Eşsiz Savaş Ruhu 2

C210 - Büyük Kâr

"Üç yüz altmış İmparator Canavar Çekirdeği..."

Qin Nan birinci kata girer girmez, çevresini gözlemlemeye vakit bulamadan, hemen zemin katta topladığı Canavar Çekirdeği sayısını hesapladı ve hayal kırıklığına uğramış bir ifade takındı.

Üç yüz altmış İmparator Canavar Çekirdeği küçük bir değer olmasa da, Prenses Miao Miao en az bine yakın İmparator Canavarı katletmişti, ancak cesetler inanılmaz derecede sağlamdı ve kısa sürede parçalanması zordu. Yedi Ölümcül Günahıyla bile.

“Bu birinci katı kontrol edelim!”

Qin Nan düşüncelerini hızla sakinleştirdi ve başını kaldırdı. Bir bakışla, yüzü şaşkınlıkla doldu.

Birinci kat sadece birkaç mil[1] genişliğinde olmasına rağmen, her yerde bir insan boyunda Kristal Aventurinler görebiliyordu ve her birinin içine Gizemli Diyar Taşları yerleştirilmişti.

Toplam otuz altı Kristal Aventurin vardı ve her biri otuzdan fazla Gizemli Alem Taşı içeriyordu.

Başka bir deyişle, burada toplam bin seksen Arcane Realm Stone vardı!

Bin seksen Arcane Realm Stones ne kadar önemliydi?

Bunların Dövüş İmparatoru Hapları ile takas edilmesi korkunç bir değer olurdu!

Qin Nan derin bir nefes aldı ve içgüdüsel olarak gözleri Kristal Aventurinlere kilitlenmiş olan Prenses Miao Miao'ya baktı ve önceki solgun yüzünün heyecanından dolayı kızarmasına neden oldu.

Şşş!

Sabrı tükenen ve bir Kristal Aventurin kapmak için ileri atılan Prenses Miao Miao olduğu ortaya çıkan delici bir ses duyuldu.

Aniden Kristalin Aventurin yüzeyinden bir Dövüş Ataları Alemi uzmanından daha zayıf olmayan güçlü bir aura ile birlikte şok edici bir ışık yayıldı!

"Bok!"

Prenses Miao Miao'nun yüzü, sanki hiçbir şey olmamış gibi önceki aurasını gizlemek için gizli bir teknik uygularken elini hızla geri çekerken hafifçe solgunlaştı.

Korkunç ışık, herhangi bir tehdit tespit edemedikten sonra sakin durumuna geri dönen bir tür vicdana sahip gibiydi.

“Çok yakın bir çağrı…”

Prenses Miao Miao göğsünü okşadı ve derin bir nefes verdi.

Önceki İmparator Canavarlarla başa çıkmak için önemli miktarda enerji harcamıştı, bu yüzden dinlenmeye ihtiyacı vardı.

"Bu Kristal Aventurinler, tıpkı Lin sarayı gibi, sizi kaba kuvvet kullanmaktan alıkoyan eski bir mühürle korunuyor. Siz dinlenirken bu foklarla ben ilgileneyim.” Qin Nan kısa bir duraklamadan sonra, "Endişelenme, hala elli elliyi bölüyoruz" dedi.

"Hmm?"

Prenses Miao Miao ona meraklı bir bakış attı.

Bu pislik ne zamandan beri ona karşı bu kadar iyi kalpliydi?

Bir şey söylemek üzereydi ama yüzü aniden solgunlaştı ve aurası zayıfladı. Hemen bacak bacak üstüne atarak oturdu ve meditasyon yaptı.

Qin Nan hiçbir şey söylemeden ona bir bakış attı ve ardından gözleri altın bir ışık yaydı.

Longhu Sıradağları'na vardıktan sonra, İlahi Savaş Ruhunun Gözleri şaşırtıcı bir şekilde gelişti ve bu nedenle şimdi eskisinden daha güçlüydüler.

"Ey? Bu mühürler oldukça ilginç…”

Qin Nan kısa sürede kendini güçlü mühürlere ve oluşumlara kaptırdı.