1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

529 7 0
                                    

108

Türk askerlerinin yaptığı savunma mevzilerinde büyük ateş topları oluştuğunu gördüler. Gökyüzünde göremedikleri bir kalabalığın olduğunu biliyorlardı. Amerikan Ordusu çok küçük bir alan içinde savaşıyor ve farklı taktikler uyguluyordu. Büyük bir güçle başkente gelmişlerdi, ülkenin diğer bölgeleriyle ilgilenmiyor gibiydiler. Toprak elde etmek ya da stratejik noktalar ele geçirmek gibi bir hedefleri yoktu sanki.

Barkın saldırılar başladığında ilk vurulan hedeflerden birisinin içindeydi. O anı yaşamıştı. Binanın çılgın gibi sarsılmasıyla yere yuvarlanmışlardı. Lazer güdümlü füzelerin binaya çarpmasıyla derin bir uykudan uyanmış gibiydiler. Bina, orta yerinden yukarıya doğru yanmaya başlamıştı. Çoğu boştu katların, sadece en üst katlarda birkaç önemli bürokrat vardı ve ölmüşlerdi. O ise binanın dışına çıkmış ve hiç hayal edemeyeceği görüntülere şahit olmuştu. Uçakların yükseklerden yaptıkları manevraları ve bıraktıkları bombaları görmüştü. O bombalar gidip kimi zaman binalara, kimi zaman yollara düşmüştü. Hatırlıyordu, derin bir rüyadan uyanmış gibi hissetmişti kendisini. Dışişleri Binasında yanan evraklar, yıllarca izlenen politikaların izlerini taşıyordu. Yanan evraklarla beraber Cumhuriyet kurulduğundan beri yapılan bütün çalışmaların da tarihe gömüldüğü duygusunu yaşamıştı.

O şoku atlamak kolay değildi. Hızla eve gitmiş ve karısını kapının önünde titrer vaziyette bulmuştu. Elleri o kadar titriyordu ki anahtarları sokup kapıyı açmayı başaramamıştı. Evlerine girip dışarı çıkmamışlardı. Camları kırılmış halde soğuktan titreyerek oturup bu kâbusun bitmesini dilemişlerdi.

Bir anlık bir kaos... Ve her şey değişmişti. Hayatlarına ne olmuştu böyle? Her şey yolundaydı, güzel bir hayatları vardı. Ankara nın geniş yollarında arabalarıyla gezip dolaşıyorlar ve hayat hakkında, dünya hakkında konuşabiliyorlardı. Birkaç hafta içinde her şey değişmişti. Karşı koyamadıkları bir güç yumağı deriyi yırtmış ve kalbe ilerlemişti. Bu kadar gelişmiş bir orduya karşı koymak zordu ama Türk Ordusu Amerikalıların bile beklemediği bir şekilde iyi savaşıyor ve kayıp verdiriyordu, ölümü neredeyse hiç düşünmeden savaşıyordular. Şimdi ise karşı koymak için fazla bir ağır silah yoktu ellerinde. Barkın, yıllardır emek verilen yatırımların yok edilmesini seyretmek ve düşman kapıya dayandığında ona karşı göğsünü siper etmenin gerektiğini hissediyordu. Bu hiç yaşamadığı düşünmediği bir histi ama genetik kodlarında gerekli bilgilerin yazılı olduğundan şüphesi yoktu.

Şimdi de onu yapıyorlardı zaten. Birbirini tanıyan insanlar, dostlar, mahalleli bir araya gelip Amerikan askerlerine karşı ne yapacaklarını konuşuyorlardı. Devletle işi olanlar bir yerlerden silah buluyorlardı. Barkın işi sayesinde Özel Kuvvetler Komutanlığından bir askerle iletişime geçmişti. Amerikalıların hard soldiers* dediği Türk askerleri büyük bir hırsla hazırlanıyordu olası işgale. Sivil halkla bağlantıya geçip her an kullanabilecekleri evler hazırlıyorlardı. Bazı evlerin bodrum katlan bomba imalathanesine dönüştürülmüştü bile. Küçük gruplara silah eğitimi veriyorlar ve Amerikan Ordusu Ankara ya girdiğinde ortalığı cehenneme çevirecek planlar yapıyorlardı. Barkın da bu planların içindeydi ve şimdi bulunduğu noktaya da Amerikan askerlerinin ileri kuvvetlerinin nereye geldiğini belirlemek için gönderilmişti. Askerde kullandığı Mİ tüfeği, şimdi onun en iyi dostu gibiydi. Gerçek bir çaüşma anında hiçbir işe yaraması beklenemezdi belki ama uzaktan yapılacak sıkı bir atış, bu tarihî tüfeğin meziyetlerini, yapımcısı Amerikalılara hatırlatabilirdi.

* Hard Soldiers: Sıkı askerler.

Yanındaki sivillere çok uzakta bir noktayı işaret etti. "Oraya gidin. Birileri size yardım edebilir." Fazla zaman harcayamazdı. Bir görevi vardı ve bunu yerine getirmeliydi. Özel Kuvvet askerleri ile yaptığı konuşma çok duygusaldı. Kimse şehri koruyabileceklerini düşünmüyordu ama mümkün olduğunca çok Amerikalı öldürmeliydiler. Belki bu sayede onları savaşı terk etmeye zorlayabilirlerdi. Belki çok iyimser bir görüştü ama başka şans görülmüyordu. Gökyüzünden sürekli füze yağdıran uçaklara karşı zırhlıları

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin