Adsız Bölüm 130

628 3 0
                                    

135

ama yapacak bir şey yoktu. Siperlerde duramıyordu askerler, sanki doluydu siperler.

02 Haziran 2007 - Saat: 14.15 FLORIDA CENTCOM

Miami yeni ABD başkenti olmuş gibiydi; Başkan ve Genelkurmay Başkanı harekâtı buradan yönetiyor, yeni bürokrasi burada kurulmaya çalışılıyordu.

ABD halkı Pearl Harbor dan sonra ilk kez kendi yaşam alanlarının kıyısına gelen bir savaşı yaşıyordu. Ve muhalefetin sesi güçlü çıkmaya başlamıştı. O terörist Türk hâlâ yakalanmamıştı. Eğer New York ta da bir atom bombası patlarsa trilyon dolarlık bir zarar ortaya çıkardı. Gerçi televizyonlarda teröristin elindeki ikinci bombanın baskın sırasında ele geçirildiği söyleniyordu ama buna inanmayan çoktu. Halk panik içinde kentten kaçıyordu. Bu, Amerikan ekonomisi için büyük bir kaos başlatmıştı.

New York ta bir bombanın patlaması ihtimali ABD ye Washing-ton in yok olmasından daha büyük zarar verecek gibiydi. O bomba insanların kafasında ABD den ibaret dünya konusunda farklı korkular yaratmıştı. O dünya, kapının önüne kadar gelmişti işte.

Washington yok olunca ABD nin eyalet yapısı yararını göstermişti. Bu eyaletler zaten kendilerini yönetiyor durumdaydı. Yeni bürokrasi kurulana dek her şey yolunda gidecek gibiydi.

Genelkurmay Başkanı Howard Strike, bir kişinin verdiği zarara hayret ediyordu. Aylar önce harekâtı öğrenen tek bir Türk neredeyse dünyanın tek süper gücünün sonunu getirecekti.

Baskın görüntülerini defalarca izlemişti. Adamın o dar koridorda, onlarla ifade edilen düşman karşısında ne kadar güvenle hareket ettiğine inanamamıştı. Birbirini takip edip seri hareketlerinin hepsi ölüm getirmişti.

Şimdi umarım bir çukurda gebermişsindir pis herif, diye düşündü önündeki haritaya bakarken.

Harekât Merkezine yağan bilgiler nedeniyle heyecanlı saatler yaşanıyordu. Merkezin oval biçimli kontrol odasında büyük ekranlı bilgisayarlarının başında oturan operatörler akan bilgileri sınıflandırıyor ve üst subaylara iletiyorlardı. Bugün nedense farklı bir gündü. Askerler bilgileri ayıklayıp bunların gerçekten işe yarar olup olmadığını anlamak için çok uğraşmak zorundaydı.

Howard Strike, on yedi saattir masasının başından ayrılmamıştı, ilgilenmesi gereken yüzlerce şey vardı. 82. Hava İndirme Tümeninin İzmit e indirilmesi devam ediyordu. Bu indirme harekâtında ortaya çıkacak bir aksaklık İstanbul saldırısı için zamanın uzamasına neden olabilirdi, izmit ten gelen raporları en ince ayrıntısına kadar okuyordu. Durum karışık görünüyordu. Şiddetli çatışmalar nedeniyle 82. yeterince etkili kullanılmayabilirdi.

4. Mekanize Tümenin intikalini de takip etmek zorundaydı. Bu tümen tamamıyla dijital iletişim araçları ile donatıldığı için her bir tanktan gelen bilgileri bile takip edecek sisteme sahipti. Bunu özellikle yapıyordu, ön safta ilerleyen tankçıların nelerle karşılaştığını ve nasıl hareket ettiğini bilmesi önemliydi. Bu kadar yoğunluklu bir operasyonda en üst düzey komutanın bile operasyonun bir parçası olması gerekliydi.

Yaptıkları operasyonu Howard Strike da çılgınca buluyordu. Klasik eğitim almış her asker, bunun böyle olduğunu düşünürdü. Koca zırhlı tümen, hiç dokunulmamış düşman topraklarında hızla ilerliyordu ve

136

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin