47. BÖLÜM (ÖTLEĞEN)

51 7 1
                                    

arya alparslanın mekanına varmış bir halde dış kapıda bekliyordu. kendine cesaret yüklemeye çalışıyordu. en son alparslana gıcık olmuştu ve şimdi onu durdurmak için burdaydı. hayat çok garipti. 

uzun süre arabanın park halinde olup kimsenin inmemesine karşı mekanın sürgülü dış kapısından bir adam arabaya doğru ilerledi. arya adamı dikkatle izlerken adam arabaya yaklaştı. aryanın arabasının camları filmliydi adam bu yüzden içeriyi görememiş ve aryanın kapısına vurmuştu. arya sakin bir şekilde kapıyı açıp arabadan indi. adam arabanın kapısının açılmasına karşı gerilemiş ve silahını hazırlamışken aryanın indiğini görmesiyle silahını yeniden beline koydu. 

arya adamın hareketlerini izledikten sonra "alparslan burda mı?"dedi. adam başıyla onaylarken arya mekana girip alparslanın klübesine doğru ilerlemeye başladı.  

dış kapıyla klübenin arasındaki mesafeye söylense de oldukça mantıklı bir dizayna sahipti. 

klübeye varan arya hızla içeri girerken alparslanın odasından çıkan haberci adamı görmesiyle "bir kerede şaşırt be. süpriz yapmak istiyorum belki. niye hemen haber veriyorsun"dedi. adam başını eğip gülümserken "vazifemiz bu"diyerek ilerledi. arya başını sallayıp odaya girdi. 

alparslan kapısının önünde konuşmaları duyduğundan "senin buraya gelmen her seferinde başka bir olayı temsil ediyor. bu yüzden sürpriz yapmasanda olur" arya alınmış gibi dudak büzerek oturduğu koltukta "en azından boş işler için gelmiyorum" demiş ve göz kırpmıştı. alparslan ya tabi diyerek başını sallarken "peki bu sefer niye geldin?" arya düşünürmüş gibi yapıp başını eğerken "ercan sana durumdan bahsetti mi?" bakışları alparslanı buldu.

alparslan tavrını değiştirmeden aryaya bakıyordu. arya bu yoğun bakışlar altında sorduğu soruya cevap alamamış bir halde "tabiki haberin olmuştur. "dedi alayla, kendini sınarmış gibi.  alparslan aniden önüne eğilirken arya bu ani hareketle kendini geriye çekmişti. alparslan aryanın bu tepkisine şaşırsa da " nasıl öğrendin?"dedi. arya gözlerini kıstı. 

"bir şef özel yemeğinin tarifini vermez alp. "oldukça rahat bir şekilde arkasına yaslanırken. oysaki daha temin alparslan aniden öne eğilmesinden ürkmüş ve zaten geriye kaçmıştı. amacı o eğilmeyi rahhat etmek için olduğunu göstermekti.

alparslan aldığı yanıtın karşısında tatmin olmamış bir şekilde dikleşti. "ne kadarını biliyorsun?" arya göz kontağını kesmeden cevap verdi. " seni sıkıştırmama ve elimde tutmama yetecek kadar biliyorum"dedi. alparslan dudağına gülümseme yaydı. öyle iğneleyeci ve öyle alaylı bir gülümsemeydi ki bu, aryayı rahatsız etmişti. yine de sessizliğini koruyan alparslan karşısında arya dikleşti. onu manipüle etmeye çalışıyordu. arya dikkatli bir şekilde önüne dönerken alparslan nihayet konuştu.

"hüseyini öldürtmüşsünüz, keskin nişancı tutarak."dedi. arya alparslana dönmeden gülümseyerek "evet.." dedi gözlerini alparslana dikerek devam etti. "öldürdüm" alparslan şaşkınlığını gizlemeden "bin üç yüz metre öteden adamın kafasına isabet ettirerek..." teyit etmek ister gibi aryaya bakarken arya, ona inanamayan alparslana karşı başını eğmiş ve gülümsemesini büyütmüştü. "beni övüyorsun alp. " demişti. başını kaldırmadan devam etti. "daha neler yapabileceğimi tahmin bile edemezsin."dedi, gözleri ağır ağır alparslanınkiyle kesişirken .

alparslan aryanın bu kadar tehlikeli olmasına karşı gülümsedi. bu sefer hoşuna giden ve gururlu bir gülümsemeydi. "belki de seni tam tanıyamamışımdır" arya başıyla onaylarken "kesinlikle tanıyamamışsın"dedi, oldukça emin bir şekilde. alparslanın kapısı çalınıp içeriye aryanın haberci diye nitelendirdiği adam girerken "efendim.."dedi. gözleri aryayı bulmuştu. önemli bir şey söyleyecek haline karşı aryadan rahatsız olduğunu gözleriyle belli ederken arya bozulmuş bir halde "hayatta burdan gitmem"dedi. net çıkan sesine karşı alparslan adamın konuşması adına eliyle işaret verdi.

52Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin