Yavuz'dan
Gözlerimi açmadan gülümsedim. Gece yattığım gibi uyuyordum hala. Bahar'a sarılmışım, saçları yüzümü gıdıklıyor. Nefes vererek gülüp biraz daha sokuldum boynuna. Derin bir nefes alıp konuştum.
"Bahar, uyandın mı hayatım?"
Bahar'dan ses gelmeyince gülerek bir öpücük kondurdum boynuna.
"Bahar, hadi uyan sevgilim."
Sıkıca sarılmış, boynuna sokulmuştum ama bizim hatun bana mısın demiyordu.
"Bahar ne uykusu bu böyle? Hadi uyan artık. Hazır çocuklar hala uyuyorken biz de biraz yaramazlık yapalım, hadi sevgilim."
Muzipçe konuşuyordum ama Bahar kıpırdamıyordu bile. Başımı kaldırıp baktım Bahar'a.
"Bahar."
Ne sesi çıkıyordu ne kıpırdıyordu. Kaşlarımı çatıp biraz daha doğruldum.
"Bahar, canım."
Bahar'dan ses gelmedikçe endişelenmeye başlıyordum artık. Hiç kıpırdamadan yatıyordu. Uykusu böyle ağır değildir ki, ben öpünce uyanır o. Telaşla kolundan tutup kendime çevirdim. Sırtüstü yattı haraketsiz şekilde. Tam telaşla konuşacakken gördüğüm şeyle dehşetle kalakaldım. Yatak kana bulanmıştı. Bahar'ın kanı oluk oluk akmıştı bembeyaz çarşafa. Kanım dondu, kalbim durdu sanki. Nasıl olur bu? Kollarımda uyuyan karım nasıl bu hale gelir? Telaşla ellerimi yüzüne getirdim.
"Bahar, Bahar aç gözlerini Bahar! Bahar canım aç gözlerini! Bahar beni bırakma Bahar! Yalvarırım bırakma beni!"
Gözlerimden yaşlar akarken Bahar'ı tutup sarıldım. Sıkıca göğsüme bastırdım.
"Bahar, bir tanem aç gözlerini! Beni bırakma, oğullarını bırakma, bizi bırakma! Yalvarırım Bahar!"
Hiçbir şey anlamıyordum. Nasıl olur bu? Kim yapar bunu? Ben nasıl farketmem bir şey? Yanındayken bile nasıl koruyamam Bahar'ı? Bahar bana bunu yapma yalvarırım, bırakma beni. Ağlayarak konuşmaya çalıştım.
"Bahar, canım, n'olur aç gözlerini Bahar! Bana bunu yapma Bahar!"
"Yavuz."
Duyduğum sesle ağlamayı kesip Bahar'a eğdim başımı umutla ama gördüğüm şeyle çattım kaşlarımı. Hala gözleri kapalı yatıyordu kollarımda. Elimi yüzüne getirip umutla sarstım.
"Bahar, canım!"
"Yavuz."
Bahar'ın sesi geliyordu ama konuşan Bahar değildi. Anlamadan bakıyordum hala.
"Bahar, Bahaaar!"
"Yavuz, Yavuz canım sakin ol."
Sıçrayarak uyandım. Yatağa oturup derin derin nefesler aldım. O neydi öyle? Rüya mıydı?
"Yavuz canım, burdayım, sakin ol, bak bana."
Duyduğum sesle başımı çevirdim. Gördüğüm yüzle rahatlayıp gülümsedim.
"Bahar."
"Burdayım canım."
Ben nefes nefese kalmış gülümserken Bahar da tedirgin şekilde bakıyordu. Birden dönüp sıkıca sarıldım Bahar'a. Başımı boynuna gömüp derin derin nefesler aldım. Bahar da bir eliyle saçlarımı bir eliyle sırtımı sıvazlıyordu.
"Tamam canım, geçti, burdayım, sakin ol."
"Bahar."
"Canım, burdayım, iyiyim bak, yok bir şey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...