1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

675 13 0
                                    

47

On dakika oyalanıp daha sonra içeri girmeye karar verdi. Bu arada köprünün parmaklıklarına dayanmış, kır saçlı bir Alman turistin dürbünle kendisini izlediği fark etmedi.

Alman, cep telefonunu kaldırdı ve, "Başlayın," dedi.

Frank, vitrinlere bakarken turuncu ve yeşil renkli önlük giymiş dört kent görevlisi mavi Renault Megane a yaklaştı, ikisi etrafı gözlerken biri arabanın kaputunu açmış arkadaşına yardım ediyordu.

Frank nihayet apartmana girerken arabasına uzaktan kumandalı C4 patlayıcı yerleştirilmişti. Kaldırımdan akan yaya trafiğini kuşkulandıracak hiçbir şey yoktu.

Adamlardan biri beyaz saçlı Alman ı arayıp görevin ilk kısmının sorunsuz halledildiğini, ikinci kısım için talimat beklediklerini söyledi.

Frank dörde on kala büronun bulunduğu Jan Zoet Apartmanına girdi. Arman Bogosian dört katlı apartmanın en üst katmdaydı. Karşı dairesi boştu, bir alt katındaki bürolar ise Frank in şansına o gün erken kapanmıştı.

Frank yukarı çıkarken deri eldivenlerini giydi. Eğer biri ona orada ne aradığını sorarsa uyduracağı yalanı çoktan hazırlamıştı. Deneyimli gözleri en ufak ayrıntıyı belleğine kazıyordu. Üçüncü ve dördüncü katın otomat lambasını gevşetip dar, taş merdivenin siperliğinin altına çömeldi.

Arman Bogosian in büro kapısından sonra küçük bir sahanlık vardı, sonra merdiven sola dönüyordu. Asansör boşluğu yoktu. Frank bir ölü hareketsizliğiyle Arman Bogosian m çıkışını beklemeye başladı. Yanında herhangi bir silah yoktu. Adam ile ilgili bilgileri okurken ne yapacağına çoktan karar vermişti.

Saat tam dörtte Bogosian m kapısı açıldı; sahanlık, büronun içinden gelen gün ışığıyla aydınlandı. Adam beklendiği gibi yalnızdı. Hırıltılı nefes alıyordu. Frank onun kapıyı kapatmadan önce el alışkanlığıyla otomata bastığını hayal ediyordu. Küfre benzeyen bir söylenme duydu. Yanmayan otomata ve eski binayaydı bu küfür.

Kapı kapandı. Kapının alt boşluğundan giren çok az ışık ince bir hat oluşturuyordu. Arman Bogosian sol eliyle merdiveni yoklayarak kör bir adam gibi ilerledi.

Frank birden çömeldiği yerden fırladı. Arman Bogosian, önünde yükselen karanlık gölgeden korkup küçük bir çığlık atü. Aynı anda Frank, avuç içiyle göğsüne doğru sert ve kesin darbeler vuruyordu. Nihayet adamın göğsünün sıkıştığını hissedince ceketinin yakasından tutup merdivene doğru savurdu.

Bütün bu olan iki üç saniye kadar sürmüştü. Frank hareketsiz durdu. Sadece kendi düzenli nefes alış verişini duyuyordu. Arman Bogosian m merdivenin biraz aşağısmdaki bedeninin yanma gidip alışkın bir hareketle boynunu buldu. Adam ölmüştü. Kayıtlara kalp krizi olarak geçecek bir ölüm.

Adamın cebinden anahtarını alıp büronun kapısı açü.

Tıpkı Frank in okuldaki odası gibi silah tüccarının bürosunda da sadelik hakimdi. Bir masa, yeşil başlıklı bir okuma lambası, tahta dolaplar ve üç sandalye.

Hemen dosyalara göz atmak için dolaplara yöneldi.

Dolaplar görünüşte masum anlaşmalarla doluydu. Ne uzun uzun incelemeye, ne de fotoğraflarını

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin