120
gelmişti. Sanki fotoğrafı çekilmişti ve o betonarme de o fotoğrafın negatifi gibiydi.
Gökhan in yerleştirdiği yirmi beş kilotonluk bomba Hiroşima ya aülan bombanın iki katı gücündeydi. Bu nedenle küçük olarak değerlendirilebilirdi, ilk patlama ile beraber hiçbir ses duymadan yok olan insanlar şanslıydı doğrusu.
Patlamanın ardından meydana gelen, o bütün insanlığın zihnine kazınmış olan mantar bulutu görüntüsü oluşmaya başladığında ışık etkisini yitirmeye başlamıştı. Beş kilometrelik yarıçapın dışında kalan insanlarınsa çoğu bu termal radyasyonun etkisiyle kör olmuş, ikinci derecede yanıklar nedeniyle acı içinde hareketsiz kalmışlardı. Pek çok insan patlamanın etkisiyle aklî dengesini yitirmiş, oradan oraya koşuşturup duruyordu. Evlerin tamamı büyük bir yıkıma uğramıştı. Sokaklarda çocuklarına sarılmış kadınlar ne yapacaklarını bilemez bir halde, karanlık bir dünyada koşturuyorlardı. Patlamanın dışa doğru yapüğı basınç nedeniyle saatte iki yüz kilometreyi bulan yakıcı rüzgârlar oluşmuştu, bu rüzgârların ters yönde çekimine kapılan hava da içeri doğru çekim yapıyor ve mantar bulutu ile birlikte yukarı doğru savurucu etkide bulunuyordu. Güçlü ters rüzgârların etkisiyle Washington kentine tam anlamıyla kaos gelmişti, bütün yapılar kökünden sökülüp ateş fırtınalarının ve radyasyon rüzgârlarının içinde ölüme bürünüyordu.
Mantarın yüksekliği on dört kilometreyi bulmuştu, arük ışık yaymıyordu ama hâlâ sıcak dev bir mantardı. Gökyüzüne çektiği şehrin kırıntıları gökten siyah bir yağmur olarak yağmaya başlamıştı, rüzgârın hızı kırk kilometreye kadar düşmüştü arük, radyoaktif etki şimdi yirmi kilometreye ulaşmışü. Washington m en merkezî bölgesi ve statü sembolleri yok olmuştu; FBI Binası, Beyaz Saray, CIA Direktörlüğü, Savunma Bakanlığı, her şey yok olmuştu.
İlk beş kilometrelik alanın içinde kalanlar yoğun radyoaktivite nedeniyle uzun süre yaklaşılamayacak durumdaydılar. Sağ kalabilenler de yakın zaman içinde hızlı bir biçimde öleceklerdi, ilk halkanın dışında kalan bölgedekiler tıbbî yardım alabilir ya da gömülebilirdi ama bunların arasında da ölüm oranı normalin çok çok üstünde olacakü.
Mantar bulutu en üst seviyesine ulaştığında rüzgârlar nedeniyle dağılmaya başlamıştı, tamamen karanlık bir hal almışü ve ısısı yok olmak üzereydi. Radyoaktif serpinti nedeniyle havayı soluyan herkes kanser olacaktı. Daha önce de Amerikan toprakları üzerinde nükleer patlama olmuştu ama bu, siyasî etki yaratacak ilk patlamaydı.
28 Mayıs 2007 - Saat: 15.50 FLORIDA CENTCOM
Patlama tüm dünyada tam bir şok yaratmıştı. Dünyanın süper gücü ABD nin iki yüz küsur yıllık başkenti bir mantar bulutunun alünda yok olmuştu. Beyaz Saray dan bir moloz yığını kalmıştı geriye.
Başkan haberi, masaj yapılırken almışü. Jack Argosian içeri dalmış ve "Patlatü! Bombayı Washington da patlatü diye çığlıklar atarak haber vermişti.
Bundan sonraki yarım saati herkes panik ve şaşkınlık içinde geçirmişti. Radyasyonun hâlâ güçlü olduğu bölgelerde yüksek irtifada uçan uçaklardan ve uydulardan görüntü almıyordu. Askerî kuvvetler hemen bir yasak bölge oluşturmuştu. Kalın zırhlı araçlarla bölgeden yaralılar toplanıyordu. Eski başkentin olduğu yerde uzun yıllar yaşanılamayacaktı.
Başkan, "Bunun intikamını alacağız, Türklerin hepsini öldüreceğiz!" diye bağırıyordu. Robert Müller,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAL FIRTINA
AventureMETAL FIRTINA METAL FIRTINA KAYIP NAAŞ METAL FIRTINA KURTULUŞ METAL FIRTINA 3.DÜNYA SAVAŞI METAL FIRTINA NÜKLEER DARBE METAL FIRTINA KIZIL KURT