Sevgili okurcanlar🥰 Hikayemizde 177. bölüme geldik ve 180. bölümde final yapacağız. En fazla 30,40 bölüm sürer dediğim hikayede, hiç ummadığım şekilde iş buralara kadar geldi😬 Bunda Yavuz ve Bahar'ın olduğu kadar, sizlerin de payı var☺️ Eğer siz okumayı bu kadar isteyip, hikayemizi bu kadar sevmeseydiniz, çoktan bitmişti bile. Bu kadar uzun sürmüş bir hikayeyi bile, hala okumaya devam etmek istemeniz, final yapma diye yazmanız beni çok mutlu ediyor♥️ Ama artık bir yerde bitirmem lazım😌 Biliyorum, hem sizleri hem Yavuz ve Bahar'ı çok özleyeceğim ama bitirmem lazım artık🙏🏻 Birkaç gündür yazılan "bitmesin" yorumlarına burdan toplu cevap vereyim dedim☺️ İnanın bana, çok mutlu oluyorum, yanlış anlamayın beni. Yazdıklarımı okumak istemeniz beni çok mutlu ediyor ama 27 Mayıs günü, 180. bölümle final yapacağız🙏🏻😘♥️ Son olarak: Henüz final bölümünü yazmaya başlamadım. Aklımdakileri tek bir bölüme sığdıramayabilirim belki. Eğer öyle olursa, final bölümünü iki part halinde yayımlayabilirim, ama tabi aynı gün😉😍 Neyse, iyi okumalar🤗
Yavuz'dan
Dördümüz da yatağa uzanmış yatıyorduk. İkizler iki yandan göğsüme yatmışlardı. Bahar da Yağız'ın yanına yatıp sokulmuştu bana. Bir eli göğsümde, başını omzuma dayamıştı. Kollarımla üçünü de sarmış yatıyordum. Elimi Bahar'ın saçlarına çıkarmış seviyordum usul usul. İkizler kreşe gitmek istememişlerdi, zaten ben de göndermek istemiyordum. Öyle kötü bir şey yaşadılar ki, göğsümde yatarak unutsunlar istiyordum. Onlar da sessizce göğsüme yatmış, bir ellerini göğsümde gezdiriyorlardı. Yiğit elini, Bahar'ın göğsümdeki elinin üstüne getirdi.
"Anne, ağlama."
Başımı çevirip Bahar'a baktım. Usul usul akıtıyordu gözyaşlarını.
"Güzelim, ağlama bir tanem. Ne kadar kötü, ne kadar zor olduğunu biliyorum ama sen güçlü bir kadınsın. Hadi biraz uyu istersen. Gece boyu uyumadın biliyorum. Hadi kapat gözlerini, uyu biraz."
Bahar yutkunup başını omzuma yerleştirdi iyice.
"Ben kendimi çok kötü hissediyorum Yavuz. Berbat hissediyorum kendimi. Değersiz, güçsüz, çaresiz. Bu berbat bir his, ve bir türlü bırakmıyor beni."
"Canım, o nasıl laf? Sen benim bu dünyadaki en değerli varlığımsın. Çok güçlü bir kadınsın sen. Etrafındaki herkese yardım eden, çare olan birisin sen. Böyle düşünme n'olur."
Bahar başını çevirip bana baktı.
"İyi ki varsın, iyi ki yanımdasın. Sen olmadan iyi olamam ben. Hiç gitme olur mu?"
"Gitmeyeceğim Bahar. Hiç gitmeyeceğim. Korkma, asla bırakmayacağım seni."
"Bırakma, hiç bırakma. Terkedilmekten korkan sadece sen değilsin. Unutma, ben de çocukken babası tarafından sevilmediğini, istenmediğini düşünerek büyüdüm. Beni bırakırsın diye ben de çok korkuyorum."
Yutkunup burukça baktım yüzüne. Hafifçe doğrulup alnına bir öpücük kondurdum.
"Canım, karım, bir tanem, her şeyim. Özür dilerim Bahar. Fazla tepki gösterdim. Gece evden gitmem çok gereksizdi. Ben seni anlıyorum, senin yerinde ben olsam ben de senin gibi davranırdım. Sadece o an, kalbimin kırıklığı aklımın önüne geçti. Sana bunu yaşattığım için özür dilerim."
Bahar göğsümdeki elini yüzüme getirdi.
"Özür dileme Yavuz. Sen özür diledikçe ben kendimi daha kötü hissediyorum. Senin hiçbir suçun yok. Ben hatalı davrandım. Ve, şu an kendimi kötü hissediyorum diye beni affetmeni istemiyorum. Kalbinin kırıklığı tamamen geçsin istiyorum. Hiçbir üzüntün, kızgınlığın, kırgınlığın kalmadan beni affet istiyorum. Bunun için de ben çabalayacağım. Sen de öyle demiştin ya hani. Ben sana kırgınken, sen operasyonda yaralanmıştın. Başında beklerken bana öyle demiştin sen de. Beni gerçekten affettiysen, kırgınlıkların tamamen geçtiyse beni affettiğini söyle demiştin. Şimdi de ben öyle yapacağım. Senin gönlünü almak için ne gerekiyorsa yapacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...