Yavuz'dan
"Bahar, sevgilim, uyandın mı, Bahar?"
Bahar'dan ses gelmeyince gülümseyip saçlarını öptüm. Yavaşça kaldırdım başını göğsümden. Yavaşça yastığa bırakıp saçlarını sıvazladım. Sonra kıkırdayarak gidip karnına yattım. Başımı iyice yerleştirip kapattım gözlerimi.
"Günaydın mercimek. Bugün seninle biraz konuşalım mı babacım? Bak, sen şimdi annenin karnında güzel güzel büyürken, biz de dışarda senin gelmeni heyecanla bekleyeceğiz. Senin mükemmel bir annen var bir tanem. Sen zaten onun içinde büyürken anlayacaksın onun nasıl harika bir kadın olduğunu. Sen içerde iyi ol, sağlıkla büyü diye her şeyi yapacak annen. Sen doğduktan sonra da gözünden sakınarak büyütecek seni. Sonra senin iki tane sarı kafa abin var miniğim. Sen kime benzeyeceksin bilmiyorum ama onlar aynı bana benziyorlar. Biraz da kıskanç keratalar, eğer sen de minik bir kız olursan seni de kıskanırlar kesin. İnşallah sen de annene benzersin. Onun gibi güzeller güzeli bir kız olursun inşallah. Babacım, ben seni daha şimdiden çok seviyorum. Biliyorum daha küçücüksün, beni duymuyorsun bile ama şunu söylemem lazım. Ben hep kız babası olmak istedim. Şimdi de inşallah kız olursun diye dualar ediyorum ama sen benim minicik bebeğimsin. Canımın içi evladımsın, en değerli parçamsın. Kız da olsan, erkek de olsan ben seni hep çok seveceğim. Gözümden sakınarak büyüteceğim seni. Abilerin gibi sen de benim en kıymetlim olacaksın. Bebeğim, biz seni daha şimdiden çok seviyoruz. Sen biraz daha büyü, sonra bunları tekrar konuşuruz, olur mu?"
Gülerek başımı çevirip Bahar'ın karnına bir öpücük kondurdum. Ardından Bahar'ın sesiyle kaldırdım başımı.
"Yavuz."
Bahar dudaklarını bükmüş, usul usul akıtıyordu gözyaşlarını.
"Canım."
Bahar içli içli ağlarken, hafifçe gülüp yanına yattım. Bahar da hemen sokuldu göğsüme.
"Güzelim, ağlama, kıyamam."
Bahar yüzünü silip konuştu.
"Çok güzel konuştun sarı komutan ama en önemli yeri atladın."
Kaşlarımı çatıp eğdim başımı.
"Neymiş o?"
Bahar bir elini karnına getirip konuşmaya başladı.
"Günaydın mercimek. Biraz da anneyi dinle bakalım. Baban çok güzel anlattı her şeyi ama kendini unuttu. Miniğim, senin harika bir baban var. O dünyadaki en güçlü adam. Tıpkı bir süper kahraman gibi. Seni daha şimdiden öyle seviyor öyle düşünüyor ki, sen bir de doğunca olacakları düşün. Senin sevgi dolu bir baban var küçüğüm. Sen iyi ol diye her şeyi yapacak, seni bütün kötülüklerden koruyup kollayacak, her zaman her şartta dağ gibi arkanda duracak, seni hep çok sevecek bir baban var. Seninle tanışmak için hem çok sabırsız, hem çok heyecanlı. Senin baban, dünyanın en mükemmel babası."
Dolu gözlerimle kocaman gülümseyerek sıkıca sarıldım Bahar'a. Saçlarını öpüp başını başına yasladım.
"Bahar."
"İşte şimdi tamamlandı konuşmanız kocacım."
Gülerek elimi karnındaki elinin üstüne getirdim.
"Duydun mu mercimek? Gördüğün gibi senin annen harika bir kadın."
Bahar kıkırdayarak iyice sokuldu göğsüme.
"Bu mercimek de iyi oldu. Bebeğimizin cinsiyetini öğrenene kadar mercimek diyelim mi ona?"
Gülerek kafa salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...