Yavuz'dan
Kanepenin önüne oturmuş, oğlanlara bakıyordum. Saçlarını severek oturuyordum yerde.
"Babacım, iyisiniz di mi oğlum? Acıyor mu bir yeriniz?"
"Acımıyor baba."
Hafifçe gülümseyip alınlarından öptüm. Ateşleri düşmüş gibiydi. Yemeklerini yedirdikten sonra şurup içirmişti Bahar. Sirkeli su da yapmıştı. Ben bir bakayım düşmüş mü ateşleri. Sehpanın üzerindeki dereceye uzandım. Önce Yiğit'in ateşini ölçtüm. Oh çok şükür. 36,5. Ardından Yağız'ın da ateşini ölçtüm. Gülerek bıraktım dereceyi sehpaya.
"Düşmüş oğlum ateşiniz. İyileşmiş benim paşalarım."
Başlarını öpüp başımı kanepeye yasladım. Derin bir nefes alıp kapattım gözlerimi. Evlat sahibi olmak nasıl tarifsiz bir duyguysa, onlara bir şey olacak korkusu da tarifsiz bir yürek yangınıydı. Gözlerim kapalı dururken, saçlarımda dalaşan parmaklarla açtım gözlerimi. Gülümseyip karşıma oturan Bahar'a baktım.
"Düşmüş ateşleri."
Bahar gülümseyip kafa salladı.
"Çok şükür."
"Umut uyudu mu?"
"Uyudu canım."
Başımı kaldırıp oğlanlara baktım.
"Babacım, uykunuz geldi mi?"
"Evet baba."
"Seninle uyuyalım baba."
"Kurban olsun babanız size. Saçınızın tek teline kurban olsun babanız. Uyuyalım babacım, birlikte uyuyalım."
İkizler gülünce kaldırdım üzerlerindeki pikeyi.
"Yavuz birini ben alayım canım."
"Yok Bahar, alırım ben ikisini de."
Bahar gülümseyip katladı pikeyi. Ben de ikizleri kucağıma alıp ayağa kalktım. Kollarımı omzuma atıp başlarını da omzuma yasladılar. Gülümseyip öptüm ikisini de. Dönüp Bahar'a baktım.
"Bahar sen de gel. Yatalım biz de."
"Geliyorum canım."
Ben önden kucağımda ikizlerle girdim odaya. Bahar da arkamdan geldi. Çocukları yatağa bırakınca gidip yattılar hemen. Çok seviyorlardı bizim yatakta yatmayı. Ben de gidip hemen üstümü değiştirdim. Gidip ikisinin arasına yattım. Kollarımı açınca göğsüme yattılar ikisi de. Sıkıca sarıldım evlatlarıma. Bahar da üstünü değiştirip geldi yatağa. Başımı çevirip baktım.
"Yatsana Bahar. Uykun yok mu?"
Bahar gülümseyip bağdaş kurdu.
"Öyle güzel bir manzara ki bu, biraz izleyeyim."
Gülüp konuştum.
"Umut'u da mı alsak acaba yanımıza?"
"Yok canım, yatak fazla kalabalık. Kızım ezilir aramızda. O beşiğinde uyusun güzel güzel."
"İyi madem. O zaman sen yat da yanımıza, kokunla huzur bulalım hatun."
Bahar gülümseyip üzerime eğildi. Boynuma sokulup koklayarak öptü. Ardından ikizleri de öpüp yattı yanımıza.
"Öyle boynuma boynuma sokulmasaydın iyiydi Bahar. Durduk yere alev aldım şimdi ben. Çocuklarla uyuyacağız dedik hayatım, yaramazlık yapma."
Bahar muzipçe gülerek yine yaklaştı bana.
"Şimdi öyle bir yaramazlık yaparım ki, görürsün sarı komutan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...