başlarken "sen niye geldin?" dedi. sıla bu odaya gelme amacını hatırlarken aynı sinirle aryaya baktı. "ben normalde şık giyinmiyor muyum?" arya kulağına küpesini takar vaziyette sılaya dönerken "genel halin kendi çapında şık sıla. ama ihtişamlı bir şıklıktan bahsediyorsak öyle değilsin" sıla kaşlarını çattı. "başka ne tür şıklık var ki?" dedi. arya sabır çeker vaziyette sılaya ilerlerken "düz kot pantolunu kullanarakta kendini şık gösterebilirsin. bu senin şıklık anlayışın. benim dediğim ihtişamlı şıklık.  balo, düğün veya barlarda giyilebilecek eşsiz güzel elbiselerden oluşan bir şıklık" sıla aydınlanma yaşarken arya merakla "neden soruyorsun bunu?"dedi. 

sıla omuzlarını silkerek aryanın yatağına otururken "yarın varisle etkinliğe gidecekmişim ve senin dediğin kadar şık olmam gerekiyormuş" arya heyecanla sılaya bakarken "ne etkinliği?"dedi. sıla omuzlarını kaldırdı. "bende bilmiyorum. varis söylemedi." arya gardrobuna geçerken "o zaman sana eşsiz bir elbise lazım. benim tasarımlarıma ne dersin?" sıla gülümsedi. "onları üstümde taşıyabilecek miyim?" arya kaşlarını çatarak sılaya dönerken "kendini küçümseme sıla. uzun boyumuz olmasa da en az manken kadar güzeliz. " sıla kendini gösterdi.

"bu fizikle manken olabilecek kadar güzel miyim gerçekten?" arya sabrını taşıran sılaya karşı "aptal mısın sıla? her şey orantılı vücut hatları, güzel bir yüz veya uzun boy değil. tamam, bunlarda bir kısmı ama kilolu olmak yada sarı saçlarımızın olmaması sivilceli bir suratımızın olması bizim çirkin olduğumuzu göstermez. biz kendi vücutlarımızı ustalıkla taşıyan birer mankeniz aslında. her şey özgüvende bitiyor. sen kendini nasıl görürsen insanlarda öyle görür. sen kendine saygı duydukça karşındaki de sana saygı duyar. " sıla aryanın cümlesinin bitmesiyle tebessümle gülümsedi. "teşekkür ederim. bunları duymaya ihtiyacım vardı sanırım." arya gülümseyerek dudak kıvırdı.