Vuslat🥀

Ep.171 "Sana olan sevgimle, ben bütün dünyayı severim"

Yavuz'dan

"Annecim, karnın aç mı kızım?"

Zeynep başını iki yana sallayınca, Leyla uzanıp alnını öptü.

"Leyla, acaba hastenede mi kalsaydık ya?"

"Doktor gerek yok dedi Sinan. Hem bak ateşi de düştü."

Sinan Zeynep'in saçlarını severken ben de küçük elini tutup öpücükler kondurdum.

"Dayısının prensesi iyileşiyor babası."

Sinan hafifçe tebessüm edip saçlarını öptü. Leyla başını kaldırıp Bahar'a baktı.

"Bahar, doktor hamile kadınlardan ve yeni doğan bebeklerden uzak tutun dedi. Nazlı ve Umut için tehlikeli olabilir."

"Evet canım. Umut'un henüz su çiçeği aşısı yok. İkizler geçirmişti, onlar için bir tehlike yok ama Nazlı'ya bulaşırsa çok tehlikeli."

Sinan Leyla'ya dönüp konuştu.

"Leyla, en iyisi Karabayır'a dönmek ama Zeynep yolda daha kötü olur mu?"

Leyla'dan önce Bahar girdi lafa.

"Şimdi hemen gitmeyin Sinan. Yolculuk yorar Zeynep'i. Nazlı ve Umut'u çok yaklaştırmayız, olur biter."

"Yine de riskli Bahar ya. Eğer hastalık bulaşırsa kendimizi kötü hissederiz."

"Canım, su çiçeği çok bulaşıcı bir hastalık ama dikkat edersek bir şey olmaz. Hem küçücük çocuğu, hasta hasta yola gönderemem bir doktor olarak."

Leyla ve Sinan kararsızca baktılar.

"Hadi hadi, Zeynep'in de uykusu geldi zaten. Uyusun benim güzel kuzum biraz. Sabaha bakarız bir çaresine."

Leyla bana bakıp kafa salladı. Zeynep'in elini öpüp kalktım ayağa.

"Artık ateşi yükselmez ama yine bir şey olur, ateşi çıkarsa hemen haber verin."

"Tamam Bahar, saol."

Bahar gülümseyip kafa salladı. Ardından eğilip Zeynep'in saçlarını öptü.

"Geçmiş olsun kuzum."

Ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Biz çıkalım da, siz de dinlenin biraz."

"Saol Bahar."

Bahar'la birlikte çıktık odadan. Keşanlı'yla Kopuk merdivenlerden çıkıp geldiler yanımıza.

"Komutanım, Zeynep iyi mi?"

"Ateşi düşmüş. Su çiçeği geçiriyor işte, çocuk hastalığı."

Onlar kafa sallarken, Bahar yeni hatırlamış gibi girdi lafa.

"Bu arada, bu hastalık çocuklarda hafif geçer, hele ki aşısı da varsa çok sorun çıkmadan atlatırlar hastalığı ama yetişkinlerde de bir o kadar ağır geçer."

"Yetişkinler de su çiçeği oluyor mu ki yenge?"

"Eğer çocukken geçirmedilerse olabiliyorlar. Ve dediğim gibi, ağır geçiriyorlar. Aramızda su çiçeği geçirmeyen varsa, onun da dikkat etmesi lazım. Ayrıca Nazlı'nın çok dikkat etmesi lazım. Eğer bulaşırsa hem ona hem bebeğe ciddi zararlar verir."

"Bu da ne ilginç iş yenge ya. Çocuklara bir şey olmuyor ama kocaman adamları kötü ediyor."

Bahar gülüp kafa salladı.

"Aynen öyle Mücahit."

"Neyse hadi biz de yatalım artık. Sabah konuşuruz."

"Emredersiniz komutanım. İyi geceler yenge."