128
"Eskişehir de durum nedir?"
"Sakin. Havaalanı paramparça edildi ve içindeki birkaç nokta vuruldu. Askerî hareketlilik az."
"Bu planda eksik bir şeyler yok mu sizce?"
"Güç olarak az görünüyor ama doktrin bu. Oraya dört tank tümeni gönderemezler. Bu, İstanbul a giden yol üzerinde bir direniş meydana getirebilir. Amacımızı unutmayın; hedef, rejimi göçertip esas operasyonun yolunu açmak."
"Evet. Tanrım, herkes bu olanların ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyor. Bu operasyondaki taktiği anlamaya çalışıyor ama anladıklarında her şey bitmiş olacak."
"Aynen öyle. Bu tam anlamıyla sistem mühendisliği ürünü bir operasyon. Türkiye Cumhuriyeti nin tüm referans noktalan belirlendi ve buna göre bir operasyon düzenleniyor. Sistem belli bir noktada kopacak ve ondan sonra kendisini oluşturan parçalara ayrılacak. Amacımız, bu parçalan ortaya çıkarmak ve sonrasında ne yapacağımızı görmek."
"Yani bundan sonrası karanlık mı demek istiyorsunuz?"
"Bu teoriye göre gelecek hem belirlenebilir hem de belirlenemezdir ama her zaman karanlıktır."
"Umarım, işler yolunda gider. Ve bir nükleer sürpriz daha çıkmaz ortaya."
"Umarım."
"Gelecek karanlıktır. Bunu siz dediniz."
01 Haziran 2007 - Saat: 15.00 İSTANBUL
Burası eski İstanbul değildi. Değişmişti her şey. Şehrin kokuşuydu ilk değişen, martıların sesleriydi sonra, insanların yüzündeki ifadeydi, sevdiklerine bakışlarındaki mimiklerdi. Barutun içinde saklı olan enerji dünyayı değiştiriyordu ve İstanbul da bundan nasibini almış görünüyordu. Tarihte yaratılan en güçlü değişim aracıydı barut, yaptıkları ortadaydı; on yıllar içinde büyük yatırımlarla inşa edilen dev binalar yerle birdi, Boğaziçi Köprüsünün ortasında iki nokta arası otuz metreyi bulan dev bir boşluk oluşmuştu. Diğeri sağlamdı, vurulmamıştı. Haliç Köprüsü tam ortasından aldığı darbelerle ikiye bölünüp suyun içine batmıştı. Üç metre uzunluğunda bir bomba da tam ortada, suyun içinde duruyordu, patlamamıştı ama çarpmanın etkisiyle garip bir şekil almıştı. Haliç in etrafındaki semtlerden dumanlar yükseliyordu. Yukarıdan bakıldığında bu semtlerin üzerinde geniş siyah kraterlerin oluştuğu görülebilirdi.
Amerikan uçakları anlaşılmaz bir biçimde fakir semtleri bombalıyordu. Zengin semtlere dokunmamışlardı bile. Bombardıman nedeniyle varoşlarda yaşamak neredeyse imkânsız hale gelmişti, insanlar gruplar halinde merkezdeki zengin semtlere doğru gidiyordu. Amerikan stratejisi, etkisini burada göstermeye başlamıştı. Savaşın şiddetine rağmen fakirler, geldikleri zengin semtlerinde "karışıklığa" neden olmuştu. Hava saldırısına uğramayan semtlerin sakinleri, vurulmuş semtlerden gelen insanlara iyi gözle bakmıyordu. Savaşın yarattığı güvensizlik ortamı başka gerilimlerle bilinçli bir şekilde destekleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAL FIRTINA
AdventureMETAL FIRTINA METAL FIRTINA KAYIP NAAŞ METAL FIRTINA KURTULUŞ METAL FIRTINA 3.DÜNYA SAVAŞI METAL FIRTINA NÜKLEER DARBE METAL FIRTINA KIZIL KURT