1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

542 11 0
                                    

61

Çay tam kıvamında demlenmişti. Zeytin ve peynir tam damak tadına uygundu.

Gökhan artık konuyu açmanın zamanı geldiğini düşünüyordu. Çayını yudumlarken, "Neler oluyor komutanım Ankara da? Bu olanlar neydi?" diye sorarak başladı.

"Her zamankinden değişik bir şey olmuyor Gökhan," dedi Kurt. "Sen yıllarca yurtdışında görev aldığın için bilmezsin, bu ülkede tek bir derin devlet ve tek bir istihbarat yoktur. Kendi aralarında sürekli mücadele ederler. Şu çiçekbozuğu suratlı herif, yani Cengiz,

Amerikalıları arkasına aldı ve gücünü arttırıyor. Hükümete, istihbarat içinden muhbirlik yapıyor. Her devirde çıkar böyle birileri."

"Sizin başınız belaya girmesin, beni kurtardınız diye."

Kurt güldü. Güldüğünde o kamptaki adamı hatırlatıyordu, "istihbarat, kralların büyücülerine benzer," dedi. "Kral büyüden anlamaz o yüzden büyücüler aralarında mücadele ederken kim galip gelirse onu dinler, istihbarat içindeki mücadelelerde de haklı olan değil, oldu bittiye getirip diğer tarafı saha dışına süren dinlenir."

Gökhan elindeki raporu ve ABD tehlikesini nasıl açacağını düşünüyordu. Birden yaşlı adamın cep telefonu çaldı. Kurt numaraya baktı. Bastona dayanıp ayağa kalkarken telefonu açıp, "Alo, bir dakika bekle," diyerek Gökhan a döndü. "Yemeğin bitince al keyif çayını, oturma odasına gel. Sofrayı olduğu gibi bırak, yarın temizlikçi kadın gelecek." Kafasıyla telefonu işaret etti, "Önemli bir konu, acil konuşmam lazım."

Gökhan elinde çay oturma odasına geçtiğinde Kurt piposunu yakmış, gözlerini boşluğa dikmişti. Onu fark edince gülümsedi:

"Nerede kaldın sen? Bu kadar aç olduğunu sanmıyorum."

"Yılların hasreti komutanım, öyle bir yaratıkla evliydim ki uzun süredir bir kahvaltıya hasretim. Hele ki böyle Türk işi."

"Bırak dediğim halde topladm değil mi öte beriyi? Geç şuraya ve anlat bakalım şu meseleyi."

Gökhan, Kurt u son kez Frank Consal in hapsedildiği hücrenin dışında görmüştü. O gün yüzü gülmüyordu. "Bu hücreden üç ay çıkmayacaksın, içerideki adam bir Fransız. Hakkında ne varsa öğreneceksin, ezberleyeceksin."

"Emredersiniz efendim. Öğrenmem istenilen özel bir şey var mı?"

"Hey salak mısın sen?! Her şeyi dedim di mi! Seni o adamın yerine geçireceğiz oğlum. Hadi göreyim seni."

Öğrenmişti Gökhan. Yerine geçeceği adamın ailesi geçen yıl araba kazasında ölmüştü. Çok olmasa da iyi bir miras kalmıştı adama.

Öğrenimine bir yıl ara verip Tibet e gitmeye karar vermiş ama Türkiye ye geldiğinin ikinci gecesinde sokaktaki bir kavgaya karışmıştı. Kendini burada bulmuştu. Bir yanlışlık olduğunu sanıyordu.

Üç ay sonra yerine geçeceği adamı Gökhan a öldürtmüşlerdi.

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin