Yavuz'dan
Bahar'la duvar dibine çökmüş hala bekliyorduk. Bahar korku dolu gözleriyle etrafına bakınıyor, yarama tampon yapmaya devam ediyordu. Silah sesleri kesilmişti. Adamlar muhtemelen iyice yaklaşmışlardı. Silahımı Bahar'a uzattınca Bahar anlamadan baktı.
"Bahar al şunu."
Bahar şaşkınca bakıyordu.
"N'apacağım ben bunu?"
"Bahar adamlar yaklaşıyor, her an gelebilirler ve ben her an burda bayılıp kalabilirim."
"Ya hayır, yine mi?"
"Al dedim Bahar. Nasıl kullanacağını biliyorsun."
Bahar silahı alıp yüzünü buruşturdu.
"Evet, maalesef."
"Canım çok üzgünüm ama tekrar kullanmak zorunda kalabilirsin."
Bahar kaşlarını çatmış bakarken tekrar silah sesleri duyuldu. Hemen aldım geri silahı. Hala kendimde olduğuma göre karıma adam vurduracak değilim. Silahı doğrultmuş beklerken Sinan'ın sesini duydum.
"Geldim kardeşim, merak etme!"
Gülümseyip indirdim silahı. Bahar da gülümseyerek beni iyice kendine çekti. Bahar'ın göğsüne yaslanmış duruyordum. Vurulmuştum, yaralanmıştım ama karımın göğsünde olunca o bile güzeldi. Bahar bir eli saçlarımdayken diğer eliyle yarama bastırıyordu hala. Silah sesleri yeniden kesilince Sinan koşturarak geldi yanımıza. Beni görünce korkuyla açıldı gözleri.
"Yavuz vuruldun mu? Hemen bir ambulans çağırın, çabuk!"
Sinan geriye dönmüş bağırıyordu.
"Tamam Sinan sakin ol yok bir şey."
"Yok mu bir şey? Mermi girdi lan bedenine! Bahar senin kocanın bu halleri öldürecek bir gün beni."
"Beni de Sinan, beni de."
Gülmeye çalışınca yaram acıdı. Anında buruşturdum yüzümü.
"Tamam canım. Az daha dayan, geliyor ambulans."
Bahar çok korkmuştu. Benim yüzümden berbat bir gün daha geçiriyordu. Elimi kaldırıp yüzüne getirdim.
"Bahar telaşlanma bu kadar, tamam vuruldum ama gerçekten kötü bir şey yok."
Bahar dolu gözlerle yutkunup alnıma bir öpücük kondurdu. Anında gözlerimi kapayıp gülümsedim. Bahar bana bakıp ardından Sinan'a döndü.
"Sinan sen yalnız mısın? Ben Leyla'yı aramıştım."
"Evet, Leyla da beni aradı. Ben daha yakındım, ondan daha çabuk geldim. Bu adamlar kim, nerden çıktı?"
Yavaşça konuşmaya çalıştım.
"Bilmiyorum. Ben hastaneye gelirken izleniyorum hissine kapıldım ama kimseyi göremedim. Sonra Bahar'la çıkınca farkettim peşimizdeki adamları. Sonra da çatışma çıktı zaten."
"Yavuz tamam canım, yorma kendini."
Bahar'a bakıp gülümsedim. Ardından Sinan'ın sesiyle ona döndüm.
"Bugünkü karşılaşmalarımız pek bir tuhaf oldu. Birkaç saat önce belinde havlu duruyordun evin salonunda, şimdi de vurulmuş yatıyorsun."
Bahar şaşkınca bakarken ben gülerek konuştum.
"Ee, hareketli bir hayatım var."
Sinan gülüp kafa salladı.
"Hem de nasıl. Eskiden de böyleydin sen, günlük rutininde iki şarjör mermi yakmadan rahatlamazdın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...