Multi sıla
Arya etrafta koşturarak ilerlerken yorgunluğun farkına bile varamadı. oysaki ruhen yorgundu. babasını yeni kaybetmişti. daha doğrusu canice katledilen babası vefat etmişti. onun yasını bile tutamadan babasının işlerinin başına geçmek durumunda kalmıştı. babasının intikamını almak istiyordu. babasını öldüren kişiye bunun hesabını sormak istiyordu. ve yapıcaktı da.... intikamını alacaktı. neyseki bu konuda tek değildi. aynı kandan olmasalar da beraber büyümüş olduğu iki kişi vardı hayatında. tuanayla sıla.. onlarla beraber kurdukları yeni hayatlarına alışmaya çalışıyor taşındıkları kıbrısa yerleşiyordu.
getirilen eşyaların başında dikilen tuanayı gören arya o tarafa doğru ilerledi. tuana taşımacılardan bir adamın başına dikilmiş kumar kartlarının olduğu kutuya zarar gelmemesi için dikkatle adamı izliyordu. adamın aniden elinden kayan kutuyla kartlar yere saçılırken tuana kalp krizi geçirdi. öfkeyle parlayan gözlerle adama bakarken öfkeyle bağırmaya başladı. arya tuananın olduğu yere gitmekten anında vazgeçerek arkasına dönüp kaçar vaziyette orayı terk etti. Kendisi oldukça iyi tanıyordu tuanayı. Öfkeli halinin çekilmeyeceğinden emindi. arkasından hala tuananın bağırmasını duyabiliyordu. adamın haline acıyarak sıla'nın odasına girdi. sıla itinayla bilgisiyarlarını kurarken arya kısık gözlerle bilgisiyarlarını saydı. Üç adet minik televizyon ekranlarını dizmiş monitörüne bağlarken "onlar gerekli mi gerçekten" demesiyle kablolar arasına sıkışmış kalan sıla korkuyla yerinden zıplayarak kafasını masaya vurdu. eliyle kafasını ovarak başını kablolar arasından çıkartıp "kokuttun beni mal!" dedi. arya cevap vermek yerine sorduğu sorunun cevabını beklerken sıla gözlerini devirerek ayağa kalkmış ve "evet hepsi gerekli" diyerek ekranları gösterdi. "bu gördüğün kameralar için, bu da hazırda bulunması için mobese görüntüleri için" arya araya girerken "bu yasal olarak illegale girmiyor mu?" sıla aryaya dönüp ciddi misin bakışı atarken "bizim işimiz legal mi arya?"dedi. arya mantık kokan soruya karşı başını sallarken "tamam sormadığımı farz ediyor ve yanından ayrılıyorum"diyerek arkasına döndü. sıla da aryanın gitmeye hazırlanmasıyla kabloların arasına yeniden girerken aklına gelenle " tuana ne diye bağırıyor" dedi. arya kapıdan çıkmak üzereyken cevapladı. "kartları düştü." sıla kablolardan hızla başını kaldırırken "kumar kartları...?"dedi. arya maalesef bakışı atıp onu onaylarken sıla "yazık. kim düşürdüyse başına aldı belayı"diyerek kablolarına yeniden gömüldü.
tuana adamı azarlamayı kesmiş ve adamı ittirerek kendi kartlarını toplayarak odasına doğru taşımaya başladı. hem ilerleyip hem küfrederken söylene söylene odasına girdi. kutuyu itinayla açıp kartlarını özenle dizerken kapı çalınmadan açılmış ve içeriye arya girmişti. tuana bu densizi iyi bildiğinden kafasını kaldırmadan " ne var" dedi. arya gözlerini devirirken "bağırman bitmiş"dedi. tuana gözlerini kısıp aryaya bakarken " sorun bende mi yoksa siz de mi anlamıyorum" arya tam ağzını açmıştı ki tuana "boşu kes ve o lafını yut" demiş ve kartlarını dizip kutuyu kaldırmıştı. aryanın gereksiz bir şekilde *sorun sende* diyeceğini bildiğinden konuyu kapatmıştı. arya arkasına yaslandığı kanepeden yatakta oturan tuanaya bakıp "bu akşam kumarhaneyi açacak mıyız?"dedi. tuana başıyla onaylarken arya tebessümle ayağa kalktı." desene eğlence yeni başlıyor. burayı Las Vegasa benzetmezsem adam değilim"derken holden geçen sıla "zaten adam değilsin. kızsın" diyerek iğrenç esprisini ortaya atmış ve tuana ile aryanın can çekişmesine neden olmuştu. tuana söylenirken "bu kız mal aga " dedi. arya tuanaya hak verip "neyse bu akşam kumardaki becerilerimi ortaya koyayım. ve tuana! lütfen elbise giy. bu önemli bir açılış. erkek gibi gelme"diyerek odadan çıkarken tuana arkasından "ben ne zaman erkek gibi giyindim be! " öfkeyle bağırsa da arya bunu önemsemeden odasına girip akşam için giyeceği elbiseyi valizlerin içerisinde aramaya koyuldu. valizin içinde eline değen sert cisimle duraklarken eline değen cismi alıp valizden çıkarttı. bu babasıyla olan fotoğraftı. babası kollarını açmış arya sıla ve tuanayı kanatları altına almış gibi sarmaladığı bir fotoğraftı. aryanın gözü dolarken babasının ölümünü hatırladı.
1 ay önce
sıla odasında bilgisiyarlarına bakarken evin garajında itinayla tuananın arabasını yıkamasını izliyordu. evin her yerinde bulunan ses sisteminden garajınkini açmış "üstte kaldı orayı yıka "demişti. tuananın küfür ettiğini duymasıyla kameranın sesini kısarken kahkaha atıyordu. tuanayı sinir etmek hayatta ki hobileri arasındaydı. sıla telefonun çaldığını görmesiyle tuanayı sinir etmenin zaferinden ayrılıp telefonunu eline aldı. arayan murat abisiydi. neşeli bir şekilde telefonu açarken "efendimm" dedi. muratın karşıdan soluk soluğa ve endişeli gelen sesiyle yerinde dikleşirken "murat abi sen iyi misin?"dedi. murat nefes alıp vermesini düzene sokarken "sıla buraya adam yolla. hemen!!!" sıla korkuyla ve endişeyle "sen iyi misin murat abi? neler oluyor?"diye sorarken aynı zamanda bilgisiyarından muratın konumuna ulaşmaya çalışıyordu. aslında direk internet üzerinden konum atması daha kolay bir yol olsa da sıla bunu dile getirmek istemedi. muratın iyi olmadığını sesinden anlıyordu. murat hala telefonda zorla nefes alırken sıla adamları diğer telefonundan aramış ve konumu söyleyerek acil gitmelerini emretti.
sıla muratın aramasına dönerken "geliyorlar murat abi. neyin varsa dayan! "dedi.
muratın titreyen sesini duyan sıla işlerin beklediğinden daha ciddi olduğunu anlamış ve odasından hızla çıkmıştı. telefonunu kapatmamaya özen göstererek evden ayrılırken arya ve tuananın kapı önünde dedikodu yaptıklarını görmesiyle " murat abi iyi değil gidiyoruz"dedi.
arya duyduğu şey karşısında şok olurken " ne? neler oluyor?"diye endişeyle tek nefesle sorularını sorarken tuana şaşkınlıkla arya ve sıla arasındaki konuşmaları dinliyordu.
sıla tuananın itinayla yıkadığı arabanın şoför koltuğuna geçip "geliyor musunuz?"dedi. tuana öfkeyle arabaya ilerlerken "eğer araba bir tane toz parçası yapışırsa seni hortum niyetine kullanır arabayı yıkarım. "diyerek söylenirken arya şokunu üzerinden atıp hızla arabaya bindi.
sıla son sürat adrese sürerken tuana ise yanlarından gelen ve onları önüne geçmeye çalışan arabaya karşı başını camdan çıkartmış "hele bir atak yap. hayatını kaydırmazsam şerefsizim" derken araba duraklamış ve onlara yol vermişti. tuana eliyle gözüm üzerinde derken arya "neler oluyor sıla?"dedi. sıla "bende bilmiyorum. murat abi aradı sesi hiç iyi gelmiyordu." dedi. kapatmadığı telefondan murat abinin gelen sesine karşı arya hızla telefonu eline aldı. "baba..."titreyen sesine karşı muratın sesi de titremişti. "kızım.." murat durakladıktan sonra " özür dilerim"dedi.
arya ters giden şeyler karşısında göz yaşlarına engel olamazken tuana ve sıla da kötüleşmeye başladı. baba yerine koydukları kişinin sesinin bile bu denli kötü olması onlara yetmişti.
arya titreyen sesiyle "ne kadar kaldı sıla"derken sıla "geldik" diyerek arabayı park etmeye koyuldu.
hep beraber celalle arabadan inerken adamların toplandığını gördüler. arya koşarak adamları ittirirken babasının ağaca yaslı haline baktı. gözleri kapalıydı. aryanın yüreği ağzında atarken akan göz yaşlarıyla yere çöktü. korkarak elini uzattı. nabzını yoklarken atmayan kalbiyle durakladı. hayır bunu yaşıyor olamazdı. göz yaşları hızlanmış yanaklarından süzülürken sılayla tuananında gözleri doldu. hiç kimse bunu beklemiyordu.
arya ağlayarak babasının cansız bedenine baktı. daha temin konuştuğu babası şuanda karşısında ölü duruyordu. karnının hafif üst kısmında yer alan ve her yeri saran kırmızılık karşısında afalladı. titreyen eli babasının gömleğine gidip kaldırırken kurşun yarasına baktı.
babası eceliyle değil hayatına kast edilerek öldürülmüştü. afallayarak ayağa kalkıp dikleşirken kızlara döndü. "öldürmüşler... babamı öldürmüşler"
kapısının paldur küldür açılmasıyla düşüncelerinden ayrılan arya gelene baktı. sıla "nerdesin. e hala hazırlanmamışsın arya. tuana bile elbise giymiş hazır bekliyor." arya silkelenip kendine gelirken "hemen giyinip çıkıyorum" dedi. sıla hadi diyerek giderken odadan çıktı. aryada hemen eline geçen ilk elbiseyi almış ve giyinmeye başlamıştı. bu akşam önemli bir akşamdı. babasının intikamını almak için ilk akşam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52
Teen FictionNe..! Kıbrıs'a kumarhane mi açılmış...? Ah! Doğru. biz açmıştık. kumarhane açmalarıyla hayatlarının gidişatı değişen üç kızın hikayesi.. *kesit* sıla "ne yani ben yakışıklı kumar ma...