Eşsiz Savaş Ruhu 2

C203 - Gizli Onuncu Kelime Hazinesi

Kalabalık mutlak bir korkuyla doldu.

Az önce ne oldu?

Bei Rou'nun güçlü Dövüş Ruhu nasıl anında böyle yok edildi?

O anda, Qin Nan'in sorgulamasıyla karşı karşıya kalan kimse konuşmadı - kimse konuşmaya cesaret edemedi.

Bunu gören Qin Nan'ın Savaş Niyeti yavaş yavaş düştü ve gülümseyerek şöyle dedi: “Görünüşe göre kimse benimle savaşmaya cesaret edemiyor. Dürüst olmak gerekirse, çok hayal kırıklığına uğradım.”

Kalabalık dudaklarının seğirdiğini hissedebiliyordu.

Bunu takiben, Qin Nan gözlerini kısarak "Hadi şimdi sizi bırakıp gitmeme konusunda konuşalım. Yanılmıyorsam, Savaşçı Serendipity Köşkü'nün sırlarını açıklamamı istediğinizi hatırlıyorum. Şimdi kazandığıma göre, hepinizin haplarınızı, silahlarınızı vs. teslim etme zamanı geldi. Eğer biri bir şey saklayacaksa…”

Qin Nan'in sesi anında soğudu, "Hepinizi öldüreceğim!"

Kalabalığın hepsi şiddetle titredi. O anda ölümün kokusunu alabiliyorlardı ve Qin Nan'ın hepsini öldürmekte tereddüt etmeyeceğine şüphe yoktu.

"Yaparım!"

Dört Büyük Klan'ın bu müritleri, korkudan, direnme niyeti olmaksızın topraklarını kaybettiler ve hemen tüm mallarını aldılar.

Bir göz açıp kapayıncaya kadar, Xiantian Hapları, Dövüş İmparatoru Hapları, iyileştirici ilaçlar ve her türlü silah ve hatta klanlarının Dövüş Becerilerinin bazı kitapları, parlak, göz alıcı bir yığın halinde yığılarak Qin Nan'in önüne yerleştirildi. değerli eşyalar.

Qin Nan'in kalbi utanmadan çarpmaya başladı.

Önündeki eşya yığınının değerini henüz hesaplamamış olmasına rağmen, bunun büyük bir servet olacağını belli belirsiz hissedebiliyordu.

Kalabalık Qin Nan'in duygularının farkında olmadan önce düşüncelerini sakinleştirmek için birkaç derin nefes aldı ve ardından yakındaki bilinçsiz Bei Rou'ya bakarken ilaçları yerden aldı ve tüketti.

Qin Nan hızla ona yaklaştı ve saklama çantasını aradı. Bir bakışla, şaşkınlık içinde neredeyse bir çığlık atacaktı.

Şaşırtıcı bir şekilde, bu saklama çantasında otuz bin Dövüş İmparatoru Hapı yatıyordu. Bunun yanı sıra, Bei Klanının birçok nadir ilacı ve değerli Dövüş Becerileri de vardı.

Bu öğeler bir araya geldiğinde kabaca elli ila altmış Dövüş İmparatoru Hapı değerinde olurdu.

"Hmm?"

Qin Nan'in gözleri aniden parladı.

Bei Rou'nun saklama çantasının içeriği arasında, tüm haritanın dörtte biri olan parçalanmış bir antik harita parçası da buldu. Ayrıca, bu parçalanmış harita parçası bir Dövüş Ataları Alemi canavarının derisiyle yapılmıştı ve bu kadar uzun bir süre sonra erozyona rağmen, hala biraz korkutucu bir baskıya sahipti.

"Bu harita büyük olasılıkla Longhu Sıradağları ile ilgili!"

Qin Nan'in gözleri titredi, ama kısa süre sonra bakışlarını diğer üç dahiye çevirdiğinde sakinleşti.

Dong Shaoxu, Xi Fengxiao ve Nan Chen, Qin Nan'ın bakışlarının farkındaydı ve bu ifadelerinin biraz değişmesine neden oldu. Qin Nan'ın Bei Rou'nun saklama çantasını aradıktan sonra haritayı bulduğundan emindiler.

Bunu takiben, Qin Nan'in soğuk sesini duydular, “İnsiyatif al, beni zorlama!”

Dong Shaoxu, Xi Fengxiao ve Nan Chen'in yüzleri anında solgunlaştı ve kararsız ifadeler takındı.