Yavuz'dan
"Bahar, güzelim, acaba sen denize girmesen mi?"
"Neden ama Yavuz?"
"Bir tanem, sen sabah sancılanınca ben çok telaşlandım. Şimdi de acaba dinlensen mi diyorum."
Bahar alt dudağını sallandırınca gülümseyip yüzünü avuçladım.
"Kıyamam ben sana. Sen iyi ol istiyorum canımın içi. O yüzden tedirginim. Hava da çok sıcak zaten. Kötü olacaksın diye endişeleniyorum. Bak ben de girmem, beraber uzanıp güzel havanın tadını çıkarırız, olmaz mı?"
Bahar gülümseyip kafa salladı.
"Ben sana kıyabilir miyim hiç? Olur tabi."
Ben de gülüp alnına bir öpücük kondurdum.
"Yani şurda tatile geldik, rahat rahat denize giremeyeceğim yani?"
"Mine sen şaşırdın mı? Koluna dikiş atıldı bugün. Ne denizine gireceksin acaba? Doktor, lütfen sen de bir şey söyler misin?"
Başımızı çevirip tartışan Hilal ve Mine'ye baktık. Bahar gülerek konuştu.
"Hilal haklı Mine. Deniz suyu iyi gelmez yarana."
Mine oflayarak oturdu Bahar'ın yanındaki şezlonga.
"Ben gidiyorum çocukların yanına, sen de uslu uslu dur burda."
Mine Hilal'e dönüp dudak büktü. Hilal de gülerek gitti. Mine Bahar'ın sesiyle ona çevirdi başını.
"Hem ben de giremiyorum zaten denize, emir büyük yerden. Beraber otururuz artık."
"Sana ne oldu?"
"Sabah biraz sancım vardı da, evhamlı kocam tedirgin oldu, sokmuyor beni denize."
Ben Bahar'a gülüp göz devirince, Mine girdi lafa.
"Ay ne güzel. Seni düşünen bir kocan var işte, şikayet mi ediyorsun bir de?"
Gülerek Mine'ye döndüm.
"Teşekkür ederim Mine."
"Rica ederim enişte."
"Siz iyi ittifak kurdunuz böyle ya. Mine, hatırlatayım sen benim arkadaşımsın. Benden yana olman lazım."
"Valla ben aşktan sevgiden yanayım Baharcım."
Ben gülerken Bahar da tek kaşını kaldırıp güldü.
"Şişt lan Yavuz, siz gelmiyor musunuz?"
Başımı kaldırıp Sinan'a baktım.
"Yok kardeşim. Biz burdayız."
"İyi tamam, size içecek bir şeyler getireyim mi?"
"Yok yok saol. Şimdi bir sakatlık çıkarırsın, hiç gerek yok kardeşim."
Ben sırıtırken Sinan dudak büküp gitti.
"Niye öyle dedin Yavuz?"
"Dün kendisi bize kokteyl hazırlayacağım diye bir kıza beyin sarsıntısı geçirtti de, durduk yere otelden kovulmayalım şimdi."
Mine gülerek konuştu.
"Yok yok merak etme, Alp bizi kovmaz."
Mine gülerken ben de gülümseyip kafa salladım. Bahar elini omzuma getirince ona çevirdim başımı.
"Canım, ben çok susadım. İçecek bir şeyler getirir misin bize?"
"Tamam hayatım."
Şezlongdan kalkıp bara doğru yürüdüm. Leyla ve Sinan da burdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...