26
İhsan Paşanın çevresinde şimdi en azından on asker vardı. Hepsi de birer cephaneliği andırıyordu, karanlıkta etkileyici görünüyorlardı. Tümgeneral siperden sipere giderek bütün askerin moralini yüksek tutmaya çalışıyordu, ön siperlerdeki askerler dağılmamıştı ama çok ciddi bir hat tutamıyorlardı. Ateş, tahmin etmedikleri kadar yoğun ve isabetliydi. Zaman zaman telsize Amerikalı askerlerin sesleri karışıyordu. Konuşmalar çok heyecanlıydı ve en az Türk tarafındaki kadar ateşli konuşmalar geçiyordu.
Tugayın siperleri bir hayli dağılmıştı, askerler patlamaların oluşturduğu kraterleri siper haline getirmişti hemen. Amerikan 101. Hava indirme Tümenine eklenmiş olan topçu taburu, top ateşi ile çatışmayı sıcak tutmaya çalışıyordu ama ilk andaki yoğunluk azalmış ve tek tuk patlama sesleri gelir olmuştu.
"Komutanım, duruyorlar." Yüzbaşı umut dolu bir tonda söylemişti bunu. İhsan Paşa başını salladı. Bu şimdilik iyiydi. Demek ki ilk saldın püskürtülmüştü ama sonuçta kazanılan bir şey yoktu. Sadece bir tank vurup bir de helikopter düşürmüşlerdi. Oysa İhsan Paşanın karşı taraftan haberi yoktu. Onlarca Apache helikopteri, makineli tüfek ve uçaksavar ateşi ile yaralanmıştı ve tamir edilmeleri gerekiyordu. Kimse çatışmanın ne kadar kızıştığını fark edememişti. Şehitler ve yaralılar dışında...
"Yine gelirler.." diye mırıldandı İhsan Paşa. "Ön siperlere mayın döşesek..." Sesi kararsızdı.
"Komutanım, hareket alanımız daralır. Mayınlar bizi de durdurur," diye atıldı, tabur komutanlarından birisi.
Haklısın, der gibi başını salladı İhsan Paşa. Gün ışıymca siperleri tekrar toparlayıp sıkı bir karşılık vermek için hazırlık yapılmalıydı.
"Komutanım, izin verin bana." Tabur komutanlarından Deniz Binbaşı Haşim Eralp ti söze giren.
"Ne için evladım?"
"Şu anda yirmi beş zırhlımız var Komutanım, dokuz tane de tank. Karşı saldırı yapalım."
"Oğlum, bu intihar olur." Şaşırmıştı İhsan Paşa ama bu türlü kahramanlıklar savaş sırasında gerekliydi bazen.
"Komutanım, yapmazsak bu araçlar sonraki saldırıda vurulacak. Hiç olmazsa..."
İhsan Paşa düşündü biraz. Binbaşı doğru söylüyordu, ellerindeki silahları kullanmadıkları her dakika o silahların bir daha kullanılabilme şansı azalıyordu. Amerikan Ordusunu iyi tanıyordu. Adamlar o tankları tespit etmişlerdi mutlaka ve bir hava saldırısı ile onları hemen orada imha ederlerdi.
"Peki oğlum, bu rahatlıktan faydalanın. Hemen başlat saldırıyı. Bu çok kahramanca bir hareket. Allah hepinizden razı olsun!"
Binbaşının gözleri doldu, selam verip karargâhı terk etti.
"Peki öyleyse biz de bu saldırıya destek verelim ki etkisi artsın. Havan toplarını ön saflara getirin. Tanklar ilerlemeye başladığında uçaksavar ve havan topları ile karşı siperleri dövmeye başlayacağız."
Subaylar, "Emredersin Komutanım!" diye haykırıp hemen birliklerinin başına gittiler. Askerlerin hepsi siperlere gömülmüştü, o karanlıkta onları görmenin imkânı yoktu. Zırhlılar yavaş yavaş ön saflara
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAL FIRTINA
AdventureMETAL FIRTINA METAL FIRTINA KAYIP NAAŞ METAL FIRTINA KURTULUŞ METAL FIRTINA 3.DÜNYA SAVAŞI METAL FIRTINA NÜKLEER DARBE METAL FIRTINA KIZIL KURT