Yavuz'dan
Eve gelince odaya doğru yürüdüm direkt. Arkamdan Leyla seslenince yavaşlattım adımlarımı. Arkama dönüp Leyla'ya baktım.
"Yavuz sabahtan beri bir şey yemedin. Hadi gel bir şeyler hazırlayayım da ye biraz."
"Yemeyeceğim. Canım bir şey istemiyor."
"Ama olmaz ki böyle bir şey yemeden. Hasta edeceksin kendini."
"İstemiyorum Leyla. Yatıyorum ben, iyi geceler."
Leyla tekrar itiraz edecek oldu, Sinan ondan önce girdi lafa.
"İyi geceler kardeşim. Biz buradayız, sen de dinlen biraz."
Kafa sallayıp geçtim odaya. Kapıyı kapayıp yatağa uzandım üstümle başımla. Bahar olsa şimdi nasıl kızardı bana. Kirli kirli kıyafetlerinle yatağa girme Yavuz, derdi. Gözlerim doldu yine. Gözyaşlarım usul usul süzüldü yanağıma. Yatakta yan dönüp Bahar'ın yastığını çektim kendime. Sıkıca sarılıp burnumu yasladım yastığa. Bu koku hiç gitmesin. Bahar'dan geriye yastığına sinmiş kokusu kalmıştı. Bari bu gitmesin. Gözyaşlarım yastığı ıslatırken kapattım gözlerimi. İçimdeki yangınla nasıl uyurum ki? Bahar'sız bu yatakta nasıl uyurum? Çok deli yatardı Bahar. Beni de kendine benzetmişti. Kollarımız bacaklarımız birbirine dolanmış halde uyanırdık hep. Bahar her seferinde şaşkınca gülerdi. Nasıl bu hale geliyoruz anlamıyorum, derdi. Şimdiyse koca yatakta tek başımayım. Karımsa kara toprağın altında. Ben bu evde yaşayamam artık. Her köşesinde Bahar'ın hatıraları olan; bakışı, gülüşü, kokusu olan bu evde, onsuz yaşayamam ben.
Başım Bahar'ın yastığında, gözlerim kapalı öylece duruyordum. Uyusam geçer mi acılar? Uyusam unutur muyum bütün olanları? Rüyamda Bahar'ı görür müyüm ki? Onsuz geçirdiğim ilk gece bu. Kim bilir daha niceleri olacak? Ben kim bilir daha kaç gece tek başıma gireceğim bu yatağa? Allah'ım sana yalvarıyorum uzatma bu hasreti. Beni bir an önce kavuştur karıma. İzin vermediler ölmeme, yalvarırım sen tez zamanda bitir bu hasreti. Bahar'sız, bir an yaşatma beni.
Uyku bastırmıştı iyice. Uyusam da hiç uyanmasam keşke. Ama hayır, önce alınacak bir intikamım vardı. Karımın intikamını o Dragan denen heriften de alacaktım. Ondan sonra huzurla gidecektim Bahar'ın yanına. Önce intikamını alacaktım.
➰
Odaya dolan güneş ışıkları gözlerimi yakıyordu. Yavaşça açtım gözlerimi. Etrafa bakıp ayılmaya çalıştım. Derin bir nefes alınca ciğerlerime Bahar'ın kokusu doldu. Gülümseyip yanıma baktım. Bahar'ı göremeyince gülüşüm yüzümde soldu. Kederle yastığa kapaklandım tekrar. Her gün yeniden yaşayacaktım bu acıyı. Yeniden hatırlayacak, ölmekten beter olacaktım. Sırtüstü yatıp tavana baktım bir süre. Hiçbir şey yapmak istemiyordum. Ne kalkmak, ne yatmak, ne uyumak. Kapının tıklatılmasıyla başımı o tarafa çevirdim.
"Yavuz, kardeşim uyandın mı?"
Başımı tekrar tavana çevirip konuştum.
"Gel Sinan."
Sinan kapıyı açıp içeri girdi. Beni görünce hafifçe tebessüm edip yanıma geldi.
"Günaydın."
"Öyle mi? Bana değil."
Sinan sıkıntıyla nefes verip yanıma oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanficBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...