Ep.69 "O öpmeye çalıştığın kadın benim karım lan sıpa"

2.9K 121 63
                                    

Bir hafta sonra

Bahar'dan

"Hadi ama oğlum, niye uyumuyorsunuz siz bu gece? Hadi Yiğit üzme beni annecim. Yağız oğlum hadi sen de gel buraya."

İkizler bu gece çok huzursuzdu. Bir haftadır üçümüzdük evde. Yavuz bir haftadır operasyondaydı. Gün geçtikçe hem Yavuz'a olan özlemim artıyor, hem onu beklemek zorlaşıyordu. Bir de ikizler babalarını özlüyorlardı. Onların bu huzursuz halleri beni daha çok üzüyordu. Bir hafta olmuştu ve biz Yavuz'u çok özlemiştik.

Yiğit de Yağız da bu gece ekstra bir huysuz olmuşlardı. Normalde uyku problemi olmayan çocuklar, bu gece bir türlü uyumuyorlardı. Benim de sabrım tükenmek üzereydi. İçimden hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyordu. Oğullarıma sarılıp Yavuz'un özlemini unutmaya çalışmak, mavi gözlerinde Yavuz'u görmek istiyordum. Yavuz'u istiyordum ben. Onu çok özlemiştim ve artık dönsün istiyordum.

Yatak odasında, bizim yatağanızdaydık. Yavuz gittiğinden beri ikizlerle birlikte burda uyuyorduk. Üçümüz de Yavuz'un kokusu olan yatakta huzurlu olabiliyorduk sadece. Yiğit kucağıma tırmanmış huysuzlanırken, Yağız da yatağa yatmış, ağlamaklı bir halde bir o tarafa bir bu tarafa dönüp duruyordu. Yiğit'i kucağımdan indirip Yavuz'un yastığına yatırdım. Ağzına da emziğini verip Yağız'ı aldım bu sefer. Onu da Yiğit'in yanına yatırıp emziğini verdim. Uyumuyorlar bari huzursuz olmasınlar diye uğraşıyorum ama olmuyor. Neyse ki yan yana Yavuz'un yastığına yatınca biraz olsun sakinlemişlerdi. Birbirleriyle oynayarak yatıyorlardı. Hafifçe tebessüm edip telefonumu aldım. Saat gecenin ikisiydi. Sıkıntıyla derin bir nefes aldım. Dünden beri konuşmamıştık Yavuz'la. İçim sıkılıyordu benim de. Arasam mı acaba? Olmadık bir zamanda aramak istemiyorum şimdi. Yavuz müsait olsa arar beni. Telefonu bırakıp ben de çocukların yanına yattım. İkisine birden sarılıp kapadım gözlerimi. Sağ salim dön artık Yavuz. Biz seni çok özledik.



Yavuz'dan

"Hafız adamları teslim edin, Keşanlı siz de şu silahları. Evet beyler, zorlu bir operasyonu daha alnımızın akıyla, kayıpsız bir şekilde bitirdik. Şimdi gidip dinlenin biraz."

Tim hep bir ağızdan konuştu.

"Emredersiniz komutanım."

Kafa sallayıp odaya girdim. Üzerimdeki mühimmatları çıkarıp çıktım taburdan. Bir haftadır sıkı bir operasyon yürütüyorduk. Neyse ki sağ salim döndük hepimiz. Bir haftadır evimden uzaktım ve Bahar'ı, oğullarımı deli gibi özlemiştim. Kokuları burnumda tütüyordu. İkizler doğduğundan beri ilk defa bu kadar uzun süre ayrı kalmıştık. Onlar da beni özlemiş midir acaba?

Dünden beri de konuşmamıştık Bahar'la. Sürekli çatışma, takip derken operasyonlar bitmiş, nihayet dönmüştük. Karabayır'a gelince de saat çok geç oldu diye aramamıştım. İçimdeki özlem ve yüzümdeki gülümsemeyle evin yolunu tuttum. Hadi bakalım, kavuşayım artık aileme.



Bahar'dan

Üçümüz de sakince yatıyorduk yatakta. Gözlerimi açıp başımı biraz kaldırıp baktım çocuklara. Gözleri hala açıktı ama sakince birbirleriyle oynuyorlardı. Yiğit Yağız'ın emziğini çıkarmaya çalışıyordu, Yağız da Yiğit'in havaya diktiği ayağındaki çorabı çekiştiriyordu. Gülerek saçlarına birer öpücük kondurdum. Canımın içi evlatlarım benim. İyi ki ikiz olmuş bunlar. İyi ki iki tane sarı kafam olmuş benim. Yoksa Yavuz'un yokluğunda kafayı yerdim ben.

Ben gülümseyerek çocuklara bakarken duyduğum sesle gülmeyi kesip dikkat kesildim. Biri kapıyı kurcalıyordu, dahası açıp içeri girmişti. Korkuyla kalktım yataktan sessizce. Etrafıma bakınıp komidinin üstündeki küçük vazoyu elime aldım. Odayı gece lambası aydınlatıyordu sadece. Çocuklara dönüp baktım. Hala aynı şekilde oynuyorlardı. Merak etmeyin, anneniz size bir zarar gelmesine asla izin vermeyecek.

Vuslat🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin