Eşsiz Savaş Ruhu 2

Bölüm 329: Bir Bahis

...Duanmu Zirvesi, dağın tepesinde...

Qinglong Kutsal Bölgesinin diğer iki Zirve Lideri daha fazla yerlerinde kıpırdamadan kükreyerek, "Feiyang Kutsal Bölgesi, ne demek istiyorsunuz çocuklar? Siz gerçekten tüm dahileri elde etmeyi planlıyor musunuz?

“Hıh! Zirve Lideriniz Duanmu, Jiao Zhe'yi Feiyang Kutsal Bölgesine vereceğine söz verdi. Şimdi sözlerinden mi dönüyorsun?” Feiyang Kutsal Alanının Zirve Lideri tersledi.

Qinglong Kutsal Bölgesinin iki Zirve Lideri nefeslerini tuttu; Yeni gelen Zirve Lideri bile Zirve Lideri Duanmu'ya bakarken irkildi.

“Sözlerim bin altın kadar sağlam. Jiao Zhe senin!” Zirve Lideri Duanmu sakin bir tonda konuştu. Beş yüz doksan dokuz Dao Arayan Balığın sonucu gerçekten etkileyiciydi, ancak Feiyang Kutsal Bölgesinin bu Zirve Liderleri grubunun Qin Nan sırasını aldıktan sonra sonuna kadar pişman olacaklarından son derece emindi.

"Duanmu-"

Qinglong Kutsal Bölgesinin üç Zirve Lideri suskun kaldı.

Hala Jiao Shiyi'den vazgeçmeyi kabul edebilirlerdi ama bu Jiao Zhe, beş yüz doksan dokuz Dao Arayan Balığı kendine çeken biriydi; ender yetenekli bir dahi, Nasıl bu kadar kolay pes edebilirler?

Zirve Liderlerinin sözleri, gevezeliğe dalmış olan aşağıdaki elçilere de açıklandı.

“HAHAHA! Jiao Zhe, Feiyang Kutsal Bölgemize ait!”

“Ne oluyor, bu nasıl mümkün olabilir? Zirve Lideri Duanmu neden onu size versin çocuklar?"

"Neler oluyor? Zirve Lideri Duanmu neden Jiao Zhe gibi bir dahiden vazgeçsin ki!"

“……”

Duanmu Zirvesi'nde meydana gelen kargaşaya kıyasla, bariyerin içine hapsedilmiş dojo nispeten sessizdi. Dahiler, önlerindeki manzara karşısında tamamen afalladılar ve oldukları yerde suskun kaldılar.

"Jiao Shiyi, görüyor musun?"

Jiao Zhe yavaşça yerden kalktı ve konuştu.

"BEN--"

Jiao Shiyi'nin yüzü soldu.

Ağabeyinin kendisinden doksan fazla olan beş yüz doksan dokuz Dao Arayan Balığı çekmesini beklemiyordu!

Şimdi ne yapacağım; Bugünden itibaren Jiao Zhe'nin söylediği her söze gerçekten uymak zorunda mıyım?

"Ben, Jiao Shiyi, sözümün eriyim ve söylediklerimden asla pişman olmayacağım!"

Jiao Shiyi'nin figürü, sanki kelimeler dişlerinin arasındaki boşluktan zorla çıkmış gibi dişlerini sıkarken konuşurken titredi.

Jiang Bilan olmadan hayatının nasıl olacağını hayal etmek imkansızdı, ama o zaten bir yemin etmişti. Yüreğindeki acıya rağmen sözünü yerine getirmekten başka çaresi yoktu!

"İle!"

Jiao Shiyi arkasını döndü ve Jiang Bilan'a baktı, ancak daha bir şey söylemeden önce, Jiang Bilan'ın bakışının Qin Nan'ın figürüne odaklandığını fark etti ve bu ona sanki ruhu dev bir el tarafından tutuluyormuş gibi boğuluyormuş gibi hissettirdi.

"İç çekmek!"

Jiao Zhe, bunu gördükten sonra başını salladı ve derin bir iç çekti.

Kalabalık düşüncelerini topladı ve hem Jiao Zhe'ye hem de Jiao Shiyi'ye tam bir saygıyla baktı. Bu iki kardeş arasındaki çekişme konusunda net olmasalar da sonuçları sahneyi fethetmeye yetti ve biraz kıskanmalarına neden oldu.