112
teçhizatlı Amerikan askerleri gece görüş dürbünlerini takmış, uzaydan gelen yaratıkları andıran görüntüleriyle kendilerine ateş açılan binalara mermi yağdırıyorlardı. Şahin Bey aniden susup dikkat kesildi. Barkın da aynı şekilde karşılık verdi. Askerlerde yoğun bir hareketlilik gözlenmeye başlamıştı. Bu arada sokakların birinden hızla bir zırhlı savaş aracı çıktı ve geniş caddede son süratle ilerleyerek birkaç binadan oluşan bir bloğa 25 mm lik otomatik topu ile ateş yağdırdı. Sonra geniş bir kavis çizerek caddeden geri döndü ve askerlere koruma sağlamak üzere önlerine park etti. Zırhlı savaş aracının çıküğı sokaktan gelen tank her ikisini de irkiltti. Tank hareket
halindeyken ateş ederek ilerledi. Yaptığı her atışla, iç içe geçmiş olan binalar sarsılıyor ve sağlam kalan camlar tuzla buz oluyordu. Olay kontrolden çıkmış gibiydi. Ateş açan Amerikan tankı, nereden geldiği belli olmayan bir füzeyle vurulunca şiddetin dozu daha da artü. Her iki taraf da birbirine daha hırslı bir şekilde saldırıyordu. Türk askeri boğazına sarılmış bir yılanı çekip atmak için inanılmaz bir hırsla mücadele ediyordu. Onların buraya kadar gelmiş olmaları bile dayanılacak bir şey değildi.
Şahin Bey etraftaki Türk askerlerine bakü. Çok uzaklarda gölgelerini seçebiliyordu. En yakın biziz, diye düşündü. Tam bunu düşünürken yüzlerce metre ötedeki bir noktadan fırlayan füze, havada diyagonal bir rota takip ederek ikinci tanka üst tarafından çarptı. Tank büyük bir gürültüyle patladı ve alev alarak yanmaya başladı. Amerikan askerleri bir araya toplandılar ve arkasına saklandıkları zırhlıdan uzaklaştılar. Füzenin atıldığı yere doğru yoğun bir ateş başladı. Telsizli bir askerin telsizle yardım istediğini tahmin edebiliyorlardı. Tank ve içindeki personel için yapılabilecek bir şey yoktu. Eryx füzesi kesin vuruş yapmıştı. Amerikalılar çok tehlikeli bir noktada olduklarını anlamış olmalıydılar. Bir dakika sonra havada görünen Apache helikopteri füzenin atıldığı noktaya doğru roket yağdırmaya başladı ama Apache ye karşı açılan ateş daha şiddetli olmuştu. Helikopter vurularak yere doğru dönerek alçaldı ve hızla betona çarpü. İçindeki pilotlar ölmemişti ancak hareket
edemiyorlardı. Türk askerleri bulundukları mevziden çıkarak helikopterin yanma gitti. Amerikalı pilotları çıkararak kendi mevzilerine sürüklediler.
Ankara nın sokaklarında, atılan ve betona çarpan füzelerin sesleri yankılanıyordu. Saldırı devam ederken gökyüzünde bir uçağın sesi duyuldu ve az önce füze atılan mahallede şiddetli bir patlama oldu. Adamlar oradan bir daha füze atılmayacağını garantilemek istiyor gibiydiler. Ancak uçağın attığı bomba birkaç apartmanda büyük hasar oluşturmuştu. Sivillerin çığlıkları duyuluyordu ama kimse onlara yardım edecek durumda değildi. Az önce zırhlıların çıktığı sokağa paralel sokaktan bu sefer ardı ardına birkaç zırhlı muharebe aracı fırladı ve hayli uzaktaki bir noktaya yönlendi. Çıldırmış gibiydiler, çok güçlü bir ordunun koruduğu başkentin ortasına inmişler ve sokak savaşma girişmişlerdi. Zırhlıların gittiği noktada silah sesleri artmaya başladı. Önemli bir savunma noktası keşfetmiş olmalıydılar. Aynı sokaktan iki tank çıktı ve hızla zırhlıların bulunduğu noktaya geldi. Toplarını yönlendirip arka arkaya ateş etmeye başladılar. Çıkan ışık nedeniyle ortalık gün gibi aydınlanmıştı.
Zırhlılar da tanklara ateş desteği sağlıyordu. 101. nin askerleri zırhlıların içinden çıkıp birkaç köşe başında siper oluşturdu. Barkın ve Şahin Bey adamların adım adım Ankara yi ele geçirmekte olduğu düşüncesine geldiklerinde şaşırıp birbirlerine baktılar. Evet, işte düşman karşılarındaydı. Ne yapacaklarını düşündüler. Onlarla savaşabilirlerdi ama ölmek durumundaydılar.
Şu anda Amerikan kuvvetlerinin eri eğitimli askerleri çok şiddetli bir saldın harekâtı gerçekleştirmekteydi. Bu saldırırım durdurulması zordu. Karşılık veren savunma noktalarına fazla güçle bindirme yapılıyor ve sivil kayıplar oluşuyordu. Gözlerinin önünde yanan binalardan sarkan, atlayan insanlar vardı. Bu durumda savunma yapmak yarardan çok zarar getirirdi. Helikopter sesleri duyuldu yine. Onlarca helikopter üzerlerinden geçip Ankara nm kuzeyine doğru ilerliyordu. Bunu yaparken aşağıya ağır makineli ateşi açmayı ihmal etmiyorlardı. Sabaha doğru neler olacağı belliydi. Ankara nm pek çok noktası Amerikan işgaline uğramış olacaktı.
Ancak durum sanıldığının aksine daha farklı bir biçimde ilerliyordu. Amerikan kayıpları çok fazlaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAL FIRTINA
AdventureMETAL FIRTINA METAL FIRTINA KAYIP NAAŞ METAL FIRTINA KURTULUŞ METAL FIRTINA 3.DÜNYA SAVAŞI METAL FIRTINA NÜKLEER DARBE METAL FIRTINA KIZIL KURT