Yavuz'dan
"Bahar canım dikkat et. Yavaş yürü. Bahar kime diyorum yavaş biraz."
"Yavuzcum, zaten kaplumbağadan daha yavaş yürüyorum. Bunun daha yavaşı için durmam gerekiyor."
"Güzel fikir. Sen dur, ben seni kucağıma alayım."
"Yavuz abartma."
"Ne abartma ya? Karım hamile benim. Ya benim karım hamilee!"
Sesli sesli söyleyince yeni öğrenmiş gibi coşmuştum. Bahar'ın beline sarıldım sıkıca. Havaya kaldırıp döndürmeye başladım gülerek. Bahar da boynuma sıkıca sarılmış gülüyordu.
"Ya Yavuz hahaha. Bana yavaş diyene bak."
Bahar'ı dediğiyle anında durdum. Ellerimi yüzüne getirdim hemen.
"Kendimi kaybettim ya, özür dilerim. Başın dönmedi di mi?"
Bahar gülerek ellerini belime getirdi.
"Yok yok iyiyim."
Mutlulukla gülüp alnına bir öpücük kondurdum.
"Seni çok seviyorum."
"Ben seni daha çok."
Gülümseyerek dudaklarına eğildim bu sefer. Küçük bir öpücük kondurup ayrıldım. Aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım.
"Bahar, ne zaman oldu bu? Yani biraz çabuk olmadı mı? Bir yanlışlık falan olmasın?"
Birden telaşlandım. Ya Melek yanıldıysa? Bahar gülerek ellerini yüzüme getirdi.
"Evet biraz çabuk olmuş ama bunun için tek bir sefer bile yeterli. Şimdi düşünüyorum da, iki haftalık falandır heralde. Aslında böyle bayılıp hastaneye gelmesem, beş altı haftalık olana kadar anlamazdım büyük ihtimalle."
"Yani Melek yanılmamıştır di mi? Kesin hamilesindir."
"Hayatım Melek kadın doğum uzmanı, nasıl yanılsın? Ayrıca kan testi sonuçlarının yanlış olma ihtimali olmaz."
"Ne bileyim, evham yapıyorum işte."
Bahar gülerek yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Yapma. Merak etme, bize bir mucize daha geldi. Bu sefer bizi bırakıp gitmeyecek."
Dolu gözlerle gülümseyip tekrar sarıldım beline. Başımı boynuna gömüp derin bir nefes aldım. Ardından ayrılıp yüzüne baktım.
"Hadi çıkalım mı artık? İyi hissediyorsun di mi? İstersen gece burda kalalım."
"Yok yok iyiyim. Gidelim hadi."
Gülümseyerek kafa salladım.
Bahar'ın beline sarılıp elini tutarak yürüdüm. Kapıyı açınca bizimkiler geldiler hemen. Leyla gelip sıkıca sarıldı Bahar'a.
"Canım, tebrik ederim. Çok, çok sevindim."
"Saol Leyla. Ben de çok sevindim."
Leyla ayrılınca bu sefer Sinan sarıldı.
"Tebrik ederim yenge. Valla amca oluyorum ya."
"Saol Sinan. İnşallah baba da olursun."
Sinan Bahar'dan hızla ayrılıp kollarını tuttu.
"Hay ağzın bal yesin yenge. Amin amin inşallah. Ya ben çok özendim Yavuz'a ya. Leyla hadi biz de çocuk yapalım."
Leyla gözlerini kocaman açıp Sinan'ın kolunu çimdikleyince, Sinan yüzünü buruşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
Fiksi PenggemarBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...