Tyrant'ın Son Bebeği

Bölüm 120

Cevabımı duyunca ifadesi değişti. "Olağandışı bir şey mi oldu?"

Ravis'in benim deneyimimin aradığı şeyle ilgili olabileceğini düşündüğünü söyleyebilirdim ama ona söyleyebileceğim fazla bir şey yoktu. "Garip his dışında pek bir şey olmadı."

Ravis derin bir nefes alarak, "Bu çok rahatlatıcı," dedi.

"Dikkatli olmam gerekiyor mu?" Beni endişelendirmişti.

Ravis sanki doğru kelimeleri seçecekmiş gibi bir an tereddüt etti. Biraz kasvetli bir bakışla beni uyardı: “Iona, sana böyle hissettiren biriyle karşılaşırsan koş. Arkana bakma, sadece kaç. Eğer tuzağa düşerseniz Majesteleri ya da benim için çığlık atın. İmkan olursa hemen geliriz."

“Tehlikeli bir insan mı ?” Ravis beni korkutuyordu.

"Aşırı boyutta." Bundan daha fazla bilgi vermedi ama uyarısı doğrudandı. “Iona, bu kişiyle tek başına baş edemezsin. Her şeyden önce güvenliğiniz en önemli şey, bu yüzden lütfen dikkatsiz bir şey yapmayın.

Yapabildiğim tek şey Ravis'e başımı sallamaktı. Yüzünde hiçbir eğlence yoktu. Bu, onun ilişki durumuyla ilgili şaka yaptığım için benden intikam almak için yapılan bir tür kötü şaka değildi. Cidden endişeliydi. Ancak endişelenmesine gerek yoktu. Bana Ravis'in anlattığı gibi hissettiren biriyle tanışsaydım içgüdüsel olarak kaçmaktan başka seçeneğim kalmazdı. Bunun imparatorla bir ilgisi olup olmadığını merak ettim ama gücü karanlık olmasına rağmen daha yumuşak ve daha derindi. O gece hissettiğim, sanki bir şey avlanıyormuş da ben de onun avıymışım gibi hissettiğim saf kötülük duygusu değildi. Büyüyen korkuyu ortadan kaldırmak için başımı salladım.

Ravis, "Ne olursa olsun kaçmalısın," diye tekrarladı. "Bunu kesinlikle yapacağım," diye söz verdim. Cevabımdan memnun olduğunu belirtmek için gülümsedi. Kalabalığı gözlemlemeye geri döndüğünde rahatlamış görünüyordu.

Ayrıca, "Majesteleri çok meşgul olmalı" yorumunu yaptı.

"Majestelerinin böyle günlerde bile işten çıkamaması çok üzücü."

“Çünkü imparatorluktaki her şeyin tek sorumluluğu ona ait. Yükü paylaşmaya yardımcı olabilecek birini bulması gerekiyor. Bu durumu daha iyi hale getirir.”

"Kim böyle bir yükü paylaşmak ister ki?" Diye sordum.

Ravis, "Her zaman hostes Eris'in imparatorun üzerindeki yükü hafifletebileceğini düşündüm" dedi. Eris'le daha önce tanışmıştım. İmparatora karşı nasıl davrandığını hatırladım. Gerçekten ikisi arasında aşk var mı? Düşündüm.

"Böyle beklemek çok sıkıcı. Dans edelim mi?" Ravis'e sordum.

Ravis bana baktı, hafifçe gülümsedi ve elini uzattı. Elini tuttum ve beni dans pistine götürdü. İşte o anda, en son dans ettiğimde imparatorun ayağına basarken neredeyse düşeceğimi hatırladım.

“Ravis, ayağına basabilirim. Bu akşamın erken saatlerinde yanlışlıkla Majestelerinin ayağına bastım.”

"Evet, harika bir iş çıkardın." Güldü.

"Ne?"

"Hiçbir şey, endişelenme. Mümkün olduğunca ayaklarından uzak duracağım. Eğer şimdi dans etmezsek güzel Iona'yla bir daha dans etme şansım ne zaman olacak?”

“Onlardan kaçındığınızdan emin olun. Ayağına basarsam çok canın yanar."

“Üstlerine bassan bile iyileşebilirim. Bu konuda endişelenmeyin.”

Artık reddetmem için bir nedenim yoktu. Beyaz maskeyle kaplı mavi gözlerine baktım, sonra saf beyaz eldivenlerle kaplı ellerini tuttum. İçim rahatladıktan sonra şöyle dedim: "Dans adımlarına alışmaya çalışıyorum, o yüzden sadece bir şarkı."

Ravis'in bu tür etkinliklere sık sık katılmayan bir rahip olduğu düşünüldüğünde şaşırtıcı derecede iyi dans ediyordu. Ne zaman hata yapsam bir sonraki hamleye geçebilecek yeteneğe sahipti. Bu sayede Ravis'in ayağına basmadım ve hatta iki şarkı boyunca dans ettim.

Durmaksızın dans eden iki şarkının ardından bitkin düşmüştüm. Dinlenmek için bir masaya oturduk. "Balo dansı bu krallığın bir rahibi için temel bir beceri midir? Eğitimli bir profesyonel gibi dans ettin. Yeteneğine hayran kalarak sordum. İltifat karşısında gülümserken kaşlarımı silmem için bana bir mendil verdi. Teklifi reddettim ve kendi mendilimi çıkardım.

Onun centilmence teklifini reddettiğim için Ravis biraz incinmiş görünüyordu. “Dans etmeyi ilk öğrendiğinden bu yana sadece iki hafta geçtiğini mi söylüyorsun? Şaşırdım. Bu konuda çok iyisin."

“Beni bu kadar iyi yönlendirmeseydin beş kez düşmüştüm. Cidden dans etmede nasıl bu kadar iyisin Ravis? Gerçekten rahip misin?”

“Evet, gençken Kutsal Babamdan özel bir eğitim aldım. Ve bir ortağa, hatta sana bile liderlik edebilmek öğrendiğim ilk şeylerden biri.”

Alnımdaki teri silerken derin bir nefes aldım. Ravis hiç çaba harcamadan yedi dansa daha gidebilirmiş gibi görünüyordu. Bu aktiviteleri yaparken nasıl oldu da hiç kimse ter dökmüyordu? Boğazımın da kuruduğunu fark ettim.

"Susadım," dedim dalgın bir şekilde.

İçgüdüsel olarak, oradan geçen bir servisçinin tepsisinden bir bardak sıvı almak için uzandım. Bana verilen şeyin alkol olduğunu anladım.

Ravis tereddütümü fark etti. "Sana biraz su getireceğim" dedi. "Sen burada kal ve rahatla."