Vuslat🥀

Ep.26 "Bu saçmalıkları çıkar aklından"

Yavuz'dan

Bahar dünkü kontrollerle ilgili başhekime bilgi vermeye gitmişti. Biz de Keşanlı'yla Ali'nin yanındaydık. Koluna röntgen çekilmiş, şimdi de Ali alçıya alacaktı kolunu ama Keşanlı hiç memnun değildi bundan.

"Ya doktor, alçıya almadan halledemez miyiz?"

Ali şaşkınca kaşlarını kaldırdı.

"Nasıl yani? Genelde kırıkları alçıya alırız ama isterseniz ameliyatla vida da takabiliriz ki bu çok gereksiz. Alçıda birkaç hafta kalması yeterli olacak."

"Heh tamam işte ameliyat edelim, bitsin gitsin. O zaman daha kısa sürede iyileşirim di mi?"

Ali şaşkınca konuşacakken ben girdim lafa.

"Keşanlı oğlum sen doktorun işine karışma. Durduk yere niye ameliyat olasın şimdi. Bırak da alçıya alsın kolunu."

"Ya iyi de komutanım ben şimdi haftalarca silah kullanamayacak mıyım yani?"

"Oğlum sen sağlam adamsın, o kadar uzun sürmez senin iyileşmen, di mi doktor?"

Ali'ye bakıp göz kırpınca o da kafa salladı.

"Aynen aynen, kısa sürede iyileşeceğinden eminim."

Keşanlı istemeye istemeye kafa salladı.

"İyi madem, öyle diyorsanız."

Öyle diyoruz çünkü Keşanlı'yı başka türlü ikna edemeyeceğiz. Ali işini yaparken ben aklıma gelen şeyle ona döndüm.

"Dünkü acil işin önemli bir şey değildi umarım, yani bir sorun yok di mi?"

Ali başını kaldırıp anlamaz anlamaz baktı.

"Dünkü acil işim mi?"

"Evet, Bahar'la birlikte sağlık taramasına sen gidecekmişsin ama acil bir işin çıkınca Fırat'a devretmişsin ya görevi, onu diyorum."

Ali başını eğip işine devam ederken bir yandan da konuştu.

"Benim acil bir işim çıkmadı ki, Fırat gelip gitmek istediğini söyleyince hatta ısrar edince ben de tamam dedim."

Kaşlarımı çatıp rahatsızca kıpırdandım.

"Nasıl yani? Fırat Bahar'a senin acil bir işinin çıktığını o yüzden gelemeyeceğini söylemiş."

Ali başını kaldırıp tekrar bana baktı. Bir şey söylemek istiyor da söyleyemiyor gibiydi. Sonra Keşanlı'ya kısa bir bakış atıp tekrar bana döndü.

"Bak Yavuz, beni yanlış anlamanı istemem. Bahar benim arkadaşım. Ben seni de Bahar'ı da uzun zamandır tanıyorum, şimdi bu söyleyeceklerimi bir arkadaş tavsiyesi olarak gör."

Kaşlarımı çatıp baktım.

"Tamam Ali. Söyle ne söyleceksen."

Ali derin bir nefes alıp devam etti.

"Fırat geldiğinden beri tuhaf bir tavır içinde. Bahar'la geldiği ilk gün tanışmıştı ama sonra Bahar izin alınca görüşmediler haliyle birkaç gün. Fırat sürekli Bahar'ı sorup durdu. Ben de başlarda geçiştirdim sıradan bir meraktır diye ama Fırat ısrarla sormaya devam edince 'eşiyle birlikte izinde' diye özellikle belirttim ama Fırat bu özellikle belirtmeyi pek umursamadı. Devam etti sormaya. Sonra ben biraz ters konuşunca kesti sormayı, sonra da Bahar geri döndü zaten."

Kaşlarımı çatmış dinliyordum. Sinirle derin derin nefesler alıyordum. Ali susunca ben girdim lafa.

"Bak sen şuna. Ben kendimi Bahar'ın eşi diye tanıtınca Bahar'ın evli olduğunu bilmiyormuş gibi davranmıştı."