sıla kızların arabasının hastane önüne gelmesiyle arabaya binerken direk eve geçtiler. varis kendi mekanına geçmiş dikkat çekmemek için ama herhangi bir bulguda haber verilmesini tembih etmişti.
eve vardıkları gibi herkesin gittiği yer sılanın bilgisiyar odası olurken sıla odasına hayran hayran baktı. "ne kadar güzel bir odadır bu"derken kızlar onun bu tatlı heyecanına karşı gülümserlerken sıla bilgisiyarlarının önüne oturdu. bilgisiyarları açarken aynı zamanda koyabileceği şifreleri tartıyordu. sıla açılan bilgisiyarlarına karşı bütün şifreleri denerken açılamayan bilgisiyarlara karşı denediği şifreler geçersiz olunca bilgisiyarlar kendilerini kitlemişti. sıla sinirle sırtını sandalyesine dayadı.
kendi yazılımına kafa tutup şifrelerini sıfırlaması gerekeceti. bu da olduça uzun bir süreye tekabül ettiği için kızlar sılanın başında bekleyeceğine işlerini halletmeye dağıldılar. tuana baskınına gitmeye hazırlanırken arya da alparslana doğru yol aldı. alparslana gidip kimsesizlerinin sılaya bunu yapanı görüp görmediklerini sormasını isteyecekti. tuana evden çıkmadan önce sultana sürekli sılayı kontrol etmesini istedi. tuana da aryanın peşinden çıkarken asel sılanın yanında kalmış onunla muhabbet ederek bulacağı sonuçu bekliyordu.
kızlar evden çıkarlarken kapıda duran kaan kızlara bakıp "arkadaşınız saldırıya yeni uğradı ve siz onu yanlız mı bırakıyorsunuz?" tuana ve arya şok olmuş halde kaana dönerken arya "sıla bizden bile sağlam hem sen onu bırakta, senin burda ne işin var?" kaan arabasına sırtına yaslarken "varis ortağının bir daha saldırıya uğramaması için beni buraya yolladı" tuana ve arya bakışma yaşarlarken ikiside imalı bir şekilde gülümsemiş ve tuana "sonunda varis buna akıl edebilmiş" diyerek arabasına binmişti. arya gülerek arabasına ilerlerken" sana kolay gelsin"demiş ve oda arabasına binmişti.
tuana baskın yapacağı mekana vardığı gibi savcıyı aradı. hızla açılan telefona karşı "attığım konuma gelin savcım. " dedi. savcı meseleyi hemen anlarken "tamam"demiş ve anında harekete geçmişti. narkotik polislerle yola çıkan savcı tuananın attığı konuma ilerliyordu.
arya ise alparslanın mekanına gelmiş arabasını park ettiği gibi hızla alparslanın olduğu kulübeye ilerledi. aryayı önceden de görmüş olan adamlar aryaya yol verirken kulübeden çıkan adam aryaya bakıp "kimsesiz beyimiz sizi bekliyor"dedi. arya istihbarat hızlarına karşı şaşırmadan edemedi. şurda arabayı park edip mekana giriş yapalı 4 dakika falan olmuştu ve bu adam hemen alparslana haber vermişti.
arya kapıyı onun için açan adama bakıp başıyla teşekkür ederken alparslanın odasına girdi. kapıyı çalmamıştı. çalması gerekiyordu aslında ama bunu önemsemeden içeri girmiş bulunduğundan düzeltme imkanı da yoktu. alparslan çatık kaşlarla aryaya dönerken "çat kapı ve habersiz geldiğine göre önemli bir şey olmalı" arya gözlerini kısarken alparslanın karşısına oturdu.
"bilmiyormuş gibi yapma alparslan"dedi. alparslan omuzlarını silkerken "geçmiş olsun. duydum sılanın başına gelenleri. olay nasıl olmuş? ve sılanın durumu nasıl?" arya kaşlarını çatarken "bunun bilgisini alan bir insan, nasıl olduğunu ve kimin yaptığını da biliyor demektir"dedi. alparslan aryanın neden geldiğini anlarken gülümsedi. "bende beni özledin zannetmiştim. üzüldüm şimdi"alay ederken arya ciddi misin der gibi bakmaya başladı. alparslan " maalesef bildiğim tek şey sılanın kaza geçirip hastaneye aldırıldığı. kimin yaptığını bilmiyorum"dedi. arya emin olmak ister gibi oldukça dik bir şekilde alparslana bakıyordu. "hani senin her şeyden haberin vardı? " alparslan gülümserken " her şeyden..."dedi. arya alparslanın çelişkili cevabına karşı "bu da ne demek? biliyorsan söyle?" alparslan öne eğildi. "karşılığında ne vereceksin?" arya kaşlarını çatarken "ne istiyorsun?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52
Teen FictionNe..! Kıbrıs'a kumarhane mi açılmış...? Ah! Doğru. biz açmıştık. kumarhane açmalarıyla hayatlarının gidişatı değişen üç kızın hikayesi.. *kesit* sıla "ne yani ben yakışıklı kumar ma...