90
kadar etkili oldu ki, orayı almaktan vazgeçtiler."
"Sakın elektriklerini kesmeyin ve televizyon vericilerini vurmayın. Bizim en güçlü silahımız medya."
"Kesinlikle katılıyorum. Bütün yaptığımız saldırıları anında bildiriyorlar. Yalnız uçak gemisi saldırısından sonra elektrikleri biraz kesmek zorunda kaldık."
"O kadar olsun. İnsanların başlarına gelen şeyi iyi anlamasını istiyoruz. Kendilerine tarih derslerinde öğretilenlerin tersine döndüğünü görmelerini ve şok olmalarını istiyorum. Savunma güdülerini yitirmelerini istiyorum."
"Bunu sağlayacağız sanırım. Tanrım, inanamıyorum. Türk Ordusu da bize direnemiyor."
"Evet, bu dünyada ordumuzu yenecek hiçbir güç yok. Düşünsenize, uçaklarımız onların uçaklarını temizliyor ve sonra, karşımızda koca bir ordu var ve ellerinde o uçakları düşürecek hiçbir silah yok. Tanrım, pilotlar gerçekten eğleniyor olmalı. "
"Doksan beş uçağın pilotu böyle düşünmüyor bence."
"Boş ver onları. Sünger ve Rapier in vurduğu bir uçağın pilotu hiç yaşamasın daha iyi."
"Operasyonun genel çerçeve değerlendirmesini sonlandırıp Howard a rapor verelim."
"Bazen kendimizi bir şey yapmıyormuşuz gibi hissediyorum. Ama pek çok şey kendiliğinden gerçekleşiyor gibi."
"Aslına bakılırsa öyle, aç kurtlara hedefi gösteriyoruz ve onlar da parçalıyor."
Hep beraber güldüler. Eğlenceli bir toplantı olmuştu. Eğlencenin hep süreceğinden emin gibiydiler. Amerikan Ordusunun verdiği ağır kayıplar umurlarında değil gibiydi.
27 Mayıs 2007 - Saat: 11.08 ANITKABİR
İnsanlar bilinçlerini yitirmiş gibiydiler; kimi koşuyor, kimi ağlıyor, kimi ne yapacağını bilmeden boş gözlerle enkaza bakıyordu. Buraya yaklaşmak için saatlerce süren bombardımanın bitmesini beklemişlerdi. Uçaklar sanki son bir kez dönüp selam verdikten sonra yaratılan etkinin hayata geçmesi için saldırıya ara vermişti. Rasattepe ye tırmanan her yaştan insan koşarak yıkıntıların arasına giriyordu. Etrafta bulunan birkaç asker ve polisin bu kalabalığa karşı bir şey yapma imkânı yoktu, hiç kimse söz dinleyecek durumda değildi. Tek amaçları vardı, enkazın dibinden Mustafa Kemal in cenazesini kurtarmak ve güvenceye almak. Ellerinde kazma kürekle enkaza koşanlar, bağırıp çığlıklar atarak yıkıntının birbirine kaynamış gibi duran dev beton ve taş parçalarını birbirinden ayırmaya ve kendilerine bir yol açmaya uğraşıyorlardı. Bu neredeyse imkânsız denebilecek amaç tehlikeliydi de. Enkazın bulunduğu bölgede patlamamış bombalar görülebiliyordu.
Kalabalık bir karınca ordusu gibi üşüşmüştü Ata nm yıkılmış mezarına, insanlar düşünemiyordu, bombalar beyinlerinin çok derinlerinde bir yerlerine yağmıştı. Öfke, yerini garip bir nefrete bırakıyordu. Bir an önce naaşa ulaşmak istiyorlardı. Kimse bunu neden yaptığını bilmiyordu ama kişiliklerinin neredeyse parçası haline gelmiş bir simgenin saldırıya uğramasını kabul edemiyorlardı. O an önlerinde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAL FIRTINA
AdventureMETAL FIRTINA METAL FIRTINA KAYIP NAAŞ METAL FIRTINA KURTULUŞ METAL FIRTINA 3.DÜNYA SAVAŞI METAL FIRTINA NÜKLEER DARBE METAL FIRTINA KIZIL KURT