1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

559 9 0
                                    

50

Taksi şoförünün adı Joos Maskant ü. Araç telefonundan bağlı olduğu durağı arayıp bir müşteriyi Bonn a götüreceğini söyledi ve akşam onu beklememesi için karısına haber verilmesini istedi.

Gerard VVerchtmann, Gökhan in taksiye binene kadar yaptıklarının hepsini izlemişti. Onu öldürmek gibi bir planı hiç olmamıştı. O dazlaklar saldırmasa da bomba zaten Gökhan arabaya varmadan patlatılacaktı. Tek istediği, kimliğinin açığa çıktığını düşünüp Türkiye ye gitmesiydi. Ve daha da önemlisi, Alman Gizli Servisi (BND) Amerika Masası Şefi Gerard VVercthmann, Arman Bogosian m çantasmdaki dosyanın Türkiye ye gitmesini istiyordu.

Bu harekâtı üslerinin bilgisi dışında planlamıştı. Haberleri olsaydı büyük ihtimalle karşı çıkarlardı. Ama o yaşlı bir adamdı ve başına gelebileceklerden o kadar çok korkmuyordu. Almanya nm iyiliği için, harekete geçmekten korkan amirlerinden daha iyi karar verdiğini düşünüyordu. ABD, Türkiye yi işgal etmeyi planlıyorsa Türkler bunu öğrenmeliydi.

Rotterdam dan Bonn a yolculuk son derece iyi aydınlatılmış otobanda sarsıntısız sürüyordu. Zaten Almanya nm en ünlü özelliklerinden biri bu otobanlar değil miydi!

Gökhan kafasını koltuğa dayamış bambaşka bir yolculuk yapıyordu. Geçmişe...

Zonguldak ta, küçük bir sahil kasabasında büyümüştü. Her yaz Ankara dan gelenlerin tatil mekânıydı burası. Burada bir de askerî deniz üssü bulunuyordu. Astsubay olan babası bu üsten emekli olduktan sonra küçük bir lokanta açmışü. Gökhan okullar tatil olduğunda babasına yardım ediyordu. Teoman Amcasıyla orada tanışmıştı...

Gökhan in onun hakkında bildiği, Ankara da önemli bir avukatken birden işlerini ortağına devredip yıllardır tatil için geldiği bu küçük tatil kasabasına yerleşmiş olduğuydu. Ama inanılmaz geniş kültürü ve önemli tanıdıkları olan bir adamdı. Sık sık lokantadaki masasında başkentten gelen kodamanlar misafir olurdu.

Evlenmemişti. Bazen çok sarhoş olduğunda, gençliğinde yaşadığı sonu hüzünlü bir aşkın bölük pörçük sayıklamasını yapardı. Küçük Gökhan ı hiç doğmamış oğlu yerine koymuştu. Saatler boyu sohbetler eder; ona dünyayı, tarihi, politikayı, ideolojileri anlatırdı. Henüz ortaokula giden Gökhan in yaşıtları Sovyetler Birliği nin komünist olduğunu bilmezken o Küba Krizini, Macaristan daki ayaklanmayı, Prag Baharını, dünya üzerindeki iki büyük gücün karşılıklı sürdükleri piyonları öğreniyordu.

Ortaokulu bitirip, takdirli karnesini lokantaya getirdiği gün Teoman Amcanın, babasını bir kenara çekip hararetli bir şekilde konuştuğunu gördü. Gökhan bu konuşmanın onun hakkında olduğunu sezmişti. Ama onu görünce tartışmayı kestiler.

Bir hafta sonra lokantaya giren siyah takım elbiseli bir adam Teoman Amcanın masasına oturdu. Ankara dan gelen önemli biri olduğu belliydi. Dışarıda koltuk altlarında silah olan iki koruma bekliyordu. Gökhan diğer masalara servis yaparken onun bakışlarını üzerinde hissetti.

Nihayet Teoman Amca çağırdığında kalbi heyecandan kuş gibi çarparken yanlarına gitti Gökhan:

"Bu Salih Amcan Gökhan, senin için çağırdım onu Ankara dan..."

Gökhan ne diyeceğini bilmiyordu. Pos bıyıklı adamın, uzun, ciddi bir yüzü vardı, siyah camlı gözlükleri küçük çocuğu korkutmuştu.

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin