52

72. BÖLÜM (YENİ DEVİR BAŞLANGICI)

kızlar buseyle tanışma faslını geçmişler artık koyu muhabbetlerine kaldıkları yerden devam ederlerken aralarına alparslan katıldı. alparslan kızların yanına geldiği gibi önce sevgilisinin başını öpmüş ardından teyzesiyle görüşerek aryanın yanına sandalye çekmişti. aryayı mest eden bu hareketlere karşı arya memnun bir şekilde sırıtmaya başladı. buse ikilinin arasında ki ilişkiyi memnun bir şekilde izlerken alparslan buseye döndü.

"ee teyze haberleri aldın mı?"diye sordu. buse kızına bakıp yanıtladı. "hayırlısı olsun diyorum alparslancığım. umarım hayırlısı olur" alparslan başıyla onaylarken çiğdem "inşaallah olacak anne"diyerek gülümsedi. buse kızına bakıp tebessüm ederken alparslana doğru yönelerek "sana da hayırlı olsun. sonunda sır gibi sakladığın sevgiline kavuşmuşsun"alparslan aryaya dönüp gülümserken aryanın yanağına öpücük kondurarak "geç oldu ama güç olmadı teyze"arya sırıtmaya başlayarak "güç oldu birazda hallettik diyelim" diyerek buseye baktı. 

buse merakla kaşlarını kaldırırken arya gülerek "alparslan, iş ortağım ilker ile ilişkim olduğunu düşündüğü için uzun bir süre benden kaçtı. onu yaka paça tutup gerçeği söylemek zorunda kaldım" buse gülmeye başlarken arya dalga geçer gibi çiğdeme bakarak devam etti. "sağolsun çiğdem de yardımını esirgemedi. alparslana attığım mesaja karşı yanlışlıkla yada bilerek,  alparslanın telefonunu sıfırladı." alparslanla birlikte herkes gülmeye başlarken çiğdem kendini savunmaya geçti. "gerçekten isteyerek yapmadım ya"diyen çiğdeme karşı arya" görümcelik yapmıyordun yani"diyerek gözlerini kısmış çiğdeme dikkatle bakmaya başlamıştı. çiğdem hızla başını olumsuz anlamda salladı. "hayır ben gelinimden memnunum"derken arya tehlikeli bir şekilde gülümsedi. hele bir memnun olma der gibiydi. çiğdem gergin bir gülümseme eşliğinde aryaya bakarken asel araya girmişti. 

"kusura bakmayın bölüyorum. ben izninizi istesem artık. duruşmam var bugünde. saati yaklaşıyor" buse hızla başıyla onaylarken "sen işine bak kızım. geldiğin ve seninle tanıştığıma çok memnun oldum"derken asel tebessümle "o şeref bana ait buse hanım. başka zaman görüşmek üzere"diyerek ayaklanırken asel sılaya dönmüş ve "haberdar edersin"demişti. sıla başıyla onaylarken asel masadan ayrıldı. alparslan ve buse olayı anlamasalarda çok üstelememişlerdi. alparslan fırsattan istifade sılaya döndü.

"sahi varis nerde?" sıla dikkatle alparslana döndü. "neden soruyorsun?" alparslan omuzlarını silkti. "hiç. uzun zamandır ortada gözükmüyor. en son baloda gördüm. sonrasında ondan haber alamadım" sıla gülümsedi. bu gülümsemesindeki imayı masada ki herkes anlamıştı. her ne kadar alparslanın kimsesizleri olsa da varisin malları vardı. ikisi de aynı ve eşit kefede karşı karşıyaydı. nasıl zamanında berk alparslanı zor bulmuştu alparslanda varisi zor bulurdu. ikisi de bulunmak istedikleri zaman ortaya çıkıyorlardı. 

sıla gülümsemesini kesmiş meraklı bir bakışla "neden ondan haber almak istiyorsun?"dedi. alparslan sılanın masaya yavaş ve ağır haraketlerle koyduğu eline baktı. dikkati çekmek istediği yer kesinlikle parmağında olan varisin dövmesiydi. onun ortağıyım bana söyle der gibiydi. alparslan bunun üzerine gülümserken "seni bu yüzden seviyorum sıla. "derken sıla sırıtarak yanıt verirken buse hariç masadakiler bu duruma alışık olduklarından umursamasalarda buse bu olayları oldukça dikkatli izliyordu. 

sıla; arya, tuana ve asele oldukça değer veriyordu. bu yüzden sevgili yaptıkları zaman sevgililerine alışması oldukça zor oluyordu. kızlar bu durumu bildiklerinden sılayı yatıştıran taraf oluyordu. 

alparslan devam etti. "onunla ailem tanışmak istiyor" sıla arkasına yaslandı.  buse alparslana dönerken "annen gelecek mi?" dedi. alparslan başını sallarken "yakın bir zamanda gelmeyi planlıyor ama tarihi belirtmedi." buse merakla alparslana bakarken "sana ne zaman söyledi?" alparslan başını kaşırken "söylemedi. ipucu bırakmış. ofisimde siyah gül gördüm" buse gülümsedi. "sonunda vakti gelmişti." alparslan teyzesini onaylarken sıla "ben bu isteğini varise söylerim." dedi. alparslan memnuniyetle gülümserken arya kayınvalidesinin yaşıyor ve onunla yakında tanışacak olmasına alışmaya çalışıyordu. sahi alparslan neden annesinin yaşadığını aryaya söylememişti. bunu hesabını alparslana ödetme kararı aldı. arya bunun üzerine sılaya döndü. "bu gece varisin mekanına gidelim diyorum" sıla gözlerini kıstı. varisle arası limoniyken niye herkes varisle alakalı şeyler söylemeye başlamıştı. 

tuana omuzlarını silkerken "bana uyar"dedi. alparslan hafif çatılan kaşlarıyla aryaya dönerken arya alparslana bakıp masumca gülümsedi. çiğdem başını belli belirsiz sallarken "ben robertoyu yalnız bırakmasam daha doğru olur"demesiyle buse "niye yalnız kalamıyor mu?"diyerek sordu. çiğdem annesine dönerken "hayır kalabiliyor ama tanımadığı bir ülkede benim için kalıyor. yalnız durmasına gönlüm el vermez."diyerek açıklama yaptı. buse bunun üzerine gözlerini devirirken sıla "benim işim var. siz gidin"dedi. arya hızla devreye girdi."sıla saçmalama. işin benden değerli değil. gelmek zorundasın" sıla durumu bildiği halde üsteleyen aryaya karşı yapmacık bir gülüşle aryaya baktı. arya bu gülüşe tiksinir gibi ifade sunarken buse ikili arasında olup biteni anlamaya çalışıyordu. 

sıla aryanın inadına karşı gözlerini devirdi. bunun bedelini elbet aryaya ödetecekti. ama şimdi sırası değildi. "iyi. ben varise haber veririm." buse merakla sılaya dönerken "niye varise haber veriyorsun?"sıla buseye döndü. "onunla ortak olduğumdan illegal kumarhanesine gittiğim zaman beni yalnız bırakmamak için o da geliyor" buse başıyla onayladı. bu hoşuna gitmişti. demekki varis düşünceli biriydi.

arya sabırsız bir şekilde sılaya bakmaya devam ederken alparslan "sakin ol hayatım. sıla  birazdan varisi arar." arya alparslana kısa bir bakış atmıştı ki sıla telefonunu çoktan çıkarmış ve varisi aramıştı. 

sıla açılan telefona karşı "varis?"diyerek başlangıç yaptı. alparslan ve arya sılaya doğru dönerken buse sırıttı. demekki sıla varise ulaşmakta bu kadar rahattı.

varis sılanın onu aramasını beklemediğinden başta şaşırmış sonra kendini toparlayarak telefonu açmıştı. "hayırdır? başına taş mı düştü? yoksa varlığımı yeni mi hatırladın?" sıla varisin sıraladıklarını dikkatli bir şekilde dinlerken "bu akşam kumarhanene geleceğiz. haber vermek için aradım" varis oturduğu sandalyede geriye yaslandı. "iyi! artık konuşma fırsatımız olacak" sıla bunun üzerine gülümsedi. aralarındaki durumu konuşarak çözemeyeceklerini geçen sefer fark ettikleri halde varisin itinayla konuşmak istemesi sılaya saçma geliyordu. yine de "akşam görüşürüz"diyerek telefonu kapatmıştı. 

sılayla varisin aralarının limoni olması, aşk hayatlarıyla iş hayatlarını birlikte yürütmekte başarısız olmalarından kaynaklanıyordu. bu yüzden sıla aralarına mesafe koymanın faydalı olacağını düşünmüş variste buna ayak uydurmuştı. arya istediğini elde etmein verdiği memnuniyetle gülümsedi. sılaysa durgunlaşmıştı. varisi seviyordu. belliki variste onu seviyordu ama ilişkide bir türlü başarılı olamamışlardı. kızlar bir müddet daha kafede oturduktan sonra kalkmış ve herkes dağılmıştı. çiğdem robertonun yanına geçerken buse kocasının yanına ilerlemişti. alparslan klübesine giderken kızlarda eve geçmişlerdi. 

bu arada varis düşünmekle kafayı yiyordu. sılayla aralarının neden başarısız olduklarını düşünmekten bithap düşmüştü. normalde böyle bir insan olmayan kendine şaşırmadan edemiyordu. demekki aşk insanı gerçekten değiştiriyordu. varis bunu geçde olsa keşfederken odasına giren berk ve kaana baktı. "bu akşam kumarhaneye sılalar gelecekmiş" berk ve kaan hızla başını sallarken "biz kontrolleri sağlarız patron"demişlerdi. varis başıyla onayladı. 

sıla eve vardığı gibi kızları kaçırmaya çalışanın kim olduğunu bulmaya çalışmak adına harekete geçerken aynı zamanda tuana ve aryaya "gidin ormanı kontrol edin. bir ipucu bulacak mısınız bakın. ha bu arada.." sıla ikiliye dönerken "tanınmamaya dikkat edin. ne kimsesizler nede başka biri oraya gittiğinizi bilmemeli. bu işi saklı yürütmek istiyorum" ikili başlarını sallarken arya "tanınmamak pek elde değil. ama çözüm buluruz"diyerek odasına ayrılırken tuana "sen bu konu üzerine pek düştün? neler oluyor?" sıla bilgisiyarından başını kaldırmadan cevap verdi. "orda olduğunuzu kimse bilmiyordu tuana. bu da ya aramızda hain var yada bir şeyler dönüyor olduğunu gösteriyor."tuana başıyla onayladı. sıla haklıydı. orda olduklarını varis ve alparslan dışında bilen yoktu. tuana belli belirsiz düşünceleriyle odasına geçerken kaçırılmaya çalıştıkları günü hatırlamaya çalıştı. onları kaçıran kişi hakkında bilgi aklına gelmezken düşünmeyi bıraktı. beynini daha fazla yoramazdı. giyinip kuşanırken aryayla evden çıktı. kimsesizlerin kapıyı kontrol ettiklerini bildiklerinden arka taraftan çitlerden ayrılarak ikili sırra kadem bastı. 

Yeni devir başlamak üzereydi. Belkide bu mutlu oldukları an yaşanan sessizlik, gelmekte olan fırtınanın habercisiydi. Sıla da en çok bu yüzden  korkuyordu. Umarım yanılıyorumdur diye düşünerek kendini telkin etse de bir şeylerin döndüğü belliydi. İlla ortaya çıkacak dedi sıla bilgisiyarına bakarken. Derin bir nefes aldı. Sıkıntıya düşen yüreğini rahatlatmaya çalışır gibi kendini telkin ederek işine geri döndü.