1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

590 11 0
                                    

52

"Peki o zaman burada bir aileyiz. Aile içinde nasıl bir sır olmazsa bizde de olmayacak," diye devam etti konuşmasına, "ilk bilmemiz gereken şu: Arük size ait bir şey yok. Sizin etiniz, kemiğiniz, kalbiniz, ciğeriniz, beyniniz, karakteriniz, bağırsaklarınız bile... Eğer varsa ruhunuz bile bizim. Biz dediğim Türkiye. Ben onun kanlı canlı, vücut bulmuş şekliyim önünüzde!"

Gökhan sözlerin içeriğini yavaş yavaş kavrıyor ve kavradıkça içini bir ürperti kaplıyordu. Yanındaki kampın en güçlü çocuklarından Cemil in bile sarsıldığını, olduğu yerde sallandığını fark etti. Kurt korkutucu söylevine devam ediyordu:

"Bu kamptan ya söylediğim gibi, bizim sizi yapmak istediğimiz gibi çıkacaksınız, ya da en yakın tarlada gübre olarak! ilk haftanız, bedeninizin zorlu fiziksel eğitime dayanıklı olmanız için kondisyon çalışmaları ile geçti. Artık silah kullanmayı, patlayıcıları, bomba yapmayı, çıplak elle insan öldürmeyi, elektronik tertibatları öğreneceksiniz. Lisan eğitiminiz başlayacak ve başarılı olanlarla bu devam edecek. Beni ve eğitmenlerinizi marangoz addedebilirsiniz, sizler de yontmamız gereken kalaslar! Şimdi sıra geldi..."

Bir el hareketiyle Fare ve Kunduz adlı eğitmenler iri bir sandık getirdiler.

Kurt, "Hepiniz bir tane seçin," dedi. Çocuklar hâlâ yerlerinden kımıldamayınca, "Hadi!" diye ortalığı inletti.

Gökhan üst kapağı kaldırılmış sandığın yanma gidince küçük köpek yavrularıyla karşılaştı. Hepsi çok sevimliydi. Sadece kuyruğunun ucunda siyah olan sapsarı bir kangal yavrusu seçti.

Kısa sürede kucaklarında seçtikleri köpeklerle sıraya girmişlerdi yine çocuklar.

Kurt, "Bir Gri, emir dinlemek kadar, emretmeyi de, etrafmdakileri kendine bağlamayı da bilir," diye bağırdı, ilk kez "Gri" olduklarını o an duydu Gökhan. Onlar Gri Takım di.

"Eğitim süresi sonunda bu köpekleri eğitmiş olacaksınız. Bizim öğrettiklerimizi ne kadar iyi başardığınız kadar bu köpeklere sözünüzü dinletmeniz de önemli! Bunu unutmayın!"

Bu konuşma sonrası Kurt, eğitimin bitişine kadar karşılarına çıkmadı bir daha. O günü ise hiçbir zaman unutmayacaktı Gökhan.

Eğitim süresince fiziksel, kültürel ve psikolojik diye üçe bölünmüştü program. Gökhan için fiziksel eğitim; yani silah kullanmak, savunma sporları, patlayıcılar, jimnastik, kondisyon çalışmaları sadece birkaç gün zorlu olmuştu. Ondan sonra alışü.

Kültürel eğitimde ise ağırlıklı olarak lisan eğitimi olmak üzere bir okulda öğrenebilecek coğrafya, tarih, matematik, fizik, kimya gibi dersler veriliyordu. Müzik dersi en zevklisiydi. Mutlaka bir alet çalmalarını istiyordu Kanarya. Eğitmenler içinde tek bayandı ama dersi kaynatmaya izin vermeyecek kadar sertti.

"Yaşammızdaki her şeyi müzikle bağdaştırmayı bilin. Müzik ile damgalayın onları. Ritim ile, melodi ile hareket edin. içinizdeki müziği unutursanız ölürsünüz çocuklar," diyordu.

En zor saatler psikolojik eğitimde geçiyordu. Yarasa ve Çıyan, korkularıyla, zaaflarıyla yüzleştiriyorlardı onları, istedikleri zaman güldürüyorlar, istediklerinde ağlatıyorlar, sinirden yumruklarını, dişlerini sıkana dek hakaret ediyorlardı.

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin