Bir hafta sonra
Yavuz'dan
"Bahar, sevgilim bu sıpalar bırakmıyor beni. Biraz daha oyalanırsam tabura geç kalacağım."
"Geliyorum Yavuz."
Başımı çevirip bizim yatağımızda yatan ikizlere baktım. Yattıkları yerde gülerek ayaklarını bacaklarıma vuruyorlardı. Yerimden kalkacak olsam atlıyorlardı üstüme. Bugün pek bir babacı olmuşlardı sıpalar. Kreşe de gitmek istemediler, ki çok seviyorlar kreşlerini.
"Babacım, benim artık gitmem lazım. Akşam gelince devam ederiz oynamaya. Olur mu?"
İkisi de aynı anda kalkıp kucağıma tırmandılar.
"Hayır baba."
"Gitme baba."
Gülümseyip sarıldım ikisine de.
"Oğlum n'oldu size bugün? Böyle yapmazdınız siz."
İkisi de boynuma sarılıp iyice sokuluyorlardı bana. Hiç adetleri değildi bu. Beni geçtim, Bahar'a bile yapmazlardı böyle. Her gün sorunsuz şekilde kreşe gider, akşam dönerlerdi. Ama bugün benden ayrılmak istemiyorlardı. Bahar'dan bile değil, benden. Ben de şaşkınca onları ikna etmeye çalışıyordum. Bahar banyodan çıkıp yanımıza geldi. İkizleri kucağıma tırmanmış görünce gülümseyerek oturdu yanımıza.
"Oğlum, babanızın şimdi işe gitmesi gerekiyor. Hadi sizi de kreşe götürelim mi?"
"Hayır."
"Babanız götürsün sizi kreşe."
"Hayır."
Bahar kaşlarını kaldırıp bana baktı. Ben de sırtlarını sıvazlayıp konuştum.
"Babacım, ama benim gitmem lazım. Kreşe gitmediniz bak siz de, evde anneyle bebekle kalırsınız. Ben de akşam gelirken size çikolata getiririm. Olur mu?"
"Hayır."
Allah Allah, ikna olmayacak bunlar. Ben konuştukça da daha sıkı sarılıyorlardı bana.
"Niye böyle yaptılar Bahar? Sana bile yapmazlardı bunu."
Bahar kaşlarını kaldırıp konuştu.
"Benim bir tahminim var ama."
Bahar susunca 'ne' der gibi kafa salladım. Bahar da beşiğinde yatan Umut'u işaret etti başıyla. Sonra biraz daha kısık bir sesle konuştu.
"Çocuklar bana daha düşkün diye, onların yanında Umut'tan çok onlarla ilgileniyorum. Ama bu sefer de Umut sürekli senin kucağında. Babalarını paylaşmak zorunda kaldıklarını yeni yeni farkediyorlar galiba. Biz de dengeyi kuramadık sanırım. Şimdi de depreşti demek ki birden, o yüzden seni bırakmak istemiyorlar."
Başlarına birer öpücük kondurup sıkıca sarıldım oğullarıma.
"Oğlum, canlarım benim. Babanız sizi çok seviyor. Oyy, güzel evlatlarım benim."
İkisi de başlarını omzuma yaslayınca gülümseyip tekrar öptüm başlarını. Bahar'a bakıp konuştum.
"Ne yapacağız Bahar?"
"Valla bundan sonra sen ikizlerin yanında biraz daha dikkatli davranırsın da, şu an onları senin kucağından nasıl alacağız onu hiç bilmiyorum."
Bahar tekrar yaklaşıp almaya çalıştı ikisini de.
"Oğlum, hadi gelin annecim bana."
Bahar almaya çalıştıkça daha çok sarılıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...