130
daha acımasız olmasına yol açacağını, artık yenilgiden sonra bir Türk devleti bırakmayacaklarını söylemeye başladılar. Bu olumsuz görüşler de halkın direncini düşürüyordu.
Şaraplara düşkünlüğüyle tanınan bir köşe yazarı, savaşın başlamasıyla birlikte gittiği ingiltere den yolladığı yazılarında tam teslimiyet halinde belki de Amerika nm yeni bir eyaleti olabileceklerini bile söylüyordu. Zaten herkes ABD ye yerleşmek için yeşil kart peşinde değil miydi? İşte toptan ABD ye katılmış olacak Türkiye, diyordu.
İnsanlarda gittikçe artan bir endişe baş göstermişti. Televizyonu her açtıklarında Amerikan 4. Mekanize Piyade Tümeni tanklarının İstanbul a doğru hızla hareket etmekte olduğunu öğreniyorlardı. Amerikan Deniz Piyadelerini taşıyan gemiler Çanakkale Boğazına yaklaşmaktaydı. 82. Hava indirme Tümeni Suriye Hatay sınırı bölgesindeki üslerinden havalanarak Türkiye içinde bilinmeyen bir yöne doğru binlerce askeri, savaş aracını ve top bataryalarını taşımaya başlamıştı.
Garip bir bekleyiş vardı. Sıra dışı bir şeylerin olacağını seziyordu insanlar. Bu olamazdı, İstanbul kaybedilemezdi. Bunu denemeye cesaret etmişti birileri ve şimdi ne olacağını kestirmek çok güçtü. Kötü günler bekleniyordu, yabancı askerler hep insanların gezip tozmaya alıştığı yerlere ayak basacak ve orada yeni kurallar koymaya çalışacaktı belki de. Ada vapurları olmayacaktı, istiklal Caddesi ndeki binalara Amerikan subayları yerleşecekti, İnönü Stadı na helikopter pisti kurulacaktı, Dolmabahçe Sarayı nda generaller kadeh tokuşturacakü, Yeşilköy Atatürk Havaalanının adı Yeni Bizans Havaalanı olarak değiştirilecekti. Boğazdaki yalılar üst düzey Amerikan bürokratlara tahsis edilecekti. Varoşlarda yaşam daha da çekilmez olacaktı, direnişçiler oralardan saldıracaktı düşmana ve düşman bütün gücüyle karşılık verecekti direnişçilere. Atatürk Kültür Merkezi nde Amerikan Senfoni Orkestrası konser verecekti, davetliler zoraki gidecekti. Amerikan Senatosu nda Türkiye ye yardım için
milyarlarca dolarlık paketler açılacak ve yıkılan okulların yapımı için harcanacaktı bu para. Boğaz Köprüsü nün yeniden inşası bittiğinde bir Amerikalı subay konuşma yapacaktı. Sonra her şey yoluna girer belki, diye düşünenler vardı. Her şeyin daha da kötüye gideceğini düşünenler de. Ama harekete geçen pek azdı.
02 Haziran 2007
İZMİT KÖRFEZİ GÜNEY KIYILARI - YENİ GÖLCÜK
Derin bir sessizlik vardı havada. Zaman durmuş gibiydi. Deniz durgundu, havada kuru bir soğuk vardı. Rüzgârsız bir güne başlıyordu İzmit Körfezi. Başka bir zaman olsa hareketlilik kendisini hissettirmeye başlardı. Fabrikaların bulunduğu bölgede fazla mesai ve gece vardiyaları nedeniyle uzaklardan gelen uğultular yaşamın burada hiç durmadığını belli ederdi.
İşçi mahalleleri ile dolu bölge, biraz ilerisinde fabrikaların başlamasıyla Sanayi Devrimi Avrupası nı andırıyordu. Sis ve dumanlar mahallelerin üzerinde ince bir perde oluştururdu. İşçilik babadan oğla geçen bir kavram gibiydi. Büyük ve geniş aile bağlarıyla birbirine bağlı bir üretim komünü oluşmuştu.
Tüm bunlar hava saldırıları buraya yoğunlaşmadan önceydi tabii. İstanbul a doğru girişilecek bir harekât için uygun bir nokta seçilmesi, bölgenin bütün özellikleri ile sonunu hazırlamıştı. Sanayi siteleri ve dev fabrikaların olduğu yerler neredeyse dümdüz edilmişti. Onlarca kilometrelik bir alanda tek bir sağlam bina bile kalmamıştı. Sivil yerleşim yerleri de nasibini almıştı bu saldırılardan. Mahallelerin çoğu hayalet kasabaları andırıyordu şimdi.
Sabah serinliği kendisini hissettiriyordu. Burada canlı kalmayı başarmış olanlar bir köşede kendilerini korumaya almışlardı. Sessizliği dinleyerek uykuya dalmış gibiydi hepsi de. Sabah kendini iyice belli
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAL FIRTINA
AdventureMETAL FIRTINA METAL FIRTINA KAYIP NAAŞ METAL FIRTINA KURTULUŞ METAL FIRTINA 3.DÜNYA SAVAŞI METAL FIRTINA NÜKLEER DARBE METAL FIRTINA KIZIL KURT