1.BÖLÜM SAVAŞ BAŞLIYOR

688 13 0
                                    

36

kontrol altına alınmasını sağlayacaktır. Halkımızın sağduyulu olmasını, panik yapmamasını ve tarihine yakışır biçimde vakur olmasını diliyorum. Söyleyeceklerim şimdilik bunlar..."

Başbakan ileri atılmak istedi ama gazetecilerin kurduğu barajı geçmek o kadar da kolay değildi.

"Sayın Başbakan, kayıp var mı?"

"İki taraftan da kayıp olduğu söyleniyor ancak detaylı bir bilgi vermek için henüz zaman erken."

"ABD Büyükelçisinin ülkesine gittiği söyleniyor efendim. Doğru mu bu?"

"Yorum yok."

"Efendim, savaşa mı girdik?"

"Hayır. Savaşta değiliz. Meclis bugün kapalı oturum yapacak ve Amerika ya verilecek karşılığın boyutlarını belirleyecek."

"Sayın Başbakan, bu karşılık askerî mi olacak?"

"Arkadaşlar, şimdilik bu olay üzerinde fazla konuşmanın bir anlamı yok. Lütfen sorumluluk içinde hareket ederek halkı gereksiz paniğe sevk edecek davranışlarda bulunmayın."

Tayyip Bey önündeki barajı sertçe iterek aştı ve merdivenlerden hızla inmeye başladı. Kulaklarını sorulara tıkamıştı. Yüzüne rahat bir ifade vermeye çalışıyordu ama gerçekten zordu bu. Gazetecilerin de yüzünü düşünceli bir ifade almıştı. İnsanlar sessizleşmişti. Hızla telefonları başına geçip haber merkezlerine haber ve yorum geçiyorlardı.

Etki korkunç olmuştu. Başbakanın haberleri doğrulamasıyla bütün dünyadaki Türkleri bir heyecan dalgası sardı. Kimse yerinde duramıyordu, henüz olayın gerçek boyutlarını kimse öğrenmemişti. Eğer çatışmanın boyutlarını bilselerdi, neler olacağını, Türk toplumunun buna nasıl tepki vereceğini kimse kestiremezdi. Yurtdışındaki insanlar, Türkiye deki yakınlarını aramak için telefon hatlarını kilitlemişti. Almanya nm telefon sistemi tamamen çökmek üzereydi. Acil aramalar dışında hiçbir telefon görüşmesini yapmak mümkün olmuyordu.

Ülkede herkesin aklı karışmıştı. Ne zamandır Amerika nm Türkiye üzerine oynadığı oyunlarla ilgili spekülatif haberler dolaşıp duruyordu, insanlar bu düşünceleri bir roman kurgusu gibi dinleyip hafızalarından silmişti. Şimdi bu hafızaların derinliklerine giren şeyler gün ışığına çıkmıştı ve gerçek bir korkunun temellerini atmaya başlıyordu. Garip bir heyecan dalgası sardı insanları, işyerlerindekilerin canı çalışmak istemiyordu, bir şeyleri hissediyor gibiydiler. Evlerine gitmek ve ailelerinin yanında olmak istiyorlardı. Henüz marketlere bir saldırı başlamamıştı ama ufak çaplı alışverişlerde insanlar daha çok gıda maddesi almaya eğilimli hale gelmiş gibi görünüyordu. Kimse panik içinde olduğunu belli etmek istemiyordu dışarıya karşı.

23 Mayıs 2007 - Saat: 16.00 KUZEY IRAK

Sessizliği bozan, kilometrelerce uzaktan aülan topların havayı yaran sesleri oldu. Deniz Piyade Tugayının sıkışıp kaldığı siperlere yakın bölgelere düşmeye başlayan 155 mm lik top mermilerinin şarapnel parçalan

METAL FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin