Selam gencolar🤗 Özledim sizi☺️ Geç bir saatte ama bölüm bitince sabahı beklemek istemedim🌸
Bu arada, tekrar bir geri sayıma gerek yok, zaten sevmiyorsunuz😬😀 Ama yine de hatırlatmakta fayda var😌 Hikayeyi 200'e tamamlayacağız demiştik, yani beş bölümümüz kaldı😇 Neyse, hadi iyi okumalar🤗
Bahar'dan
Umut'u hazırladıktan sonra ikizlerin odasında onları giydiriyordum. Bir yandan da dikkatle bakıyordum ikisine de. Bugün kreşe gitmek yerine benimle gelmek istemişlerdi. Daha önce biz bunu teklif edince kendi kreşlerine devam etmek istemişlerdi ama bugün ne olduysa benimle gelmek istiyorlardı.
"Anne."
"Annem. Söyle oğlum."
"Umut neden sizin odanızda uyuyor?"
Kaşlarımı kaldırıp baktım Yağız'a. Ardından yanındaki Yiğit'e çevirdim başımı. O da ne diyeceğim diye bana bakıyordu. Ama ben size kıyamam ki. Gülümseyip ikisinin de ellerini tuttum.
"Çünkü Umut daha bebek oğlum. Geceleri uyanıyor, emzirmem gerekiyor onu. O yüzden bizim odada uyuyor."
"Yalnız uyumaktan korkuyorsa bizim odamıza gelebilir. Sen de oraya gelirsin uyanınca."
Dudaklarımı birbirine bastırıp gülümsedim. İkisinin de boyunlarına birer öpücük kondurdum.
"Umut daha çok küçük annecim. Sizler onun abisisiniz. Tabi ki o korkarsa onu korur benim paşalarım ama bizim yanımızda olmasına ihtiyacı var Umut'un. O sizin gibi konuşamıyor, yürüyemiyor. Canı yansa, acıksa söyleyemiyor."
"Biz de küçükken sizin odanızda mı uyuyorduk?"
"Evet annecim. Sizin beşiğiniz de böyle Umut'unki gibi yatağın yanındaydı. Siz ağlayınca hemen yanınıza geliyorduk babanızla. Şimdi büyüdünüz, abi oldunuz. Ayrı odanız var. Umut da büyüsün, onun da ayrı odası olacak."
Bir şey demeden baktılar. Ben de gülümseyip yanaklarına birer öpücük kondurdum.
"Hadi artık gidelim mi?"
İkisi de kafa sallayınca kalktım çömeldiğim yerden. Birlikte odadan çıkıp salona geldik. Yavuz bizi görünce, kucağında Umut'la kalktı ayağa.
"Hazır mısınız paşalar? Hadi gidelim artık."
İkizler koşarak gidip Yavuz'un bacaklarına sarıldılar. Yavuz da gülerek, dengesi bozulmasın diye kucağındaki Umut'u sıkıca tuttu.
"Oğlum durun lan, düşüreceksiniz babayı. Bak kardeşiniz kucağımda."
Yavaşça ayrılıp biraz geri geldiler. Başlarını kaldırıp Yavuz'a baktılar. Yavuz da gülerek bakarken hafifçe kaşlarını çattı. Ardından başını kaldırıp bana baktı. Dudaklarımı birbirine bastırıp kaşlarımı kaldırdım. Yanlarına gidip ellerimi ikizlerin başlarına getirdim.
"Hadi annecim, gidelim artık."
İkisinin de ellerini tutup yürüttüm. Yavuz da anlamadan bakıyordu.
"Canım, hadi sen çocuklarla çık, ben Umut'un çantasını alıp geliyorum."
"Tamam hayatım."
Yavuz çocukları alıp çıkarken ben de odaya dönüp hem kendi çantamı hem Umut'un çantasını aldım. Evden çıkıp arabaya yürüdüm. İkizler arabanın yanında beklerken Yavuz Umut'u pusetine koymuş, arka koltuğa yerleştiriyordu. Yanlarına gidip başlarını öptüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...