Yavuz'dan
"Yavuz, benim içim hiç rahat değil. Keşke kalsaydım hastanede."
"Güzelim üzme beni, bak hamile halinle sabahtan beri dinlenmedin, üzüldün, yoruldun. Sen evde dinlen, ben gideceğim geri hastaneye. Söz haber vereceğim bir şey olursa."
Bahar derin bir nefes alıp kafa salladı.
"Tamam."
Uzanıp alnına bir öpücük kondurdum.
"Karnın aç mı?"
"Cık."
"Yedin mi peki bir şeyler?"
"Yemedim."
"Olmaz ama Bahar, bak ikizler de acıkmıştır. Yemen lazım canım. Ben sana bir şeyler hazırlayayım tamam mı?"
"Olur."
Saçlarını sevip kalktım kanepeden. Mutfağa gidip çorbayı ocağa koydum. Derin bir nefes alıp kapadım gözlerimi. Kopuk olmasa Bahar'ı, oğullarımı kaybedebilirdim bugün. Yüreğim ağzıma geldi son birkaç saattir. Hayır ben anlamıyorum ki, nerde olsa buluyoruz belayı. Bela paratoneri gibiyiz resmen.
Çorba ısınınca kaseye koyup salona geçtim. Bahar çok üzgündü. Kendini suçluyordu. O böyle kötü olunca ben de kötü oluyordum. Kanepeye Bahar'ın yanına oturup tepsiyi kucağıma aldım.
"Hadi bakalım, içelim çorbamızı."
Çorbadan bir kaşık alıp Bahar'a uzattım. Bahar kedi yavrusu gibi bakıyordu. Ben hafiften gülümseyince dudaklarını büzüp sessiz sessiz ağlamaya başladı. Kaşığı kaseye bırakıp tepsiyi sehpaya koydum. Bahar'a biraz daha yaklaşıp elimi yüzüne getirdim.
"Canım, ağlama. Merak etme iyi olacak Kopuk. Yapma böyle kurban olduğum, bak beni de üzüyorsun. Kopuk sağlam adamdır, hem doktor da dedi ya hayati tehlikesi yokmuş diye. Hadi üzülme artık."
Bahar yüzünü silip kesti ağlamayı.
"Elimde değil Yavuz. Kopuk'un bıçaklandığı an gözümün önünden gitmiyor. Adam bıçağı tam bana saplayacakken birden önüme geçti. Kanlar içinde yığıldı kaldı. Çok kötüydü."
"Biliyorum bir tanem biliyorum. Ama iyi olacak Kopuk."
Bahar burnunu çekip yüzünü sıvazlayıp toparlandı.
"Yavuz, Kopuk iyileşene kadar onunla ben ilgileneceğim. O hastanedeyken ben de gideceğim yanına. Lütfen itiraz etme."
Gülümseyip elimin tersiyle sevdim yüzünü.
"Tamam canım, sen nasıl istersen."
Bahar gülümseyip konuştu.
"Teşekkür ederim. İtiraz edeceksin sanmıştım."
"Senin öyle güzel bir kalbin var ki Bahar, onun sesini dinleyerek yaptığın hiçbir şeye itiraz etmem ben."
Bahar'ın gözleri dolmuştu.
"Yavuz."
Boynuma sıkıca sarılınca ben de beline sarıldım.
"Canım."
Bahar boynumu koklayıp bir öpücük kondurunca gözlerimi kapatıp gülümsedim. Sırıtını sıvazlayıp yavaşça ayrıldım.
"Hadi içelim artık çorbayı, hı?"
Bahar gülümseyerek kafa salladı. Ben de tekrar kucağıma aldım tepsiyi.
➰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat🥀
FanfictionBahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği...