Ep.186 "Ben hiç izin verir miyim senin üzülmene"

1K 69 20
                                    

Bir hafta sonra

Bahar'dan

İç çekip bıraktım elimdeki dosyayı. Kolumu kaldırıp saate baktım. Akşam olmak üzere. Yavuz da gelir birazdan. Sandalyeden kalkıp, masanın üstündeki dosyaları alıp dolaba, diğerlerinin yanına koydum. Gidip bir Umut'a bakayım bari. Bugün sakin bir gün oldu. Hastam da yok, kızımın yanına gideyim. Yavuz da gelir belki o zamana kadar. Odadan çıkıp yürüdüm koridorda. Sinan gideli bir hafta olmuştu ve hiç bir haber alamamıştık henüz. Nereye gittiğini bile bilmiyorduk. Leyla bile bilmiyordu. Hiç aramamıştı Sinan. Leyla bir haftadır meraktan kafayı yemek üzereydi ama hiç belli etmiyordu. Hep güçlü durmaya çalışıyordu. Bir Sinan'ın sesini duysa, bir haber alsa eminim çok iyi gelecek ama hiçbir haber alamamıştık. Kopuk gideceği yere sorunsuz vardığını söylemişti sadece. Sonra onlar da haber alamamıştı. Kopuk Leyla'yı rahatlatmak için bunun normal olduğunu söylüyordu. Haklıydı da. Sonuçta sınırötesinde bir yerde, gizli bir görev yürütüyor. Sürekli aramasını beklemiyorduk zaten ama gittiğinden beri hiç konuşmamış olmak Leyla'yı çok tedirgin ediyordu. Bize gelmesi için de ikna edememiştik. Hala evinde kalıyordu Zeynep'le. Yavuz da ben de sık sık gidiyorduk yanına. Her fırsatta onunla birlikteydik. Hiç yalnız bırakmıyorduk ama eve götüremiyorduk. Onu çok iyi anlıyorum. Yavuz gittiğinde ben de evimde, onun kokusunun sindini yatağımda kalmak istiyorum. O yüzden de çok ısrar edemiyorum Leyla'ya. Kafamdaki düşüncelere koridorda yürürken, duyduğum sesle hızla çevirdim başımı.

"Biri baksın buraya! Bahar! Bahar!"

Yavuz kucağında Leyla, telaşla girdi hastaneye. Korkuyla açıldı gözlerim. Leyla baygın gibiydi. Hemen koştum o tarafa doğru. Hemşire bankosuna dönüp seslendim.

"Sema, hemen bir sedye, çabuk!"

Sema kafa sallayıp koşturdu. Ben de Yavuz'un yanına geldim.

"Yavuz ne oldu?"

Yavuz telaşla konuşmaya çalıştı.

"Bahar, Leyla, önce sancılandı birden, sonra kanaması oldu, sonra da bayıldı kaldı. Bahar korkuyorum. Bebeğe bir şey olmaz di mi?"

"Tamam canım sen sakin ol. Hiçbir şey olmayacak korkma."

Ben de endişeyle bakarken gelen sedyeye yatırdı Leyla'yı Yavuz.

"Leyla hanımı hemen acile alıyoruz. Biriniz de Melek'e haber verin."

Hemşirelerden biri kafa sallayıp hızla uzaklaştı. Biz de Leyla'yı acil bölmelerinden birine aldık. Sema tansiyonunu ölçerken Yavuz da telaşla bakıyordu.

"Bahar, kötü bir şey olmaz di mi?"

"Canım, sakin ol biraz. Merak etme, Melek gelip muayene edecek şimdi."

Yavuz tedirgince kafa salladı. O sırada Melek geldi hızla.

"Nedir durum?"

"Melek, sancısı olmuş, ardından kanaması. Sonra da bayılmış."

"Tamam, Bahar siz dışarda bekleyin, ben muayene edeceğim."

Melek bana bakıp Yavuz'u işaret edince kafa sallayıp Yavuz'a döndüm.

"Yavuz, canım hadi gel biz dışarı çıkalım. Hadi Yavuz."

Yavuz sıkıntıyla nefes alıp kafa salladı. Koluna girip çıkardım onu koridora. Ellerini yüzüne sürüp yürüdü oradan oraya. Ben de endişeyle ona bakıyorum.

"Hata bende. Niye izin veriyorsam hala tabura gelmesine? Zaten aklı Sinan'da, bir de hamile. Of, Bahar bebeğe bir şey olmaz di mi?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp kolunu tuttum.

Vuslat🥀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin