Eşsiz Savaş Ruhu 2

Bölüm 316: Dahilerin Kralı

"Bu nasıl mümkün olabilir…"

Leng Aotian tamamen şaşkına dönmüştü.

İki Kutsal Alan için bu yılki seçimin galibi olması gerekmez mi?

Birdenbire ortaya çıkan bu Qin Nan'a nasıl kaybetti?

Benimle dalga mı geçiyorsun!

Leng Aotian'ın ifadesi inanılmaz derecede karardı ve neredeyse oracıkta kan kustu.

Ne kadar utanç verici!

Geçen yıl, o dehaya rastladıktan sonra tam bir yenilgiye uğradı. Bunu takiben, bu yıl birinci olmak için inzivaya çekilerek xiulian uygulayarak bir yıl geçirdi ve sonunda kırk inçlik olağanüstü bir sonuç elde etti. Ancak, gerçek şeklini keşfettikten sonra tüm kılıcı yerden çekmeyi başaran bu Qin Nan ile karşılaştı!

Neden bu kadar şanssızım?

Bunu hak etmek için ne yaptım?

Tanrı, harcadığım tüm çabaya rağmen birinci olmama izin vermeyerek bana bir şaka mı yapıyor!

"Qin Nan, senden nefret ediyorum!"

Leng Aotian, kalbindeki öfkeyi tuttu ve olay yerinden kaçmadan önce Qin Nan'a bir kükredi.

Qin Nan tamamen kafası karışmıştı; Onu daha önce gücendirdiğimi sanmıyorum. Bu sadece bir yarışma değil mi, neden birdenbire benden nefret etmeye başladı?

"Leng Aotian!"

Feiyang Kutsal Bölgesi elçisi, koltuğundan kalkıp onu kovalamayı planlarken yüzü bembeyaz oldu. Ancak, tepki veremeden Leng Aotian'ın figürü çoktan gözden kaybolmuştu.

"Öhööööh, sana bu yarışmanın bir anlamı olmadığını hatırlatmıştım. Leng Aotian geçen yıl zaten büyük bir şok yaşamıştı; neden bu sefer tekrar acı çekmesini isteyesin ki? Ama sözlerime asla inanmadın ve benimle bahse girmekte ısrar ettin..." Fang Jian başını sallarken içini çekti. Leng Aotian oldukça yetenekliydi ve önünde harika bir gelecek bırakıyordu. Ancak şansı o kadar da iyi değildi ve inadı, az önce yaşadığı şokla birleşince toparlanması kolay olmayacaktı.

"Sen…"

Feiyang Kutsal Alanının elçisi kan kusacak gibi hissetti ama anında suskun kaldı.

Bu arada dahiler artık Qin Nan'a farklı baktılar.

Başlangıçta, bu arka plan nedeniyle atandığını varsaydıkları için Qin Nan'a karşı küçümseyici davrandılar.

Ancak Qin Nan, kılıcın gerçek şeklini ortaya çıkarmayı başardı ve onu yerden tamamen çıkardı. Yeteneğiyle boy ölçüşebilmelerinin hiçbir yolu yoktu.

"Kardeş Qin, az önce seni yanlış anladığım için özür dilerim."

"Küçük Kardeş Qin Nan, az önce olanlar benim hatamdı. Umarım bu konuda yaygara yapmazsın.

"Hehe, bize kin beslemeyen, bağışlayıcı bir insan olduğunu biliyorum."

“……”

Dahiler kendilerini oldukça garip hissetseler de çoğu özür dilemeye hazırdı.

Ne zaman boyun eğip ne zaman boyun eğmeyeceğini bilme yeteneği, gerçek dahiler için çok önemliydi. İlk gelme konusunda bu kadar aşırı olan biriyle tanışmak oldukça nadirdi.

"Önemli bir şey değil." Qin Nan yumruklarını bir araya getirdi ve gülümseyerek, "Farklı bir şey görmeme izin veren göz tekniğim sayesinde kılıcı çekebilmem tamamen şans. Önceki iki tura gelince, uygulamamda yanlış olan bir şey vardı, bu da beni denemeye katılmaktan alıkoydu. Sonuç olarak, Elçi Fang Jian, kendimi utandırmayayım diye beni atamaya karar verdi.”