1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

642 12 0
                                    

57

anlatılıyordu.

Rezervler kısmına geldiğinde dünyadaki kaliteli Bor un neredeyse yüzde 80 inin, Toryum un ise yüzde 50 sinin Türkiye de olduğu yazılıyordu. Türkiye, Uranyum kaynakları bakımından da en zengin ülkelerden biriydi.

Gökhan elbette verilerden yola çıkıp denklemi kuran ve sonuca varabilen bir stratejik analiz yapabiliyordu... Başkanın birkaç ay önce halka hitaben yapüğı konuşmalarda vurguladığı konulardan bir tanesi de ABD nin enerji ihtiyaçlarının karşılanmasında Ortadoğu petrollerine bağımlılığın azaltılarak yeni enerji kaynaklarının geliştirilmesiydi. Yeni enerji kaynaklarının geliştirilmesi, bunlarla ilgili yeni siyasî haritaların oluşması anlamına gelirdi, bu hep böyle olmuştu.

Altaium un anlaşma teklifinin reddinden sonra, Irak taki savaş öncesi ABD nin Türkiye ye asker yerleştirme isteğini reddeden birinci meclis kararı çıkmıştı. Pentagon a bağlı düşünce kuruluşları, planlarını o tarihte başlatmış olmalıydı.

ABD, Türkiye deki madenleri istiyordu. Petrol stratejik bir madendi ama birçok ülkede zengin rezervler halinde bulunuyordu.

Oysa Bor ve Toryum geleceğin gücüydü ve Türkiye bu açıdan çok önemli bir kaynağa sahipti.

Bu toprakları istiyorlardı. Kendilerine ait bir yönetim veya birçok açıdan içine nüfuz ettikleri bir Türkiye değil... ABD ye, daha doğrusu Ornicron adlı şirkete ait bir Anadolu olacaktı. Aslında bu toprakları istemek için daha pek çok nedenleri vardı. Çin yüzünden gitgide artan stratejik gerilim, Amerikan Ordusunun daha uygun stratejik noktalara yerleşmesini gerektiriyordu. Madencilerin çıkarları, daha pek çok noktada politik çıkarlarla kesişebilirdi. Bu dosyada okuduklarının sadece madenlerle ilgili olmadığını düşündü, pek çok neden bir araya gelmek için bu tarihi beklemişti.

Bu dosyanın Arman Bogosian in eline geçmesinin sebebi, bu planın içine Ermenilerin de dahil edildiği, belki de ABD nin, işine yarayan toprakları aldıktan sonra geri kalanını paylaştıracağı anlamına gelebilirdi. Ne de olsa Amerika kurulduğu ilk zamanlardan beri ve özellikle dünyada Protestanlığı yaymak için örgütlenen American Board of Commissioners for Foreign Missions adlı kuruluşun 1818 yılında yapılan senelik olağan toplantısında aldığı, bölgenin Protestanlaştırılması kararının hayata geçmesinin ardından her zaman Ermeniler nezdinde misyonerlik faaliyetlerinin ana üssü olmuştu. Ve sonrasında geri kalan bölgelerin bir kısmı belki kurulacak Kürt devletine, bir kısmı Ermenistan a, bir kısmı Yunanistan a...

Dosyayı inceledikçe vardığı sonucu daha da destekleyecek birçok küçük ayrıntı buldu...

Parasını büyük ihtimalle Ornicron dan alan Sentinel adlı bir düşünce kuruluşu Güney Kıbrıs ta yapılan bir toplantıda Türkiye karşıü örgütleri buluşturmuştu.

Vatikan da yapılan gizli bir toplantıda, Hıristiyanların kutsal hac mekanlarıyla dolu Anadolu nun işgal sonrası tekrar bir Hıristiyan yurdu haline gelmesi planlanmıştı. Gökhan bunu Endülüs Emevî devletinin dört yüz yılı aşkın varlığından sonra İber in Hıristiyanlık dışı unsurlardan temizlenmesine ilişkin bir rapordan ve Vatikan da yapılan Yeni Bizans adlı toplantılardan çıkarıyordu. Bu karara varılmasının nedenlerinden biri de American Board of Commissioners for Foreign Missions in yüzyıldan fazla zamandır süren, Müslümanları ve bu bölgedeki Protestan olmayan Hıristiyanları Protestanlaştırma çabalarının sonuçsuz kalmasıydı.

Dosyada alt alta dizilmiş uzun bir liste değişik unsurların yaptığı toplantı başlıklarıyla doluydu.

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin