1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

720 13 0
                                    

42

Esasında dobra bir insan olarak bilinmesine rağmen çok nadir kontrolünü kaybederdi. Çetin Kutlu onun kendisini nasıl tuttuğunu sıkılı yumruklarında bembeyaz kesilen eklem yerlerinden anlıyordu.

Zırhlı makam arabasının içinde gerilimli sessizlik sürüyordu. Başbakan dosyayı bir an kapatıp, camlarının ardındaki gökyüzüne baktı:

"Dosyayı inceleyeceğim Çetin Bey," dedi. "Sizden ricam, bu dosyanın hasır altı edilmesinden kim veya kimler sorumluysa bir an önce bulmanız."

Çetin Kutlu sadece, "Emredersiniz Başbakanım," dedi.

2. Bölüm: GRİ TAKIM Dört ay önce...

23 Ocak 2007 Salı

VOISY PARİS YAKINLARI FRANSA

Frank Consal için gün iyi başlamamıştı. Çalar saatin sesiyle uyandığında yatak odası penceresinden bahçeyi kaplamış beyaz örtü ile karşılaştı. Bu, garaj yolunun da örtülü olduğunu gösteriyordu.

Karısı Helen in günden güne irileşen bedenine bakü. Banliyödeki küçük evlerinde yaşam, onun ardı ardına gelen diyet keşifleriyle işkenceye dönüşüyordu. Yıllardır kahvaltı hazırlamayı bırakmıştı kadın. Şimdi de o kalın boynu horlamasıyla birlikte titreşiyordu.

İsveçliydi Helen. Frank onunla Nepal de tanışmıştı. Gençken çok gezerdi. Karısının su damlası gibi renksiz gözleri ona tutkuyla bağlanmasına neden olmuştu. Şimdi o gözler deniz analarının iğrençliğini anımsatıyordu. Neredeyse on beş yıldır Voisy de yaşadıkları halde Fransızca yi bir türlü doğru dürüst öğrenememişti. Frank nadiren davet edildikleri partilerde, "Helen benim de aksanımı bozdu," diye espri yapardı.

Karısı, seyredildiğinden habersiz yan döndü. Frank içini çekerek, bir çocuk sahibi olmadıklarına bir kez daha sevindi.

Giyinirken, sabahın bu soğuk ve alacakaranlık saatinin varoluşçu düşünceler için uygun olmadığını bilse bile istemediği bir hayata sahip olduğunu düşündü, istemediği bir ev, istemediği bir aile, istemediği bir iş... Bu vücudun içine ve bu yaşa hapsedilmiş bir başka insan vardı. Son zamanlarda dakikalarca hareketsiz oturup, bomboş bir noktaya bakarken yakalıyordu kendini. Zaman bile ondan kaçmak istiyordu.

Duş almadan giyinip garaj yolunu küremeye çıktı. Bugün özellikle geç kalmamalıydı, yaüh Voisy kolejindeki ilk ders saatinde sınav yapacaktı.

Kolej küçüktü ama Paris te oturan birçok politikacı ve bürokratın çocuklarını barındırıyordu. Hepsi şımarık, küçük birer şeytandı bu çocukların... Müdür Varace velilerden gelen baskılara karşı öğretmenlerini korumazdı, bu nedenle yedi yıldan daha eski bir çalışan yoktu. Frank in pısırık tavırları işe

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin