Yavuz'dan
Otele dönünce direkt odaya çıktık. Bahar kapıyı kapatıp bana döndü.
"Canım, acımıyor di mi göğsün?"
"Hayır bir tanem."
"Bu yayla havası da ciğerlerine iyi geldi di mi?"
"Valla çok iyi geldi."
Bahar gülerek kafa salladı.
"Hadi şu çocukları yatıralım. Baksana yayla havası onlara da iyi geldi, erkenden uyudular."
"Tamam canım."
Beraber geçtik küçük odaya. Çocukları yavaşça yatağa bıraktım.
"Canım, sen geç içeri, ben de bir altlarına bakıp geliyorum."
"Ben de yardım edeyim hayatım."
"Gerek yok, sen de yoruldun. Hadi sen git yat, ben de geliyorum."
"İyi madem."
Gülümseyip kaktım yataktan. Bizim odaya dönüp ceketimi çıkardım. Açık hava yormuştu gerçekten. Dağ bayır operasyon yaparken yorulmuyorum da, tatil yaparken yoruluyorum ben de. Gülüp üstümdekileri de çıkardım. Alt eşofmanımı giyip yatağa girdim. Ellerimi başımın altında birleştirip yattım yatağa. Bakışlarımı tavana dikmiş bakarken, duyduğum sesle indirdim başımı.
"Yavuz."
Bahar'ı görünce anında doğruldum yataktan. Bahar en sevdiğim kırmızı geceliğini giymiş, elini kapıya dayamış, yırtmaç olan tarafındaki bacağını dizinden kırmış sağa sola sallayarak gülümsüyordu. Ben de gülümsedim anında.
"Bahar."
Bahar hafifçe gülüp yavaşça bana doğru yürümeye başladı.
"Kocacım."
Baştan aşağı süzüyordum Bahar'ı. Bir renk bir kadına niye bu kadar yakışır ki? Kırmızı rengi buğday teniyle birleşince görsel şölen oluyordu resmen.
"Karıcım."
Bahar iyice yaklaştı bana. Yatağın ayak ucuna gelince durdu. Yandan yandan gülerek bakıyordu. Beni çoktan ateş basmıştı bile. Hızlı hızlı nefes alarak bakıyordum karşımdaki mükemmel manzaraya.
"Bahar, bak eğer yanıma gelmeyeceksen, yok ciğerlerin falan diyeceksen, beni boş yere coşturma güzelim."
Bahar'ın gülüşü büyürken dizlerinin üstünde yatağa çıktı. Yutkunup kıpırdandım. Ben de dizlerimin üstüne çıkıp biraz yaklaştım Bahar'a. Bahar baygın baygın gülerek yaklaşıyordu bana. Ben sabırsızca bakarken Bahar iyice yaklaşıp kollarını boynuma doladı. Anında sarıldım beline.
"Bu gece ikimizin birden kalp atışları, nefes alışları bozulacak sevgilim."
Ben memnuniyetle gülerken Bahar dudaklarıma eğildi. Anında kavradım üst dudağını. Bahar ağırlığını üstüme verince sırtüstü düştüm yatağa. Bahar da üstüme düştü ama ayırmadı dudaklarımızı. Hasretle koklayarak öpüyordum. Bir elimi sırtına getirip gezdirdim. Bahar da bir elini yüzüme getirmiş hasretle öpüyordu. Dudaklarımızı yavaşça ayırıp yüzüme baktı.
"Çok özledim seni Yavuz. Kokunu, tenini, öpüşünü, çok özledim."
Bahar kelimelerin arasında dudaklarıma tutkulu öpücükler bırakıyordu. Memnuniyetle gülüp kapattım gözlerimi. Bahar elini çeneme getirip parmaklarını da dudaklarımda gezdirdi. Gözlerimi açıp baktım. Beline sıkıca sarılıp hızla geri döndüm yatakta. Bahar'ı sırtüstü yatırıp bir elimi yüzüne getirdim. Saçlarını sevip alnına, burnuna minik minik öpücükler kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...