Ep.44 "Asker karısı olmanın bütün zorluklarını yaşıyordu"

2.4K 108 71
                                    

Yavuz'dan

Tabura geri dönmemiştim. Bahar'ı yalnız bırakmak istemiyordum. Hem korkmuştu hem de adamlardan biri veya birkaçı tekrar ulaşabilirdi Bahar'a. Şerefsiz herif, Leyla da asker tabi, onun karşısına çıkmaya cesaret edemediler. Korkak gibi, Bahar'a saldırdılar. Benim karımın başına geliyor zaten her şey. Hep o üzülüp o zarar görüyor. Aklıma gelen şeyle kaşlarımı çatıp, dizlerimde yatan Bahar'a indirdim başımı.

"Bahar, sana biraz yakın dövüş eğitimi vereyim mi?"

Bahar şaşkınca kaldırdı başını.

"Ne?"

"Yani işte kendini korumak için birkaç ufak hareket göstereyim. Başımızdan belalar eksik olmuyor, ben de her zaman yanında olamıyorum. Ufak tefek şeyler bile öğrensen işine yarar. Zaten fazlasıyla gözü kara bir kadın olduğun için, parçalarsın bile sen adamları, Leyla haklı."

Ben gülerken Bahar da gülerek kalktı kanepeden. Hevesle bana bakarak konuştu.

"Tamam hadi göster."

Ben de gülerek kalktım ayağa. Ortadaki sehpayı kenara itip Bahar'ın karşısına geçtim. Bahar da ellerini beline koymuş bakıyordu.

"Bak şimdi, diyelim ki birisi sana doğru bir hamle yaptı. Sen hem o hamleden kurtulup, hem de sen onu yakalayabilirsin. Bak böyle. Gel şimdi bana doğru. Yumruk atar gibi yap."

Bahar hevesle sağ yumruğunu savururken, yumruğundan kurtulup tek hamlede omzuna vurarak arkasını çevirip bir kolumu boynuna doladım. Diğer elimi boynunun arkasından dolayarak başına getirip, boynundaki elimle de diğer kolumu tuttum. Bahar kıpırdayamadan kaldı.

"Bunun adı kurt kapanı. Bu şekilde bir adamın boynunu bile rahatça kırabilirsin. Nefessiz kalmasını sağlayabilir, adem elmasına bastırarak etkisiz hale getirebilirsin. Kollarının şeklini doğru yaptığın taktirde elinden kurtulması çok zor. Bunu yaptığın zaman adama çok yakın durma. Biraz geri al kendini ki karın boşluğuna dirseğiyle vuramasın. Anladın mı?"

"Biraz karışıkmış ya. Bir kere kollarını nasıl böyle doladın boynuma. Elin nerde, kolun nerde?"

Gülerek ayrıldım Bahar'dan. Bahar tekrar bana dönünce devam ettim.

"Bak şimdi, ben sana saldıracağım sen yapacaksın aynısını. O zaman anlayacaksın. Hazır mısın?"

Bahar kafa sallayınca yumruğumu öne doğru uzatıp bir hamle yaptım. Bahar omzuma vurup arkama dönmemi sağladı. Olduğu yerde zıplayıp, bir kolunu boynuma dolamaya çalıştı. Diğer elini de arkadan dolayıp başıma getirmeye çalıştı ama yapamadı. Ben gülerken Bahar hala bir gayret yapmaya çalışıyordu.

"Ya Yavuz gülmesene. Senin de havaalanı gibi omzun var, kollarım yetişmiyor. Ayrıca boyum da yetişmiyor. Bana göre değil bu kurt kapanı. Başka bir şey göstersen."

Gülerek Bahar'a dönüp başparmağımla burnuna vurdum.

"Tamam tamam, o zaman bu durumdan nasıl kurtulursun, onu göstereyim."

Bahar kafa sallarken ben arkasına geçip tekrar kurt kapanına aldım onu. Bahar ellerini boynundaki koluma getirince uyardım.

"Bu şekilde kurtulman mümkün değil Bahar. Hatta adamın, boğazını daha çok sıkmasına sebep olursun."

"Ne yapacağım peki?"

"Adamın karın boşluğuna dirseğinle vuracaksın ama sertçe. Tabi yakınında duruyorsa. Ayakları ayağının yakınında duruyorsa, ayağına da basabilirsin hızla. Adam karnına aldığı darbeyle kollarını gevşetip iki büklüm olunca hızla dönüp bu sefer ense köküne vuracaksın dirseğinle. Hatta daha güzeli dizinle, kafası yerde olan adamın burnuna da vurabilirsin, uzun süre kendine gelemez. Anladın di mi?"

Vuslat🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin