1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

487 5 0
                                    

111

öleceklerdi herhalde, oysa onlar sıcak bir günü daha yaşayabileceklerdi. Her şey geçerdi belki... ha öyle değil mi?

Şahin Bey ve Barkın sokakların arasından hayalet gibi geçerek helikopterlerin iniş yaptığı bölgeye doğru yöneldiler. Yolda silahlı adamlara rastlıyorlardı. Birkaç askerî birlik de mahallelerde siper almıştı. Elinde Eryx tanksavar roketi olan bir asker, evlerden birisinin içinde avını bekliyordu. Kimse birbiriyle konuşmuyordu, herkes şokta gibiydi. Genelkurmay sürekli hareket halinde olmasına rağmen askerî birliklerle bağlantı devam ediyordu. Zaman zaman Genelkurmay Başkanının telsizlerden sesini duyurması askerin moralini yükseltiyordu. Bütün birlikler toparlayabildikleri bilgiler ışığında bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Ankara Emniyet Teşkilatının polis gücü neredeyse donanımlı bir ordu gibi savaşıyordu. Ankara hiç görmediği bir karmaşa içindeydi ama savunma büyük bir düzen içinde yapılıyordu. Aniden bir apartmandan çıkan elli kadar asker, 101. nin askerlerine saldırıp zayiat verdirdikten sonra aynı hızla ortadan kayboluyordu.

Özel Kuvvet askerleri de pek çok noktada komuta kademesi gibi çalışıyordu. Polis kuvvetlerinin askerî amaçlı olarak idaresi onların elindeydi. Normal zamanlarda hareketsiz gördükleri yaşlı polislerin bile elinde kalaşnikofla nasıl savaştığına şahit olduklarında göğüsleri gururla kabarmıştı. Daha önce Ankara da görev yapmakta olan özel tim polisleri sivil araçlarla İstanbul a gitmiş ve bölge komutanının emrinde savunma için hazırlıklara başlamışlardı. Sıra İstanbul a geldiğinde gerçek bir savaş görecekti insanlar.

Barkın ve Şahin artık sürünmeye başlamışlardı Bakanlıklar bölgesine geldiklerinde. Çatışma sesleri kulakları sağır edecek seviyedeydi. Barkın kendisinden ayrılmış, bedenini dışarıdan izliyormuş hissine kapıldı. Her şey gerçek ötesi duygusunu uyandırıyordu insanda. 101. Hava indirme Tümeninin 1. Tugayı, Ankara nın tam ortasına inmişti. Onları görebiliyordu Barkın; ağır teçhizatları ve ürkütücü silahlarıyla binaların kenarlarında mevzilenmişler, durmadan ateş ediyorlardı. Karanlık sokaklarda askerlerin gölgelerini görebiliyordu ikisi de. Amerikan askerlerinin mevzilendikleri binalar da yoğun ateş altındaydı. Büyük kalibreli mermilerin duvarlardan kopardığı toz ve taş parçalan her tarafa dağılıyordu. Amerikan askerleri ele geçirdikleri binaların içinde sürekli olarak ateş ediyor ve mermileri bittiğinde yeni mermi doldururken sürekli olarak dua ediyor ve haç çıkarıyordu. Yaralılar için yapılacak bir şey yoktu. Herkes gerçeklik duygusunu yitirmeye başlamıştı. Kimi vurduklarının

ya da kimin vurulduğunun bir önemi yoktu. Cehennemde gibiydiler. Tek bildikleri buradan nasıl çıkacakları hakkında en ufak bir ipuçlarının olmadığıydı.

Şahin Bey, Barkın a eliyle bir yönü gösterdi. TBMM Binasının olduğu yerde yoğun bir çatışmanın izlerini görüyordu ikisi de. Uçaklar TBMM Binasını özellikle vurmamıştı. O binayı ele geçirerek psikolojik bir etki yaratmak niyetindeydiler.

"Sanırım Meclis Binasını ele geçirmek için saldırıyorlar," dedi Şahin Bey. Düşünceli görünüyordu. Barkın onun bu halini anlayabiliyordu. Kendisini sorumlu hissediyor olmalıydı. Görevini yerine getirip insanları düşman işgaline karşı örgütlemesi gerekiyordu ama o kadar hızlı bir işgal hareketi ile karşı karşıya kalmışlardı ki örgütlenmenin imkânı olmamıştı. Şok içindeki sivillerden bir direniş gücü oluşturmak çok zordu. İrak işgalinde durum farklı olmuştu Amerika için. Savaşla yaşamaya alışmış insanlar bir diktatör tarafından uzun yıllar işgale karşı örgütlenmiş ve Amerikan Ordusuna kök söktürmüştü. Bu nedenle Türk Ordusu oraya çağrılmıştı. Yani... en azından resmî açıklamalar bunu gösteriyordu. Irak gerçekten direniş konusunda kuvvetli çıkmıştı.

"Ne halt yiyeceğiz?" Şahin Bey arsız arsız gülmeye başlamıştı. İs yüzünden ikisinin de yüzü kirlenmişti, dişleri bembeyaz görünüyordu. Barkın m da sinirleri bozulmuştu. O da gülmeye başladı, İki silahlı adam bir binanın gölgesinde yere yatmış, karınlarını tutarak gülüyorlardı. Birkaç yüz metre ötelerindeki ağır

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin