1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

470 6 0
                                    

115

Şahin Bey hemen silahına sarıldı, aynı karşısındaki Amerikalı asker gibi. Neredeyse aynı anda ateş ettiler birbirlerine ve mermiler ikisinin de bedenine isabet etti. Ancak Amerikalı Özel Kuvvet askerinin çelik yeleği vardı, Şahin Bey ise sıradan bir mont giymişti. Şahin Bey yerde yatarken gökyüzünü görebiliyordu. Karanlığın içinde, geceden daha koyu cisimler dolaşıyordu ve göğü yaran izli mermileri görüyordu hayal meyal. Saniyeler çok hızlı geçti, siyah üniformalı askerler başında belirdi. Konuşacak halde değildi, karnındaki yaradan oluk oluk kan akıyordu. Acı çekmesi uzun sürmedi. Amerikalı asker, silahını doğrultup işi bitirdi.

Bütün Ankara ertesi sabaha siyah bir duman ve is örtüsü altına girmişti. Sesler de kesilmiş gibiydi, nadiren silah seslerinin yankılanması duyuluyordu. Görüntü anlatılamayacak boyutlarda korkunçtu. Şehir, inanılmaz bir tahribat görmüştü ve sivil kayıp çok yüksekti. Meclis ve Bakanlıklar bölgesindeki binalar simsiyah olmuştu,  etraftaki semtlerde enkaz halinde yanmakta olan evler nedeniyle ulaşım tamamen kesilmiş durumdaydı. Sokaklarda canlı görmek neredeyse imkânsızdı çünkü Amerikan askerleri hareket eden her şeye ateş ediyorlardı, ikmal hatları kesilmişti. Ancak yoğun bir şekilde mevzilendikleri için henüz bulundukları yerden atılmaları zordu. Amerikalılara yardım gelmesi ise imkânsızdı. 101. Hava İndirme Tümeni seksenden fazla helikopterini yitirmişti. Korkunç durumdaydılar ama hâlâ ellerinde yeterli propaganda yapacak kadar güç bulunduğunu düşünüyorlardı. Bekledikleri ayrılıkçı güç hareketi çabuk başlarsa işler yoluna girebilirdi.

Barkın evin camından aşağıya baktı, karısı sürekli ağlıyordu. Evde yiyecek namına hiçbir şey kalmamıştı. Sabah ayazı evin içini acımasızca dolduruyordu ve doğrusunu söylemek gerekirse evleri sağlam olduğu için dua ediyorlardı. Sokaktan aralıklarla ve hızla geçen Amerikan zırhlı araçlarının üzerindeki askerler tedirgin bakışlarla evleri süzüyordu. Barkın düşmanca gözlerle kesişmek istemedi ve camdan birkaç adım geri çekildi. Evde karısı vardı... Yoksa...

Televizyonu açtı. En çok da bu durumu anlamıyordu. Elektrikler ve televizyon hep çalışır haldeydi. Sanki Amerikalılar bunu isteyerek yapıyorlardı. Evet, evet... İsteyerek yapıyorlardı. Buna şüphe yoktu. Önemli bir silahü bu onlar için. Yıkımın görüntüsü, kendisinden daha çok etki yaratıyordu.

Apartman yüksek olduğu için Ankara nm büyük kısmını görebiliyordu. Tanrım, her şey vurulmuş gibiydi. Anlatacak bir şey yoktu artık. Ürpertici giysilere ve boyalara bürünmüş olan Amerikan askerleri şehrin merkezindeydi, kısılıp kalmıştı. 1. Süvari Tümeninin zırhlıları savunma hatları oluşturmuştu. Çok geçmeden Türk güçleri bu hatlara saldırmaya başlayacaktı, bir süre dinlenmeli ve güç toplamalıydılar. Televizyonda o sırada çok anlamlı şeyler yoktu. Sadece ekrandan akan ham görüntüler vardı.

Cumhurbaşkanlığı konutundan görüntüler olduğunu fark etti.

Konutun bahçesinde dolaşan askerler vardı, evin içinden dumanlar çıkıyordu ve duvarların bazıları yıkılmıştı. Kamera değişti, odaları gösteriyordu şimdi. Askerler sandalyelerde oturmuş dinleniyorlar ve şakalaşıyorlardı. Duvarlardaki resimlerin yanında fotoğraf çekenler bile vardı. Çok şiddetli bir çatışmadan çıktıkları belliydi. Yüzlerindeki boyaları bile silecek fırsatları olmamıştı. Alttan geçen sade bir yazı günü özetliyordu.

CNN International: Türkiye nin başkenti Ankara da kısmî olarak denetim sağlandı. Şiddetli çatışmalar sonucunda Meclis ve Cumhurbaşkanlığı Konutu gibi önemli noktalar ele geçirildi. Durum gerginliğini koruyor. Dünden beri süren çatışmalarda 628 Amerikan askeri hayatını kaybetti. Savaşın başından beri kayıp sayısı 5800 ü bulurken yaralı sayısı 9800. Türk askerlerindeki kayıp sayısı bilinmiyor.

Barkın kanepenin üzerine yıkılıp kaldı. Bütün enerjisi çekilmiş gibiydi. Ekranda gördükleri tamamen yalandan ibaretti. Ama bu haberler halkın moralini yok edebilirdi, insanların hiçbir şey yapamayacaklaRINI

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin