1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

599 13 0
                                    

51

"Teoman Bey senin çok zeki bir çocuk olduğunu söylüyor. Tarihe ve politikaya meraklıymışsm," dedi adam süregiden sessizliği bozarak. Bu bir soru değildi ve Gökhan yine konuşmadı. Teoman Amcanın tavsiyelerinden biriydi bu.

Salih Bey, ardı ardına Gökhan in bilgisini sınayan sorular sormaya başladı, önce basitti sorular. Angola hangi kıtadadır, Vietnam savaşında Kuzey in lideri kimdi gibi...

Daha sonra bilinenden yola çıkan yorum soruları gelmeye başladı... Japonya yi yendikten sonra Truman, Mac Arthur u niye kovmuştu? Nasır Süveyş Kanalı nı millileştirdiğinde müdahale etmek isteyen ingiltere yi ABD nasıl ve niye durdurmuştu, Küba Krizi nde Türkiye pazarlık masasında nasıl anılmıştı gibi...

Gökhan elinden geldiğince kısa ve net cevap vermeye çalışmıştı. Salih Beyin tepkilerinden yanıtları beğenip beğenmediği anlaşılmıyordu ama Teoman Amcanın yüzü gülüyordu.

Bir saat sonra Salih Bey bardağından son yudumu aldığında Teoman Amca, Gökhan ı masadan uzaklaştırarak babasını çağırdı. Bu kez masaya oturan babasıydı.

Babasını bir konuda ikna etmeye çalışıyorlardı.

O akşam annesinin hazırladığı küçük bir bavulla birlikte Gökhan, Salih Beyin arabasına bindi.

Ertesi gün de Bolu, Abant ta kurulu bir kampa katıldı.

Kampta ülkenin her yerinden gelen on iki ile on alü yaşları arasında yüz çocuk bulunuyordu. Şartlar zor, eğitmenler sertti... İlk hafta sonunda sadece yirmi altı çocuk kalmıştı.

Kampın komutanı ilk kez onlara hitap edecekti. Onun adı Kürt tü. Baş eğitmen ise kendini Tilki diye tanıtmıştı. Kalan çocuklara tek sıra olmalarını söyledi. Rahat komutunda ellerini arkada birleştirip, bacaklarını hafif açmışlar, dik bir şekilde komutana bakıyorlardı.

Kurt, "Bu kadar kaldınız. Tam sayınız yirmi altı... Bu... Bu rakam da bizim için çok," diyerek başladı konuşmasına. "Ama üç haftalık eğitim süresinden önce bırakmayacağız sizleri. Eğer ilk hafta içinizden zorlanan, dayanamayacağım düşünen varsa bir adım öne çıkıp hemen terk etsin burayı. Zira önümüzdeki üç haftanın yanında ilk hafta, ananızın kucağı gibi kalacak. Evet, gitmek isteyen varsa bir adım öne çıksın. Bakın, ondan sonra Pes,   diyenin sonu bok çukuru olur."

Bir an karşısındaki gözlerde endişeyi aradı. Bir pipo çıkarıp yakana dek konuşmadı.

"Evet... Son kez soruyorum, gitmek isteyen?"

Öne çıkan yoktu.

Kurt, Tilki ye bakıp gülümsedi.

"Sen ne diyorsun? Gitmek isteyen yok."

Tilki sadece omuz silkmekle yetindi. Gökhan onun gülümsediğini kamp müddetince hiç görmemişti, ince, uzun bir adamdı. Kurt ise diğer eğitmenlerin hepsinden kısa ama çok enli bir adamdı.

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin